Borç kısmına dönecek olursak, ibadet insanın sadece Allah'a borçlu olmasını ve O'ndan başka hiçbir makam ve mevki karşısında serfüru etmemesini sağlar. Bu açıdan insanı insana boyun eğmekten kurtarır. Öyle ya, ben kimim, beni kim var etti? Bir ırmak misali akıp giden bu hayat beni nereye sürüklüyor? Tek zerreden küreye, habbeden kubbeye kâinattaki her şey bir amaca hizmet ederken, bir maksat için yaratılmışken, ben ne için var edildim? Bu soruları sormamış, varlık sancısı yaşamamış bir insan, gerçek manada ibadetin hikmetini keşfedemez. Bir bütün olarak din, insanın yaratılış amacına uygun yaşaması ise, ibadet bu yaşamı sürekli denetleyen mekanizmadır. İnsanı buna uygun formata sokar. İbadeti terk eden, ilahi çekim alanından, kişiye tesir eden hal ve hislerden mahrum olur. Zamanla vicdanının körelmesi, içinden gelen sesi duyamaz olması bundandır.
“Kıpırdamayın, bayım. Sargınızı değiştireceğim, yaranız iltihap­lanmış, bacağınız da korkunç şişmiş. Tanrılar, görün üzerimizdeki felaketi! Acilen bir doktor bulmalıyız.” “Başlatma doktoruna,” diye inledi Witcher. “Çantamı ver bana, Yurga. Şu, işte şu şişe. Doğrudan yaranın üstüne dök. Off, lanet olsun! Tamam, dökmeye devam et... Offf! Güzel. Ağzını iyice kapat ve üzerimi ört...” “Bacağınızın tamamı şişti, efendim. Ayrıca ateşiniz de var...” “Aldırma ateşe. Yurga?” “Evet, efendim?” “Sana teşekkür etmeyi unuttum.” “Teşekkür etmesi gereken siz değilsiniz, benim. Yaşamımı kurtaran sizsiniz, beni savunurken yaralandınız. Ya ben? Ne yaptım ki ben? Baygın bir yaralıyı arabaya aldım ve ölüme terk etmedim. Bu çok sıradan bir şey, sayın Witcher.” “O kadar da sıradan değil, Yurga. Benzeri durumda beni bırakıp gidenleri bilirim... Köpek gibi terk edildim zamanında.” Tacir başını önüne eğip bir süre konuşmadı. “Ne yapacaksınız, çevremiz iğrenç bir dünyayla sarılı,” diye mırıldandı sonra. “Ama bu, bizim de iğrenç davranmamızı gerektirmez. İyiliğe ihtiyacımız var bizim. Babam bana böyle öğretti, ben de oğullarıma öğreteceğim.”
Sayfa 392Kitabı okudu
Reklam
Sizler ailelerinizi terk ettiniz, ben terk edildim ve terk edildiğim o eve gidip geri girmek için çok çabaladım.
Gerçekten de biz bir anlamda sevgiliydik. Ve hiç şüphesiz, ben o sevgili tarafından terk edildim.
“Sevgili Bilge, bana bir mektup yazmış olsaydın, ben de sana cevap vermiş olsaydım. Ya da son buluşmamızda büyük bir fırtına kopmuş olsaydı aramızda ve birçok söz yarım kalsaydı, birçok mesele çözüme bağlanamadan büyük bir öfke ve şiddet içinde ayrılmış olsaydık da yazmak, anlatmak, birbirini seven iki insan olarak konuşmak kaçınılmaz olsaydı.
_Her şeyden önce insan olunmalı; ondan sonra doktor. _Öfkeni aklınla yenemiyorsan, kendini insandan sayma. _Kendisini başkalarının kurtarmasını bekleyen kişiler yalnızca kölelerdir. _Sen hiçbir şey söylemeden çok konuşmanın sırrını biliyorsun _Düşüncelerine katılmıyorum, ama senin düşüncelerini savunma hakkını sonuna kadar destekleyeceğim.
Reklam
163 öğeden 21 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.