Yürekler sevinç ve heyecanla dolup taşıyordu. Herkeste görevini yapma aşkı ve şevki vardı. Meclis ilk iş olarak hürriyet ve istiklâl bildirisiyle, "Batı Trakya Türk Cumhuriyeti"nin bağımsızlığını ilân etti. Eşref Bey'in bizzat tespit ettiği siyah, yeşil renklerden ve ay-yıldızdan oluşan bayrak yaptırıldı. Siyah matemi, yeşil İslâm birliğini, ay-yıldız da Türklüğü temsil ediyordu. Düzenli ordu durumuna dönüştürülen gönüllüler, Kuvayı Milliye adını aldılar.
Sayfa 230 - ötükenKitabı okudu
Osmanlı İmparatorluğu, Birinci Dünya Savaşı'na 2 Kasım 1914'te katıldı. Seferberlik, savaş ilanından önce başlamıştı. Gerekli endüstriyel görevlerde çalışanlar, imam, polis ve memurlar dışında eli silah tutan bütün erkekler askere çağırılmıştı. Batı Anadolu ve Trakya'daki Ermeniler göreve katıldılar ve birçoğu askeri hekim olarak değerli hizmet sundular. Ancak Doğu Anadolu'dan hizmete katılan pek az Ermeni'nin, esas itibariyle, sadece sıkı şekilde hükümet kontrolü altında bulundurulan yörelerden veya başka yerlerdeki seferberlik görevlilerinin askere yazdığı az sayıdaki kişilerden ibaret olduğu görülüyor. Bu durumu askeriye şöyle rapor etti: "Askere yazılmak çağında olan Ermenilerden Hopa-Erzurum-Hınıs-Van hattının ötesindeki köylerle kasabalarda ya- şayanlar, görev çağrısına uymadılar fakat Rusya'daki [isyancı] örgütün saflarına katılmak üzere Doğu sınırına hareket ettiler." Askere alınanların çoğu da sonradan, silahlarıyla birlikte, Rusya saflarına katılmak için kaçtılar. Halbuki bu yörenin Ermenileri Osmanlı ordusuna sayıca 50.000'den fazla asker temin etmeliydiler.
Sayfa 140 - TÜRK TARİH KURUMU YAYINLARIKitabı okudu
Reklam
26 Ağustos 1071’den 26 Ağustos 1922’ye...
30 Ağustos Zaferi'yle işgal altındaki Türkiye'nin, yani Anadolu ve Trakya'nın siyasi coğrafyası değişti. Ordular tutabildiklerini tuttular, Türkler de ilerledi. Tam donatılmış bir Yunan ordusu Selanik ve civarında saldırı için değil, ama Batı Trakya'yı elde tutmak için hazır bekliyordu. istiklâl savaşı kumandanları Fevzi ve Kâzım Karabekir Paşalar fevkalade temkinliydiler. Onlara göre çok daha atılımcı olan Gazi Mustafa kemal Paşa dahi bu sınırlara ulaştıktan sonra temkinli olmak zorundaydı. Büyük Taarruz öncesinde uzun bir hazırlık devresi vardı. Ankara Hükûmeti büyük bir sabır ve sert kanunlarla savunma tedbirleri aldı ve yeni bütçe uyguladı. Şurası açıktır ki milletin morali düzelmişti. Britanya kabinesinin Yunanistan'ı destekleyeceği ve Sevr'i dahi lehlerine düzenleyeceğini açıklaması yanında Yunan savaş bütçesini ve mühimmatını artırması, TBMM Hükûmeti'nin direnme konusunda bütün dünyaya bir açıklama (âdeta bir universalia) vermesine neden oldu. Piyade tüfeği miktarındaki ufak bir fazlalığın dışında silah, hatta asker sayısı bakımından dahi Yunan ordusuna göre üstünlük yoktu ve tek üstünlük yine süvari kuvvetleriydi.
Sayfa 223Kitabı okudu
·
Puan vermedi
Azap Toprakları
Batı Trakya da yaşayan Türklere yapılan baskı ve zulüm ele alınmıştır Azap Toprakları'nda Işınsu, Türklerin Yunan idaresi tarafından göç etmeleri için her türlü baskıya maruz bırakılmalarını, buna karşın halkın bir kısmının direniş için Yunanistan'da kalmaya karar verip bir kısmının Türkiye'ye sığınmasını konu edinir.
Azap Toprakları
Azap TopraklarıEmine Işınsu · Bilge Kültür Sanat · 2012571 okunma
Batı Trakya Geçici Hükümeti
Osmanlı Devleti gerek iç siyasi yapısı gerekse Avrupalı devletlerin baskısı ile bu devletle ile ilgilenememiş, onlar üzerinde baskı kurarak ve Batı Trakya’yı boşalttırmıştır.
Batı Trakya Geçici Hükümeti
Garbî Trakya Hükümet-i Müstakilesi / Batı Trakya Bağımsız Hükümeti olarak anılan devlet, Edirne’yi ve Batı Trakya’yı Osmanlı Devleti’ne bağlamak için 31 Ağustos 1913 tarihinde Batı Trakya’da kurulmuştur. Başkenti Gümülcine, resmi dili ise Osmanlıcadır. Cumhuri idareyi benimsediğini açıklayan devletin Cumhurbaşkanı Hoca Salih Efendi, Genelkurmay Başkanı ise Süleyman Askeri’dir. Bu devlet 25 Ekim 1913 tarihinde yıkılmıştır.
Reklam
858 öğeden 21 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.