Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
ŞEHADET VAKTİ
22 Ağustos 1966'da Seyyid Kutub'a idam cezası verildiğinde, Assam el-Attar'ın kitabında anlattığına göre Kutub bu kararı tebessüm ve Allah'a ka-lvuşmanın verdiği büyük bir mutlulukla karşılamıştı. Muhammed Ali Benna'nın dediğine göre Seyyid Kutub'un asılmasına asıl sebep "Yoldaki İşaretler" adlı kitabı idi.
Yüksel yayıncılıkKitabı okudu
Bağlantı ya da ilişki içinde olduğumuz birisi, bize hoş olmayan ya da kızgınlık uyandıran bir şey yaptığında; kendimize, bir kez daha ve daha sık yapmasına izin vereceğimiz ölçüde değerli olup olmadığını sormalıyız. (Vazgeçmek ve unutmak demek, yaptığımız değerli deneyimleri pencereden dışarı atmak demektir.)
Sayfa 171 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, 31.Baskı Ekim 2023, İstanbulKitabı okudu
Reklam
(Vazgeçmek ve unutmak demek, yaptığımız değerli deneyimleri pencereden dışarı atmak demektir.) Yanıtın evet olduğu durumda söylenecek çok şey olmayacaktır, çünkü konuşmak pek bir işe yaramaz.
Bu arada bazı meseleleri meslektaşlarınızla tartışmak, onların görüşlerini almak da çok önemlidir; çünkü sizin fark etmediğiniz bazı noktalara dikkatinizi çekebilirler. Eskilerin dediği gibi, "el-ilmü bi'run ve'l-müzâkeretü delvuhâ", yani "ilim bir kuyudur, kovası tartışmadır". Ben bu söze çok inanırım. Yalnız, kimlerle görüşleriniz paylaşacağınız, tartışacağınız önemlidir. Ardından bunların üzerine ben ne katkı yapabilirim diye düşünmeniz gerekir. Eğer bir katkı ortaya çıkacaksa o konuyu yazmak, aksi halde vazgeçmek lazım.
Sayfa 268 - on dördüncü bölüm: yetkin tarihçiler nasıl çalışıyorlar: prof. dr. ahmet yaşar ocak ile söyleşi.
Önsöz
Elinizdeki kitap toplumsal Bilinçdışının süregiden mutasyonunu araştırıyor. Şu an bulunduğumuz noktadan, yani virüs salgını ve kapitalizmin felaketler doğuran çöküşünün damgasını vurduğu tarihsel eşikten gözlem yapıyorum. Bu eşikten bakınca, ufukta kaosu, tükenmişliği ve yokoluş eğilimini görebiliyoruz. Bu mutasyonun mükemmel bir özetini sunan
Sayfa 9 - Otonom Yayıncılık -1. Basım Şubat 2022, İstanbul - Kitabın Özgün Adı : The Third Unconscious - The Psycho-sphere in the Viral Age
Vazgeçmek... Kolay mı? Bu satırları yazan ben vaz­geçebilir miyim? Hadi bırak deseler elindeki şu telefo­nu? En basitinden. Bir telefon. Bırakabilir miyim? On tane bahane sayarım neden bırakamayacağıma dair. Çık deseler evinden. Şimdi hemen, üzerine tek bir ceket at, ayağına bir çift ayakkabı, belki o bile yok, çık dışarı. Her şeyi geride bırak. Bahane uydurmayı bırak. Çıkabi­lir miyim? Sanmam.
Reklam
Türk Ortodoksları Nüfus Mübadelesine Neden Dahil Edildi?
Lozan'da Türk Ortodokslarını diğer Rumlardan ayrı gördüğünü defalarca dile getiren Türk hükümeti neden bu insanları Yunanistan'a gönderme kararı almıştı? Daha açık bir ifade ile Türk hükümetini milli mücadeleye destek veren ve her fırsatta Türk olduklarını dile getiren bu insanları ülkeden göndermek zorunda bırakan sebepler neler
1939 Mart'ından itibaren Almanya ve İtalya'nın revizyonist politikaları, Avrupa'nın savaşa doğru gidişi Türk-İngiliz ittifakına yol açmıştır. Fransa bu blokta yer almak için Hatay'dan vazgeçmek durumunda kalmış, Fransa ile Türkiye arasında Haziran 1939'da Türkiye ile Suriye arasında toprak sorunlarının kesin çözümüne ilişkin anlaşma imzalanmış, Hatay Türkiye'ye verilmiştir. Bunun üzerine, 29 Haziran 1939'da son toplantısını yapan Meclis, oybirliği ile Türkiye'ye katılmaya ve Meclis'in dağılmasına karar vermiş, bu anlaşmaya istinaden Fransız birlikleri 23 Temmuz 1939'da Hatay'ı terk etmişlerdir.
Sayfa 57 - ATATÜRK ARAŞTIRMA MERKEZİ BAŞKANLIĞI YAYINLARIKitabı okudu
Güzel çıkarım, Tanpınar.
Keşke şairlerimizi ve sevdiğimiz muharrirleri yeni baştan okuyabilsek! O zaman ne kadar ezberden bir dünya kurduğumuz meydana çıkar. Gençlikte okuduğumuz şeylerin çoğu eksik kalıyor. Altmış yaşında, zekasının en olgun deminde bir Dostoyevski 'nin düşündüklerini, yirmi yaşının tecrübesizliğiyle anlamak ne mümkün! Yazık ki genç yaşta okuduklarımızı tekrar okumak çok güçtür. Bilmek iddiasından sarf-ı nazar, esaslıyı bulmadan vazgeçmek tehlikesi var.
Sayfa 331Kitabı okudu
Reklam
Kadının düşündüğü intikama bakın ya
Sana kısır döngüsünü stratejisini değiştirerek yenmesini öğ­ renen yabancı uyruklu bir danışanımdan söz ederek bitirmek istiyorum bu konuda söyleyeceklerimi... Yıllar önce yabancı uyruklu bir kadın ofisime gelerek, "Artık bu evliliği sürdürmek istemiyorum. Eşim benim kişiliğimi değiştirmek ve beni kendi­ sinin istediği kişi yapmak istiyor.
Vazgeçmek... Kolay mı? Bu satırları yazan ben vazgeçebilir miyim? Hadi bırak deseler elindeki şu telefonu? En basitinden. Bir telefon. Bırakabilir miyim? On tane bahane sayarım neden bırakamayacağıma dair. Çık deseler evinden. Şimdi hemen, üzerine tek bir ceket at, ayağına bir çift ayakkabı, belki o bile yok, çık dışarı. Her şeyi geride bırak. Bahane uydurmayı bırak. Çıkabilir miyim? Sanmam.
Görmek ya da duymak istediğinle, gerçekte olan arasındaki farktan vazgeçtiğinde, tiranlığa teslim olmuşsun demektir. Gerçeklikten vazgeçmek sana olağan ya da keyifli görünebilir ancak seni bir birey olmaktan da çıkarır...
“"bir zaman gelecek ve bizler tüm ümitlerimizden tek tek vazgeçmek zorunda kalacağız. işte o vakit anlayacağız ki bir zamanlar körü körüne bel bağladığımız ümitler, aslında hayatımıza daha fazla acı ve zorluk katan yanılsamalardan başka bir şey değil."
Bazen sevmek, vazgeçmek demektir, derdiniz! dediğinde, başını omzunun üzerine yıkarak yaşlı adama kederle baktı Uğur. Vazgeçmek kolay da vazgeçilmezi sevmek çok zormuş be baba… İşte bu tüketiyor!
503 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.