Öğrenmek isteyen okusun!
Öncelikle yazdıklarım kitap incelemesinden ziyade yazar incelemesi veya araştırma yazısı oldu. Bu araştırma-incelemeyi oluşturmak, (geceleri birer-ikişer saatimi ayırarak) bir haftamı aldı. Biraz emek verdim açıkçası. Bu sebeptendir okuyacak olanlara kesinlikle birşeyler kazandıracağımı düşünüyorum. Vakti olan herkesin
Bilesin ki , insanın içi rahat olmazsa hayatın zevki yoktur. Üç beş dakikalık geçici keyif, günlerce fitil fitil burnundan gelir insanın. Bunları vasiyetim gibi dinle. Vasiyet, nasihat değil .
Vadideki Zambak’ı ikinci kez okudum. İlk okuyuşumda özellikle kırlardaki çiçeklerin anlatıldığı kısımlarda betimlemelerin fazlalığı nedeniyle rahatsız olmuştum. Dahası Balzac’ı betimlemeyi abartan bir yazar olarak değerlendirdim. Ve bu sitedeki bir yorumda bu rahatsızlığımı paylaştım. Belki bunda daha önceki okuduğum çevirinin de payı olabilir.
"Yoldaşlar, ölürsem o günden önce yani,
-öyle gibi de görünüyor-
Anadolu'da bir köy mezarlığına gömün beni
ve de uyarına gelirse,
tepemde bir de çınar olursa
taş maş da istemez hani..."(s. 248)
Vasiyet etti Nâzım usta. Tek isteği vatan topraklarında ölmekti. Ama gel gör ki, vatan toprağında bile yatmasını çok gördüler. Çok sevdiği
Ben bu kitabı çok sevdim, öylesine çok.
‘’Mümin, müminin aynasıdır’’ hadisiyle başlayan kitap; Peygamber dostlarınının aynalarında Asrı Saadet’e götürüyor okuyucuyu. İtiraf etmem gerekirse önyargılı başladım okumaya, zira İslami bir kitabı edebi kişiliğiyle yazabilmek birikim gerektirir derken… Ali Ural’ın latif kişiliği ve naif kaleminden
ETKİNLİK BAŞLANGIÇ TARİHİ:17.11.2023
ETKİNLİK BİTİŞ TARİHİ:17.12.2023 (#227403009)
"Halbuki ona benim vuslatım lâzımdır.” Şu halde Allah, kulunu vuslat ile müjdeledi. Ancak bu vuslata ermek için kula ölüm gerekir demesi tâ ki ölüm sözüyle kulunu kederlendirmesin.
Hazret-i Muhammed Aleyhisselâm’ın “Sizden
Kağan: “Hayat yine de üzülmeye değer!
Nilgün: “Hayatın neresinden dönülse kârdır!”
1. Kısa Süreli Bir Yaşam:
Bu şekilde tanımlıyor kendisini
Nilgün Marmara : “durgun hayat kadını Nilgün”. Kısacık ömründe, eylemsiz bir şekilde yaşadığından olacak ki, kendisine bu sıfatı uygun görüyor. Durgun sularda yüzüp boğulmamak için çırpındı belki de hayatı
Bir itiraf ile başlıyorum...Geçenlerde üşenmedim, takip ettiğim okur arkadaşlarımın hepsinin profilinden tek tek, hangi Kemal Tahir kitaplarını okumuş olduklarına bakıverdim ki bu benim için çok önemli bir detay... Ve ne yazık ki yarısından fazlasının henüz yazarla tanışıklığı bile olmadığını farkettim, kahroldum... (okunup da işaretlenmemiş olma
İnsanlar bir vasiyet bırakır, değil mi? Benimki şu: Ailemi istemiyorum, cenazeme gelmesin. Hayatımda en çok kötülüğü onlardan gördüm. Hiç biri zor günümde yanımda olmadı.
~
❝
Zeyna'nın büyük mavi gözlerindeki çapağa,
Eski dünya düzenine,
Camel paketlerine,
Bay Keltoş'un keline,
Camların çok kirlendiğini düşünen kadına,
Boşver, yağmur yağacak diye camları silmekten vazgeçen kadına,
Vazgeçmeye,
Ve hatta yaşasın vazgeçenlere,
Adımın göz anlamına gelmesinin bir rastlantı olup olmadığı
Canınız mı sıkkın? Sıcaklar sizi de benim gibi bunalttı mı? Kitap okuma hevesiniz mi kaçtı?
Ee başka bir tarz deneme konusunda da katı kurallarınız yoksa, bu kitabı size rahatlıkla önerebilirim...:)
Gelelim kitabın konusuna; aşk, savaş,aksiyon, dövüş, polisiye, din, felsefe ve tabiki güzel kadınlar. Yani yok yok!
Tabii yazarımız bunların hepsini
Ersin Bakkal'a borcumu ödedim.
Kimsede ödünç kitabım yok ya da kimsenin bende ödünç kitabı yok.
Herkese hakkımı helal ettim. Benden para istemek için benimle yakınlık kuranlara bile.
Kimseye bir kırgınlığım ya da kızgınlığım yok.
Kocamı hep çok sevdim. Hâlâ çok seviyorum.
Öldükten sonra da çok seveceğim.
Ama ölümümden sonra, aranızdan biri ya da bir başkasıyla mutlu olacaksa, onun mutlu olduğunu bilmek, hissetmek beni hep hoşnut kılacak.
Ben onu birtakım şeyler yüzünden hep ihmal ettim.
Onu ihmal etmeyecek, onu çok mutlu edecek birisi mutlaka olacaktır.
Bu kadarını söyleyebileceğimi hiç düşünmezdim.
Sevgi biraz da böyle bir şeymiş galiba.
Velhasıl kelam; ben çok hastayım arkadaşlar...
Hepinizi birbirinize emanet ediyorum.
Sakın beni unutmayın.
Beni unutmanıza engel olacak bir kitap yazmaya yetmeyecek galiba ömrüm.
O yüzden siz unutmayın işte.
Aranızda birbirini seven, birbirinden hoşlananlarınız varsa bunu söylemek için geç kalmayın.
Yaşamak istediğiniz ne varsa yaşayın gitsin.
Hepinizi seviyorum, en kötünüzü bile.
İmza: Cansuyunuz