Bilinmeyen Bir Kadının Mektubu (5 adet)
kitaplar var, bu kitapları 10 kişiye hediye etmek istiyorum. Ayrıca bu 10 kişiye, benim kitaplarımdan da seçtiği bir kitabı adına imzalı olarak hediye edeceğim.
Kendi kitaplarımdan seçebilecekleriniz;
*
Ötanazi
İsteyen kişi sayısı 10 kişinin üzerinde olursa çekiliş yapacağım, sonuçları da haftaya Pazartesi akşamı açıklayacağım. Katılmak isteyen kişilerin yoruma ''Katıldım'' yazması yeterli.
* Kargo ücreti size ait.
PTT ile gönderim sağlayacağım. Maalesef PTT kitap gönderilerindeki 3 TL'lik kampanyayı kaldırmış, konuştuğumda şehiriçi kitap gönderilerinin 11.75, şehirdışı ise 16.75 TL olduğunu söylediler. Çekilişi kazananlar sadece kargo ücreti karşılığında 4 ya da 5 kitap kazanmış olacak.
Birçoğumuz belki hatırlarız o sahneyi!!?
Titanik batarken birileri çığlık atarken filikadakiler onların sesini bastırmak için şarkı söyleyip alkış tutuyorlardı.
Bu bir yerlerden tanıdık gelmedi mi🤔
Birileri bir yerlerde yardım beklerken diğerleri de onların yardım çığlıklarını bastırmak için gürültü yapıyorlar. Daha kötü Facialar da var tabi??!
Birileri sessiz çığlıklarla feryat ederken diğerlerinin bunu farkettiği halde ses çıkartmaması gibi.. Ölüm bile Esas duruşa geçerdi bunun yanında. Bunun bir adı olsaydı ‘Sessiz Şiddet’ olabilirdi belki..!
Gerçekten yazmak istemezdim böyle bir iletiyi. Erkekliğimden utanır hâle geldim bazı mahlûklar yüzünden.
1000Kitap sitesinin amacı; kitap okumak, okuduğun kitaptan alıntı paylaşmak, okuduğun kitap ile ilgili inceleme yapmaktır. Güzel ve özlü bir söz, edebî nitelik bulunduran paragraf, tavsiye edilecek şarkı ve kitaplar veya buna benzer bir konu ile ilgili de merak edilecek bir şey olduğu zaman sorulması için de "ileti" yeri konulmuş. Mesaj kutusu ise, böyle güzel ve seçkin bir ortamda insanların dostluk kurması, samimî sohbetler etmesi vb.amaç için kurulmuş.
Peki neden? Neden bazı erkek(!)ler ablalarımızı, kardeşlerimizi rahatsız ediyor? Esra Erol programı değil burası, mesaj yolu ile tacizde bulunuyorlar. Hiçbir yanlış amaç düşünmeden, "kardeşçe" konuştuğum birkaç arkadaşım erkekler tarafından (çok affedersiniz) rahatsız, taciz edilmiş; bu şeref yoksunları cinsel organlarını dahi utanmadan çekip fotoğrafını mesaj olarak atmışlar. Argo, sözlü tecavüz zaten had safhaya ulaşmış, ayıptır bu ayıp!
Merttttt Koksal-https://1000kitap.com/King_19878
Hasan(Vaveyla)-@Hsnycr
Bilg@Ay
Recai Ensarioğlu-
Can Ensarioğlu
Sipinoza-https://1000kitap.com/SipiNoza
Kerem Bozkurt-
Kerem çıra
Mert Yılmaz-https://1000kitap.com/botilismus
Bu kullanıcılar dediğim tacizlerden sorumludur ve ekran görüntüleri var merak etmeyin, iftira/yalan ile işim olmaz.
Rica ediyorum bu ve buna benzer hesapları kapatın da rahat rahat kullanabilsinler bu uygulamayı.
İçinde yer aldığım kolektif bir çalışma olan "Vaveyla" isimli şiir antolojisi çıktı. Şiir sevenlere yeni kalemleri tanımak için iyi bir fırsat yaratacağını düşünüyorum. Okuru bol olsun, dilerim.
Sevgiyle 🍂
es-Selâm'û Aleyküm 🙋🏻♂️
Kimse resim yeteneğimizi sorgulamasın zira ilkokulda neyse o yani 😅
Gelelim mevzuya. Yemek sonrası dumanlı hava sahasındayken (kamu spotuna dikkat edelim) mutfakta babasının süsü vaveyla koparıyordu. Bir şekilde not defterimi bulmuş resim çizecem diye tutturmuş annesi de "olmaz, babanın defteri o, kendi defterini kullanmalısın" diyordu. İnat etmiş buna çizecem diye...
Tuttum elinden, götürdüm salona. "Sadece bir yaprak koparalım ona çiz, olur mu?" dedim. Tamam dedi.
Ben ev çizecem dedi ve sadece üç çizgi çektikten sonra "sen çiz" dedi.
O söyledi ben çizdim. Önce ev istedi sonra büyük bir ağaç sonra güneş. Kuşları da ben ekledim 😅 Bir de kedimiz oldu. Kedileri de evsiz bırakmayan kızımız ona da bir kulübe yapmamı istedi. Muhteşem eserimi görüyorsunuz kardeşler.
Resim kötü olsa da mutlu bir çocuk bıraktık geride. Keşke hep mutlu olsa çocuklar... Lakin ebedi mutluluğun cennette olduğunu bilmeliler, ona göre yaşamalılar. Bu fani alemin imtihan yurdu olduğunu öğretmeliyiz onlara. ve's-Selâm...
Işıkların tebessüm bahşettiği bu güne iyi ki geldin Seyyah..
Bu gönül yolculuğun da bana zerafetinle tefekkür kazandırdın.
Yeri geldi gönlün biriktirdiği hüzünleri gözlerimdeki kuyudan, yüreğine akıttın.
Yeri geldi deli dizgin yüreğimi sükûnetinle yadigâr kıldın.
Dertliyim diyorum ya hani sana, dertlerim bakıp göremediğim, hissedip perdelediğim o yoğunluk girdabındamış seyyah..
İçindeki vaveylayı ellerimle sulayıp öfkem ile ısıtmışım.
Göklerin seslenişini sırılsıklam düşüncelerimle esintiye vermişim.
Dinle diyoruz ya seyyah..
Dinlemeyi bilmediğimizden talip oluyoruz bunca şeye.
Hep talip oldum Seyyah ama susturamadım korumu, durduramadım dimağımdaki denizlerin çırpınışını
Güveniyorum seyyah, sana güveniyorum..
Belkide kimse de hissedemedin bu duyguyu, belki de yalanlarıyla tesir edemediler.
Bil! ben ki bana anlattığın kalp erzaklarımla seninleyim. Sendeyim..
Ve şuan derinlerdeyim
- Vaveyla
Keşke insan olacak kadar onurlu olmasaydım
Sevmenin gururuna kapılmasaydım
Umulmaz aşkıma yenilmeseydim
Söz geçirmediğim aklımı kaybetseydim
Yoklukta yok olsaydım hiç olmasaydım
Olsam da olsaydım insandan gayrı
Bütün şehirleri dolaşsaydım bir güz mevsimi
Kudüs'ü Torino'yu Berlin'i Londra'yı
Sevilmeyen insanları sevseydin