"yalnız çığlığım var elimde yokoluşu kanıtlamak için. ... behçetim don değiştirmiş hezarfenim çıkarmış yüreğinin kanatlarını madımak'ta uçmaklığa biliyorum gülüşün deprem biliyorum haykırışın boran susturur. ama ya acıyı biliyorum soluğu cana can verir, olsun!dur nasıl da yakışıklıdır gözleri: giritli, göçmen dudakları çarpışırken dilinin
"yalnız çığlığım var elimde yokoluşu kanıtlamak için..."
Reklam
ben yitik bir türküydüm, fırtınalarda yoksul köy evlerine konuk.
yalnız çığlığım var elimde yokoluşu kanıtlamak için...
Dünya kirletilmişse, üstünüze sıçramış bir şey vardır mutlaka.
anlaşılmaz yeryüzündeki yaşımız. kimden düştük? kimin izi… bir unutuşun başlangıcı mı? yoksa bir anımsayışın kemendi mi? gövdeyiz. yarılınca görülür içimiz. görmediniz mi? ustaca hazırlanmış bir yitiriliş. özünde dilsizlik olan şu yağmur neden susar?” toprağa düşen damla! sakın taşma ve ömrümüzü sorma: “zaten yalanımız kadar ömrümüz”
Reklam
Vazgeçmeler Ustası
Dünya kirletilmişse, Üstünüze sıçramış Bir şey vardır mutlaka. Benimki aşktan bir leke, Kazındıkça kendini temize çeken Gizlice. Sürtündükçe kıvılcımlar saçan Çakaralmaz renk cümbüşü işte. Ya sizinki?
Dünya kirletilmişse, Üstünüze sıçramış Bir şey vardır mutlaka. Benimki aşktan bir leke, Kazındıkça kendini temize çeken Gizlice. Sürtündükçe kıvılcımlar saçan Çakaralmaz renk cümbüşü işte. Ya sizinki?