Sürekli bir varyasyon içerisinde yaşamaya mahkumuz. Yani sürekli iyi ve kötü karşılaşmaya mahkumuz. Önemli olan, bu yaşamayı, bu karşılaşmalar zinciri içerisinde varoluş gücümüzü nasıl artırırız? Nasıl iyi karşılaşmalar yaratırız?
Darwin'in varyasyon ve seçilim teorileri. İki kanıt kaynağı Darwin'i bu yeni kavrama yönlendirmişti. Biri, değişken doğal popülasyonlar üzerinde (özellikle kıskaçlıların incelemesi esnasında) yaptığı ampirik çalışma, diğeri ise bitki ve hayvan yetiştiricilerinin sürülerindeki ve damızlık hayvanlarındaki hiçbir bireyin bir diğeri ile aynı olmadığını gözlemlemeleriydi.
İnsanların her biri diğerinden
farklı olacak kadar genetik varyasyon
içerir, ama aynı zamanda büyük
oranda birbirlerine benzerler ...
Aramızdaki farkları kültürel veya biyolojik
sebeplerden dolayı abartmaya
meyilliyiz.
Bazen varyasyon belli sınıflara ayrılır; bu, polimorfizm (çokbiçimlilik) denen fenomendir. İnsanlarda göz rengi, saç rengi, saçın düz ya da kıvırcık oluşu, farklı kan grupları ve türümüzün daha birçok genetik varyantında polimorfizm görülür.
"Oyunun başında, hiç varyasyon yoktur. Taşları yerleştirmenin tek bir yolu vardır. İlk altı hamlenin ardından dokuz milyon varyasyon ortaya çıkar. Sekiz hamleden sonra 288 milyar farklı seçenek belirir. Olasılıklar gitgide artar. Satranç oynamanın evrendeki gözlemlenebilir atom sayısından daha çok yolu vardır. Satrançta olduğu gibi hayatta da her şeyin temelinde olasılık yatar. Bütün umutların, bütün hayallerin, pişmanlıkların, yaşadığımız her anın."