Biliyorum bu resmi birkaç kez paylaştım fakat, "Şu an nerede olmak isterdiniz?" derseniz, böyle bir yerde sessizliği dinlemek için neler vermezdim..
Gerçi Rize'ye gittiğimde insanlıktan yüzlerce kilometre uzakta dağların ardında bir vadide ırmak kenarında kamp yaparken, akşamları ateşin başında sessizlikte kahvemi yudumlarken de hissediyordum bu duyguları..
Tabii Fethiye-Antalya Geyikbayırı arası 532 kilometrelik Likya yolunuda es geçemeyeceğim..
Normalde biz erkeklere göre bir hanımefendi ile kontak kurmak, şu hayatta ilk arzuladığımız şeylerin başında gelir değil mi ?
(Tabii bunun böyle olmadığı diğer hemcinslerimi tenzih ederim, onlar üzerlerine alınmasın lütfen)
İşte ben de sistem böyle işlemiyor,
Ben tabiat içerisinde yapayalnız sessizliği dinlerken, çok daha esrik, çok daha huzurlu, çok daha çılgın mutluluklara gark oluyorum..
Zaten Türkiye içi muhtelif yerlerde kamp yaparken, en az 30'a yakın anılarımı, uzun-uzun sizinle de burada paylaştım..
Bu tabiat aşkı ve sevdası bir gün beni öldürecek ama ne zaman :)