KENDİ KALEMİMDEN.
Ben fil. Milyonlarca filden sadece biri. Atalarımız olan Mamutlardan sonra bizler kaldık dünyada. Düşünün neredeyse arşa değecek belki başımız. Adımlarımla ve ağırlığımla gurur duymuyorum ama bu güç içimde fırtınalar koparıyor, dinginleşiyorum. Güzel bir gün bugün. Timur'dan beri ağaçlarla aramız iyi. 1402 yılından beri
Öncelikle kitabı beğendim tek solukta okumak için güzel bir kitap , sayfa sayısına göre güzel yazılmış bir kitap ondan eminim. Kitapta tansiyon sürekli yüksek bu da 100 sayfalık romanlar için güzel bir şey sürekli seni aktif tutuyor ve kitaba ara verip bir sonraki gün okumak için olayların durağanlaştığı yer arıyorsun cidden ...
Konusu güzel aslında Türkiye coğrafyasındaki töre cinayetleri ile benzerlik gösteriyor namus kavramını falan işleyişi bu coğrafyadakine çok benzer o beni şaşırttı biraz bakirelik kavramının bu tür toplumlarda baya bir önem arz ettiğini kitapta açıkça tecrübe ettim açıkçası ama olaylar çok saçma bir şekilde oldu ve Santiago Nasar da öyle öldü aslında kitap bir roman gibi anlatılsa da çok güzel noktalara değinilmiş . Cinayeti işleyen kardeşler işlemek istemiyor ama üstlerindeki gelenekçi baskıdan dolayı cinayeti işliyorlar fakat işleyene kadar da herkese söylüyorlar onu öldüreceklerini siz birini öldürecek olsanız söyler misiniz ? söylemezsiniz yani o cinayeti ikiz kardeşler değil tüm kasaba işledi bence okurkende çok sinirlenmiştim kimse bir kenara çekipte ikizlerle konuşmuyor koskoca belediye başkanı bile umursamıyor bu durumu sanki bıçak tekrar bulamazlarmmış gibi sadece bıçaklarını alıyorlar ellerinden sanki adam başka şekilde öldüremez ... kısaca özetlersem kasaba halkı bana dokunmayan yılan bin yaşasın düşüncesiyle hareket etmiş ve hepsi de o suça ortak olmuştur ....
Kırmızı PazartesiGabriel Garcia Marquez · Can Yayınları · 20212 okunma
Gerçek ve acı bir hayat hikayesi! Okuduğum en acı hayat hikayesi belki de... Bazı acılar zamanla geçmiyor ve geçmişten kurtulmak mümkün olmuyor böyle bir hayat hikayesine şahit olacaksınız. Benim acılarım bana yeter diyenler okumasın derim, kitap bitti fakat hala etkisinden çıkamadım, çabukta çıkamayacağım gibi gözüküyor...
Kitap hakkında kısaca
Kızları en çok babalarını sever. Bu nedendir bilinmez ancak erkek anneye, kız çocuğu ise babaya kesintisiz bir sevgi beslemektedir. Antik Yunan’da aileye ve ölüye atfedilen tanrı yasaları su götürmez bir gerçektir. Gereğini ise ölümü dahi göze alabilecek, gözü kara Antigone yapacaktır. Doğanın mutlak yasaları bunu gerektirir ve göremediğimiz,
günler geçti ve ben artık
hangisiyim bilmiyorum
o mağrur dik başlı olan mı
yoksa eski bir mağlup mu
sözümden geri dönersem eğer
bu keder yine öldürecek beni
oturuyorum, o gelir diye
belki bir gün beni görmeye
Dışarıdan baktığınızda şirin bir ev, yeşillik, ağaçlar, huzuru simgeleyen izlenimler edinirsiniz. Ancak içine girdiğinizde, tecavüz, şiddet, işkence ve sonrasında gelen cinayet ile sarsılırsınız. İnsan da bu ev misali içine girmediğiniz sürece orada neler yaşandığını bilemezsiniz. Virginia da birkaç hikayesinde buna vurgu yapar, insanları dıştan