Gövdesinin çapıyla karşılaştırıldığında acınası incelikteki çok sayıda bacak, gözlerinin önünde çaresizlik içersinde, parıltılar saçarak sallanıp durmaktaydı.
‘Ne olmuş bana böyle?’ diye düşündü. Gördüğü düş değildi. Biraz küçük, ama normal, yani içinde insanlar yaşasın diye yapılmış olan odası, ezbere bildiği dört duvarın arasında eskiden
Ve Acı Haber Duyuldu
Kader tesellisine gerçekleştirdi
Sevgili'nin etrafındaki kardeşlerinin rengi kaçtı
Gözlerden yaşlar boşaldı.
Dövünmeler, hıçkırıklar birbirine ulandı.
Kuşların kanatları kırıldı adeta, cıvıltıları kesildi.
Ağaçların yaprakları sanki hiç devinmedi.
Yer durdu, zaman durdu, ortam karardı.
Güneş keskin ışığını ve sıcaklığını yitirmiş gibiydi.
Doğa doğasını yitirmiş gibiydi.
Söz tükenmişti. Kim neyi, niçin söyleyecekti?
Sevgili'nin öldüğü haberi şehri bir anda sardı.
Bu inanılması güç kara bir haberdi.
Sevgili hiç ölür müydü?
Ölüm ona yakışır mıydı?
Ağlayanlar, çırpınanlar, şaşkınlıktan ne yapacağını bilemeyenler.....
Sayfa 212 - Semerkand
Yaşamınızın kontrolü sizde değil!
Öyle olduğunu düşünebilirsiniz, ama yanılıyorsunuz.
Elbette ki kendi kararlarınızı kendiniz vermekte özgürsünüz.
Bu kitabı kapatabilirsiniz.
O sandalyede oturmaya devam edebilirsiniz.
Ya da gözlerinizi oymak gibi çılgınca bir şey yapabilirsiniz.
Ne isterseniz yapabilirsiniz.
Ama sorun şurada: Ne
