Mustafa Kutlu demek benim hikayemi anlatan kişi demek.
Ayşe Şasa’nın Bir Ruh Macerası kitabından sonra nehir söyleşi türünde okuduğum bu ikinci kitap. Kitabı edinirken söyleşinin yazarın kendisiyle yapıldığını sanmıştım. Ama yanılmışım. Kitap Anadolu Yakası isimli TV kanalının sahibi Muzo Gönül’le yapılmış. Evet bildiniz. Muzo, Muzafferin kısaltması. Ama Nüfus memurunun muzipliğiyle nufüs cüzdanına da
“Sen Gününü Gün Et, Anı Yaşa, Kendini Sev, Altta Kalanın Canı Çıksın
Vatan Yahut İnternet
Mustafa Kutlu sakin şehirden bahsediyor bu kitabında. Batıda buna “Cittaslow” yani yavaş şehir deniyormuş. Şehrin kalabalığından, karmaşasından kaçanlar bu sakin şehirlere sığınıyormuş. Nüfusu elli bini geçmeyen, sanayisi olmayan, yeşili bol şehirlermiş buralar. Bunlardan biri de İzmir Seferihisarmış. Bu durumdaki şehirler
Bir kütüphane görevlisi arkadaş tavsiye etmişti Mustafa Kutlu'yu onun tavsiyesi üzerine ve genel olarak deneme türünden hoşlandığım için aldım bu kitabı ama yanlış bir kitaptan mı başladım yoksa Bu Ülke'den sonra okuduğum için mi bilmiyorum fazla basit buldum. İçinde beğenip alıntı yaptığım yerlerde oldu ama genel olarak şunu söyleyebilirim okumayan pek birşey kaybetmiş sayılmaz. Çok genel konularda ortalama herkesin kurabileceği cümlelerden oluşan bir kitap izlenimi verdi
Mustafa Kutlu nun daha onceki kitaplarındaki tarzı ilginç ve değişik geliyordu bana .
Dolaylı anlatımı,uslübü ile bir solukta okunan kitaplar idi. Ve bu kitabi da ayni heyecan ilr basladim fakat kitap yazarın köşe yazılarından oluşuyor. Gene de aynı tadı alırım ümidiyle devam ettim betimlemeler harika fakat diger kitaplarınin tadı yok .vurgulanan konular gercekten onemli fakat tekrara düşülen kısımlar fazla.Açıkçası bitsin diye okuduğum bir kitap oldu.
Mustafa Kutlu'nun okuduğum beşinci kitabı. Geçmişi seven, geçmişi arayan ve geçmişte kalan bir yazar. Eskinin tüm güzelliklerini annesinin köyünde tatmış. Ben onun köyüne çok yakın bir ilçede görev yapıyorum. Kitapta bahsettiği eski günler adına kuş cıvıltıları, çeşit çeşit çiçekler, doğanın güzelliği, sokağa çıktığında hissetiğin güven, tandır kokusu, kendi yaptığı oyuncaklar ve daha bir sürü güzellikleri sıralıyor. Haklı da.. Ahmet Kutsi Tecer'in 'orda bir köy var uzakta' dediği köy de bu civardadır. Velhasılı kelam söylenen sözler, yazılan şiirler boşuna değil. Hala kendini koruyabilen, kültürünü geleneğini sürdürebilen topraklar burası. Kulağınız alışmıyor,bir süre sonra duymamaya başlamıyorsunuz kuş cıvıltılarını. Çağın tüket gönder, tüket gönder mantığı burada işlemiyor.
Fakat geriye dönüş yok. Tüm yollar kapalı. Kutlu'nun istediği eski tarım toplumu olmamız, üretmemiz, köylere dönmemiz bir hayal. Çarkı bu düzende ama kültürümüzle, geleneğimizle bizim çevirebileceğimizin farkına varsak yine kaybetmiş sayılmayız. Eskiye dönemeyiz belki ama içinde bulunduğumuz durumu güzelleştirebiliriz. Bu da güzellikleri görerek, ne iş yaparsak hakkıyla yaparak, benliğimizi unutmayarak olacaktır. Emeğine sağlık Mustafa Kutlu.
Öncelik kitapta genel olarak İnternet bağımlılığından ve bundan kaynaklanan problemlerden bahsediyor. Kitapta 50 60 tane yazı var. Zaten 20 sene boyunca Yeni Şafak gazetesinde Mustafa Kutlu'nun yazmış olduğu yazıların toplanması ile oluşturulmuş bir kitap. Herhangi bir olaydan bahsetmediği için pek uzatmayacağım. Ama gerçekten birçok ders alabileceğiniz bir kitap. Kendinize iyi bakın.
#mustafakutlu