Körlük
... Bulunacak bir gerçek yok.. Başımızı nereye çevirirsek çevirelim gerçeği her şeyde görebiliriz.. Ama zihnimizde depoladığımız anlaşma ve inançlar gerçeği görmemizi engelliyor... .
Fakat o,yani Jakob Mendel iki adım ötesinde,dumanı kendisini de saran ufak yangını fark etmemişti bile.Çünkü o,başkalarının dua ettiği,kumarbazların oyun oynadığı ve sarhoşların kendinden geçmiş bir halde gözlerini boşluğa diktiği gibi kendinden geçercesine okurdu.Okumaya kendini öyle kaptırır,öyle kendini verirdi ki onun okuyuşunu gördükten sonra başkalarının okumaları bana hiçbir anlam ifade etmez olmuştu.Genç bir insan olan ben,ilk defa,Galiçyalı bu ufak tefek sahaf Jakob Mendel'de ,sanatçıyı tıpkı bir alim ve gerçek alimi ise tamamen delirmiş biri gibi gösteren sonsuz odaklanmanın büyük sırrını,tam konsantrasyonun trajik mutluluğunu ve talihsizliğini keşfetmiştim.
Sanki baştan çıkarma kendi bedenlerinin yapmacıklı bir üslupla sahneye konmasıymış gibi; vasallığın ve fuhşun yazgısıymış gibi, ondan utanıyorlar. Şunu anlamıyorlar: Baştan çıkarına simgeler evrenine hükmetmeyi temsil eder; oysa iktidar, gerçek evrene hükmetmeyi temsil etmekten ibarettir. Baştan çıkarmanın sağladığı egemenlik, siyasal ya da cinsel iktidarın sağladığı egemenlikle bir tutulamaz.
deneyim Zehk... " başkalarının hayatlarından ders alın, insan bütün hataları, tek başına yapacak kadar... uzun yaşamıyor. " diyor Tolstoy. biz ne kadar ders alıyoruz?
Genç adam, "Herkes neden anlamaz bilime hizmet edebileceğini?" diye sordu. "Anlar da, genellikle işine gelmez. Herkes Mustafa gibi bu çağrıya karşılık vermez. Çoğu zaman çağrılmayanlar bilimin hizmetine giriyor bizde. Bilimin asıl sahiplerinin yerleri genellikle boş duruyor henüz. Bilim ordusu gerçek gönüllülerini bekliyor." "Bizde gerçekten bir şeyler yapılabilir mi bilim konusunda?" dedi genç adam. "Hayır yapılamaz. Çünkü biliyorsun ülkemizde düzen bozuk. Önce düzen kurulmalı. Bunun için de düzenle birlikte ağır sanayi de kurulmalı ve ulusal gelir düzeyi yükselmeli. Vergi reformları yapılmalı ve adam başına düşen gelir adaletli bir biçimde dağıtılmalı.
"Cinselliğin doyurulmasıyla aşk tükenmişti ve birbirimizin karşısında aslında gerçek duygularımızla, gerçek ilişkimizle kalmıştık,yani biri diğeri vasıtasıyla olabildiğince fazla doyum sağlamak isteyen, birbirine tamamen yabancı iki bencildik.Aramızda geçen olayı kavga diye adlandırıyordum, ama kavga değildi bu, cinselliğin sona ermesinden dolayı ortaya çıkan birbirimize karşı gerçek ilişkimizdi sadece.Bu soğuk ve düşmanca ilişkinin bizim normal ilişkimiz olduğunu anlamıyordum.Anlamıyordum çünkü bu düşmanca ilişki, ilk zamanlar çok kısa bir sürede yeniden kabaran cinselliği, yani aşkı siper alarak bizden gizleniyordu."
Yüklerimiz burada, yol önümüzde; iyilik ve mutluluk özlemi bize bir çok sıkıntı ve hata arasında rehberlik edip bizi barışa, yeni gerçek kutsal şehre kavuşturacak.
Sayfa 28
“İş dünyasında başarının zirvesine ulaştım. Diğer insanların gözünde, benim hayatım tam bir başarı örneği. Ancak, çalışmanın yanında mutluluğu çok az yaşadım. Sonuç olarak, zenginlik ve varlık hayatın alıştığım bir yönü oldu. Şu anda bir hasta yatağında tüm hayatımı gözden geçirirken, kıvanç duyduğum tüm zenginlik ve tanınmanın ölümün karşısında solduğunu ve anlamsızlaştığını anlıyorum. Karanlıkta bana hayat desteği veren cihazların yeşil ışıklarına bakarken onların çalışma uğultularını dinliyorum. Ölümün nefesinin giderek yaklaştığını hissediyorum… Şimdi şunu biliyorum; yeteri kadarını elde ettikten sonra zenginlikle ilgisi olmayan konuların peşinden gitmemiz gerekir… Daha önemli olan şeylerin: Belki dostluklar, belki sanat, belki de gençlik yıllarında kurduğumuz hayaller… Allah hepimize zenginliğin oluşturduğu illüzyonu değil, herkesin kalbindeki sevgiyi hissedebilmemiz için duygular verdi. Kazandığım zenginliği ve varlığı birlikte götüremiyorum. Birlikte götürebildiğim tek şey sevginin oluşturduğu hatıralarım. Sizinle birlikte olan, size güç veren ve size yola devam etmeniz için ışık veren gerçek zenginlik işte bu sevgi dolu hatıralar. Ailenizin, eşinizin ve dostlarınızın sevgilerine değer verin. Kendinize iyi bakın. Diğer insanlara şefkat gösterin.” Steve Jobs
Bir kadının anne olduğu zaman göstereceği davranışlar, yaşamının ilk yıllarında kendi annesiyle olan ilişkileri tarafından etkilenir. Gerçek anne sevgisinden yoksun kalmış kişiler, yetişkin yaşamda genellikle katı ve hırçın olurlar. Dolayısıyla böyle bir insanın dünyasına sıcak annelik duygularını yerleştirebilmek oldukça güçtür.
Sayfa 40 - Metis yayınlarıKitabı okuyor
"Nereden geldiğini, kim olduğunu asla unutma, çünkü etrafındaki kimse unutmaz bunu. Kendi gerçeğini güce çevir. Böylece hakkındaki gerçek asla zayıf noktan olmaz. Gerçeğin senin zırhın olsun ki, kimse seni o gerçeği kullanarak incitemesin." Jon kimseden tavsiye alacak durumda değildi. "Sen bir piç, olmakla ilgili ne bilebilirsin ki?" "Babalarının gözünde bütün cüceler piçtir." “Sen annenin karnından çıkmış safkan bir Lannister’sın” “Gerçekten öyle miyim?” diye sordu cüce alaycı tavırla. “Bunu babama da söylemelisin. Annem beni doğururken öldü ve babam asla emin olamadı.” “Ben annemin kim olduğunu bilmiyorum” “Bir kadın olduğu şüphesiz. Genelde öyle olur. Şunu unutma evlat. Bütün cüceler birer piç olabilir ama bütün piçler birer cüce olmaya mecbur değil” Sonra arkasını döndü ve ziyafete katılmam için salona doğru yürümeye başladı ıslık çalarak. Salonun kapısı açıldığında üzerine vuran ışık avluda kocaman bir gölge yarattı ve bir an için Tyrion Lannister bir kral endamında göründü.
zeki, nazik, hatta eğlenceliydi ama nasıl oluyorsa kişiliği kalbi ve ağzı arasında bir yerlerde kayboluyordu hep
198 syf.
6/10 puan verdi
·
4 günde okudu
Dikkat!! Çokça Dram içerir !!!
Normal koşullarda belki hiç tarzım olmayan bu kitabı okuma grubumuz sayesinde elime alıp merakla okudum. Saygıdeğer
Ercan Kesal
Ercan Kesal
a beni doğduğum yıllarda acı yaşanan gerçeklerle tanıştırdığı için gerçekten minnettarım Az çok bildiğimiz fakat gözümüzü kulağımızı kapattığımız ülkemizin gerçek kesitlerini kendi yaşadığı tecrübelerle kısa ve vurucu hikayelerle bizlerle paylaşıyor
Ercan Kesal
Ercan Kesal
ve size, kendinize şu soruyu sormaya yöneltiyor ; GERÇEKTEN YAŞADIĞIM HAYATIN KIYMETİNİ BİLİYOR MUYUM ?! Hikayelerin belki her biri ölümle ve dramla çevrili iken bir yandan umutsuzluğa kapılıyorsunuz ,üzülüyor ,ağlıyorsunuz ama bir yandan da geçirdiğimiz zor zamanlardan sonra ne kadar şanslı olduğunuzu düşünüyorsunuz. İnsan olmanın, dürüstlüğün, aile bağlarının ne denli kıymetli olduğunu anlatan ve en önemlisi de ölümün hayatımızdaki yerinin altını defalarca çizen hikayeleri ile herkese okumasını tavsiye edebileceğim bir eser ….
Peri Gazozu
Peri GazozuErcan Kesal · İletişim Yayınevi · 20194,039 okunma
Zihinsel tasarıların ancak bir bölümü davranışlara yansıtılabilir.Davranış daima eksik kalacaktır.Bir insanı sevdiğini düşünmek, ona bunu söylemek ve ardından sarılmakla anlatılamayacak kadar mükemmeldir. Bir insanı öldürmek, ondan nefret ettiğini düşünmenin yanında daima kusurludur. Hiçbir davranış düşüncenin gerçek tercümesi değildir.
Çok karışığım. Bir yanım olabildiğince huzursuz ve yorgun. Diğer yanım mucizelere ve düşlerin gerçek olabileceğine halen inanıyor ve heyecanını koruyor. Bu iki yan arasında ben, eziliyorum.
Frida Kahlo
Frida Kahlo
Buber'e göre karşımızdaki ile gerçekten özne özneye bir ilişki kurduğumuzda, onu her an kaybetmeyi de göğüsleriz. İlişkilendiğimiz kişiyi veya şeyi kaybetmemek üzere garanti altına almaya çalıştığımızda onu kendimiz için bir nesne haline getiririz. Böylelikle derin bağı kaybederiz. Buber'e göre de iki seçenek vardır karşımızda, ya garantili, kaybetmeyecekmişiz gibi görünen ama indirgenmiş ilişkiler yaşarız ya da gerçek ve derin bağlar kurarız, bu bağın bütün geçiciliğini de göze alarak.