Dünyada hayatın tek bir manası varsa o da sevmektir.Hatta mukabele edilmesini bile beklemeden sadece sevmek.
Bir otel odasından ayrıldıktan sonra kim sevgi ya da nefretle arkasına bakar? Ancak o odada yaşanmış ne varsa onu sevebilir ya da ona burun kıvırabilirsiniz. Ama odanın kendisi? Yine de bir anmalık alırsınız. Ha, yok, odayı anımsamak için değil. Aslında işinizin, serüveninizin geçtiği yer ve zamanı anımsamak için. Bir otel odası için bir insan ne duyabilir? Bir insanın bir otel odası için birşeyler duyması, o otel odasının, o odada kalan kişiye karşı birşeyler duyması kadar olanaksızdır. İşte, yücelerin yücesi Tanrım, o kadın beni böylesine bırakıp gitti; ya da hiçbir zaman yanımda olmadığından, benden hiç ayrılmadı.
Reklam
Düşene vurulmaz düşenden fayda umulmaz, imkân varsa yardım edersiniz…
Zaman bazen hiç tatmin etmeyeceği yollar çıkarıyordu insanın karşısına. Bir tufanın insanı yaprak gibi oradan oraya savurduğu bu bilinmezlikle hayat, o insanin önüne koca bir taş koyabiliyordu. Bazen de yeni fırsatlar sunan evren, insanın girebileceği birden fazla kapı sıralıyordu. Kişinin biraz bile şansı varsa, karşısında beliren kapılarda güzel bir sürpriz yakalayabilirdi. Tam tersi olduğunda ise ona seçenek sunmayan en büyük engel, dağ gibi insanın önüne dikilip arkasını görmesini engelliyordu.
Sayfa 592 - Herdem Kitap & FinalKitabı okuyor
Reklam
"Ortada olmayan tek bir şey varsa o da zaman.."
Sayfa 39 - Sonsuz KitapKitabı okudu
Eksik yanı kadar meziyeti varsa evliya olur insan!
doyumsuzluk
Modern insan, kendini dünyadan fazlasıyla alacaklı hissediyor. Bu hâl, onun ruhunun yarasını kanatıyor. Gözlerindeki perdeler kalınlaşıyor. Göreceği varsa da göremiyor.
Aziz Bey için Maryam neydi?
Alınacak bir öç, görülecek bir hesap, kavuşulacak bir sevgili, dinmeyen bir özlem gibi karmaşık duygulardan ne varsa daha ,hepsi oydu.
Reklam
"Çok erken yaşlarda fark ettim aslında prens olabilmek için sadece beyaz bir ata ihtiyaç duyulduğunu eğer paranız varsa bunu yetmişiniz de bile yapabilirsiniz. Prensesler de satılıktır tıpkı atlar gibi."
“Yaz günleri o yanıma uzanınca rahat bir uykuya dalarım. Rüyamda hiçbir şeyi görürdüm. Hiçbir şeyi. Hiçbir şey kadar güzel şey var mı? Varsa ver bir lokma. Şu saatte. Hiçbir şey ölüm gibi güzeldir.”
Haydi, gitmediğim bir ülke adı söyle bakayım. Hiç yorulma, söyleyemezsin. Gördüğüm nice ülkelerin adını bile işitmemişsindir sen. İşte, hayat diye ben böylesine derim. Durmadan gideceksin. Ne varsa bundadır. Bir yerde uzun süre kalma. Niye kalasın ki? Geceyle gündüz nasıl birbirlerini kovalayarak dünyanın çevresinde dolaşıyorlarsa; sen de hayattan soğumamak istiyorsan, düşüncelerini onun üzerinde toplamaktan kaçın. Hayat üzerine düşünmeye başladın mı, bil ki soğursun ondan... Her zaman böyle olur bu.
Pdf
Bana yakın hiçbir şey kalmamıştı, hiçbir sevdiğim, hiçbir komşum ve yaşamım bedenimi sarıp silkeleyen bir tiksinti gibi yükseliyordu içimde. Sanki tüm ölçüler aşılmış, tüm sunakların kutsallığına gölge düşürülüp tüm tatlılıklar tiksinti uyandırmaya başlamış, tüm yükseklikler aşılarak ardına geçilmişti. Sanki bir saflığın tüm parıltıları karanlığa boğulmuş, bir güzelliğin tüm sezgileri şimdiden çarpıtılıp ayaklar altında çiğnenmişti. Bundan böyle özleyeceğim hiçbir şey kalmamıştı, başkalarına sunacağım hiçbir şey, nefret edeceğim hiçbir şey. İçimde kutsal, kirlenmemiş ve yatıştırıcı ne varsa bir bakıştan, bir sesten yoksundu. Yaşamımın tüm muhafızları uykuya dalmıştı. Tüm köprüler atılmış, tüm uzaklıkların mavileri yağmalanmıştı. Cezbedici ve sevimli ne kalmışsa elimden uçup gitmiş, gemisi karaya oturan bir kazazedeye dönüşmüştüm; ruhsal bakımdan bitkin, dile gelmez ölçüde yağmalanmış, sefaletimin bilincine vardığımda, gözlerimi yere indirip kollarım ve bacaklarımda bir ağırlıkla doğrulup kalktım, geceleyin kimseye veda etmeksizin ve arkasından kapıları kapamaksızın evinden çıkıp giden bir mahkum gibi geçmişimin tüm akışkanlıklarından çıkıp gittim.
Kötü bir yönetimden nefret etmeyen adam aptalın tekidir. Ve yeryüzünde iyi yönetim diye bir şey varsa ona hizmet etmek büyük zevk olurdu.
Resim