Bilesin ki , insanın içi rahat olmazsa hayatın zevki yoktur. Üç beş dakikalık geçici keyif, günlerce fitil fitil burnundan gelir insanın. Bunları vasiyetim gibi dinle. Vasiyet, nasihat değil .
Bana bir şey olursa lafını da hiç sevmem, o yüzden kullanmayacağım :)
Ama bir vasiyetim var size; hani insanlar öldükten sonra kıymete biner ya işte, hah benim de bu yazımı kıymete bindirin... Ricamdır size.
Fakiri neden ezersin?
Müslümana neden saldırırsın?
Ateisti neden dışlarsın?
Yahudiyi neden öldürürsün?
Savaşı neden başlatırsın?
Hayvana neden eziyet edersin?
Neden insan olmazsın?
Öleceksin birgün... Yok olup gideceksin...
Ne bu iktidar mücadelesi? Güç gösterisi?
Çok değil yüz yıl sonra bütün varlığım yok olacak.
Ve bir yüz yıl sonra da mezarım
Bu dünyanın kötü örneklerine bakıp da "Bu dünya böyle işte. Yalnız ben miyim?" deme. Ben yaşamış bir adamım. Mutaassıp da değilim. Ahlak kaidelerinden evvel senin saadetini düşünürüm. Fakat bilesin ki, insanın içi rahat olmazsa hayatın zevki yoktur. Üç beş dakikalık geçici keyif, günlerce fitil fitil burnundan gelir insanın. Bunları vasiyetim gibi dinle. Vasiyet, nasihat değil.
Sayfa 264 - Nail Bey.. Meral 'e vasiyetKitabı okudu
Tatlı siluet portren! Vasiyetim onun sana geri verilmesi, Lotte, lütfen ona değer ver. Üzerine binlerce, binlerce öpücük kondurdum, her dışarıya çıkışta, her eve gelişte ona el salladım.
Açıkçası "Qazî Mihemed" hakkında uzun bir yazı derlemeyi ve paylaşmayı düşünmüştüm. Nereden başlasam ve nasıl bitirsem diye çok düşündüm. Başlayıp, sildim; tekrar başlayıp, tekrar sildim... Bir şekilde, bir şeylerin çok eksik kalacağını düşündüğümden yazmayı boş verip sadece onun hakkında kendi duygularımı ve bildiklerimi söylemeyi uygun
"Unutmayın ey Müslümanlar,
Kutlu Nebi'nin 'Birbirinize
sırt çevirmeyin, birbirinizden kopmayın.
Ey Allah'ın kulları
Kardeş olun!' dediğini unutmayın.
Allah'ın dinine sarılın ve
birbirinize yardım edin.
Ve şimdi beni savaş hattına doğru ilerletin.
Ta ki hücuma kalkmış vaziyette teslim-i ruh edeyim
Vasiyetim üzre de defnetmeyi unutmayın. Eşhedü en lâ-ilâhe
illa' llah ve eşhedü enne Muhammeden abduhû ve rasûluhû."
''Sağlam bir bünyenin, hastalığın mikroplarını (yahudiler) yenmesi kadar normal hiçbir şey yoktur.’'
~
Adolf Hitler'in Yahudilerle ilgili söylediği bu söz, Filistinli'lerin ve tüm dünya milletlerinin kulağına küpe olmalı!
Filistinliler, siyonist yahudilerin ülkelerindeki mikrobundan kurtulmak için, öncelikle kendi içlerinde bir olmalı ve güçlenmeliler.
Gerisi Hitler’in dediği gibi, normal akışında tecelli edecek ve siyonist mikrobundan kurtulacaklardır…
~
"Yaşlı bir gezgin, gurbete çıkmış. Bir mezarlığa yolu düşmüş. Mezar taşlarına ölenlerin yaşlarının yazılı olduğunu görmüş. Hepsi de bir yaş, iki yaş, en fazla beş yaş. Çok şaşırmış, olacak şey mi? Kendisi gibi yaşlı başlı birine rastlamış, merak etmiş, 'Nasıl olur,' demiş. 'Sizinkilerin hepsi körpe mi ölmüşler?' Yaşlı adam, 'Hayır,' demiş. 'Öyle değil, biz buraya bu insanların mutlu yaşadıkları süreyi kaydetmişiz. Arta kalan yılları yaşamdan saymamışız. Gezgin o zaman, 'Öyleyse,' demiş. 'Benim de yaşamımın sonu yakın, bir ayağım çukurda, vasiyetim olsun, ölünce beni de buraya gömün, mezartaşıma da, bu adam anasından ölü doğdu, yazın."
Ama sana iki vasiyetim var. İlki, eğer bir gün çocuğun olursa, her türlü olanağa sahip olsan bile ona hak etmediklerini verme. Onu öyle eğit ki yaşamda iyinin yanında kötünün de olduğunu anlasın. Ayakta kalmak için çalışmak zorunda olduğunu bilsin.
İkinci ögüdüme gelince, senin gidişatın iyi değil oğlum. Sana büyük bir servet bırakıyorum ama bu kafayla eminim hepsini bitireceksin. har vurup harman savuracaksın.
Daha doğrusu arkadaşların bu serveti bitirecek. Sen de çok kötü durumlara düşeceksin. Paran kalmayınca sana saygı da duymayacaklar. Sen de bunu içine sindiremeyecek kendini öldürmeyi seçeceksin.