Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Hıyanet-i Vataniye Kanunu
Vatan hainliği kapsamına girecek hareketler belirlendi ve bunu yapanların derhal idam edilecekleri vurgulandı. Bu kanun 1991'e kadar yürürlükte kalacaktı.
Sayfa 166 - 29 Nisan 1920
Aşırı milliyetçilik ile vatan hainliği arasında ince bir çizgi var gibidir.
Sayfa 112Kitabı okudu
Reklam
Adolf Hitler
Hitler ender bir insandı. Biyograflar ve tarihçiler hiç empati kapasitesi olmadığını düşünüyorlar, belki de bunun sebebi soğuk ve şiddet içeren bir çocukluktu. Kötü bir eğitim almış, tembel, fiziksel olarak çirkin olsa da dinleyicilerini kendine hayran bırakmış, karanlık bakışıyla karşı karşıya kalanları hipotezi etmiş ve bir ulusu dalkavukluğun
Sayfa 490 - Yakamoz KitapKitabı okudu
"Aşırı milliyetçilik ile vatan hainliği arasında ince bir çizgi var gibidir."
Sayfa 112Kitabı okudu
324 syf.
10/10 puan verdi
·
11 günde okudu
Görmek, José Saramago'nun Körlük kitabının devamı niteliğindedir ve en az ilki kadar başarılı ve eşsiz buldugumu en baştan ifade etmeliyim. Körlük'ü pandeminin başlarında okumam biraz talihsiz oldu ,biz de o dönem bir bilinmezlikle baş etmeye çalışıyorduk çünkü. Bu bakımdan eser, hem kitaptan hem de kendi yaşadıklarımızdan etkilenmemin
Görmek
GörmekJosé Saramago · Kırmızı Kedi Yayınları · 202217,8bin okunma
Şuanda toplumumuzda görünen!..
~•~ Vatan hainliği, yurt aleyhine çalışma ülkücülük sayılır, öte yandan gerçek ülkücülük de gerilik ve yurt düşmanlığı. ~•~
Reklam
İşte böyle çocuklar.... Başka ülkelerdeki insanlarımızın haklarını savunmaya VATANSEVERLİK, Kendi ülkemizdeki insanlarımızın haklarını savunmaya ise VATAN HAİNLİĞİ diyoruz....
Büyük bir hevesle çalışıp çıkardığımız bu dergiler ve Ankara Dil Tarih Coğrafya Fakültesinde verdiğimiz dersler başımıza ne büyük dertler açmıştı. 1940’lı yıllar, öküz altında buzağı aradıkları yıllardı. Özeleştiri yoktu. “Köylümüz fakirdir, ilkel bir yaşam sürer” gibi sözler büyük suçtu. Adımız “solcu”ya çıkmıştı, o da komünistlikle eşanlamlıydı, yani düpedüz vatan hainliği(!) demekti.
364 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
29 saatte okudu
Lucy Strange’in ikinci kitabını da nerdeyse bir oturuşta bitirdim. Yine harika bir iş çıkarmış yazar. İkinci Dünya Savaşı’nın başında İngiltere’nin kıyısında bir deniz fenerinde görevli bir ailenin yaşadıkları çok güzel kurgulanmış. Baba İngiliz, anne Alman ve iki kız, Petra ve Magda. İkinci Dünya Savaşı patlayınca Alman anne Mutti’nin bazı hareketleri dikkat çeker. Yargılanır ve göz altına alınır. Aile vatan hainliği suçlamasıyla karşı karşıya kalır. Baba da deniz çıkarmasında ölünce kızlar yalnız kalmıştır. Annesini kurtarmaya çalışan Petra ve Magda’nın öyküsü gerçekten okunmaya değer…
Kıyıdaki Kale
Kıyıdaki KaleLucy Strange · Hep Kitap Yayınlar · 20226 okunma
ÇAĞIMIZIN BÜYÜK “UYGARLIKLARININ”HAİNLERLE İLİŞKİSİ KONUSUNDA ÜÇ ÖRNEK 1. OLAY: Amerika Birleşik Devletleri: (“in God We Trust” / Tanrı'ya Güveniriz) karşısında Ezra Pound: (Şair ve hain) Radyo yayınları aracılığıyla, Amerikan askerlerine, İtalya'ya karşı silaha sarılmamaları çağrısında bulunduğu için, İkinci Dünya Savaşı'ndan
Reklam
Planlanan "isyan"a ve hazırlığı yapılan "vatan hainliği"ne dair, feci işkencelerle zorla alınan bu "itiraflar" üzerine cellat nihayet işe koyulur. Herkes, Calvin'e en küçük bir muhalefette bulunmamış olanlar bile -zamanında kaçamamışlarsa eğer- idam edilir. Cenevre tek bir gecede, sadece Kalvencilerin olduğu bir şehir haline gelir.
Sayfa 183 - Can YayınlarıKitabı okudu
79 syf.
1/10 puan verdi
Siyonist hain
Yazar: Alexandor Aaronsohn . Romanya'daki antisemitizmden kaçıp Osmanlıya sığınan yahudi ailelerden biri, Aaronsohn ailesi. Filistin'deki belirtilen köye yerleşmisler. Yahudi bir ailenin yardımlarıyla ismi Zikron - Yakob olan köyün eski adı Zemalin. Bu köy aslında I. Dünya savasinda ingilizlere istihbarat veren siyonist yahudiler ile
Filistin’de Türklerle Birlikte
Filistin’de Türklerle BirlikteAlexander Aaronsohn · Kapra Yayıncılık · 202138 okunma
Dünyanın bir kültür ve medeniyet yarışına çıktığı asrımızda, medeniyet izlerimizi topraktan kazıyan bir şuûra, vatan hainliği damgasını vurmak hiç de insafsızlık olmaz. Zîra bir milletin müdafaa silâhı ve ordusu kadar mühim olan, kültürü, dolayısıyla da kültür faaliyetine, sanat târihine ve içtimâî ihtiyaca hizmet etmiş âbide ve müesseseleri ayakta tutmanın yoluna bakmaktır.
Papa Eftim, Keskin Beyannamesi ile ülkenin durumundan Müslümanlar kadar Hristiyanlarında rahatsız olduğunu belirtmiş ve iki temel noktaya vurgu yapmıştır. Bunlardan birincisi Anadolu'da yaşayan Ortodoksların tamamının Rum olmadığı ve bu insanların dilleri, âdetleri ve kültürleri ile Türk olduklarını ispatladıklarıdır. İkincisi ise Fener Rum Patrikhanesi'nin bu gerçek karşısında takındığı Helenleştirme/Yunanlaştırma/Rumlaştırma politikasının bağlı bulunduğu devlete karşı yapılmış bir ihanet, bir vatan hainliği olduğudur.
788 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.