Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Bir dikiş,iki dikiş,vazgeciş En çok vazgecislerin izi kalır En büyük yaran ilk vazgeçişindir..
Allah (c.c.) insana merhamet etti. İnsana imtihan kapılarından geçebilme irade ve aklını hediye etti. Yurdunu da ona göre imar etti. Ona düşmanını tanıttı, düşmanın düşmanlığının sebebini de bildirdi. Düşmanı dumansız ateşten yaratılan İblis idi. Önceki adıyla Azazil. Onu bize düşman kılan ise düşman olduğunun da sahibi olduğu nefis idi. Nefsi ona kibri telkin etti. Onca ilmi nefsinin zuhur ettirdiği kibrinde eriyip gitti. Kibrini, inadı izledi. Kibri ile mevcudiyetini büyük gördü. Kendi gözünden varlığı büyüdükçe büyüdü. Ve dedi: Ben ateşten o ise topraktan, ben ondan üstünüm. Oysa ki ateş varlığını, farklı iradelerin bir araya gelmesine borçlu. Yıldırımın düşmesi, iki taşın birbirine sürtmesi, iki kuvvetin bir kuvvet meydana getirmesi ile oluşuyor oluşu ateşin acziyetini gösterdi. Ki toprak ateşi söndürür. Secde etmiyor oluşu da iki kuvvetin onu sürüklemesi ile değil mi? İnat ve kibri... Büyüklüğün en büyük göstergesi; buna takva diyoruz, emre itaatte boynun inceliği. İblis meydan okudu... Meydan okuması da güçsüzlüğü, zayıflı değil mi ki? Üstünlüğünün ispatını, topraktan yaratılanların sapıttırmada gördü ve gösterdi bize ne kadar kör olduğunu. Nefsinin, aklının, kibrinin ve inadının gölgesinde yitip gitti. Oysa ki üstünlük ve büyüklüğün en büyük tezahürleri, kendi kabiliyetinin "iyilik" uğrunda neler yapabildiğini göstermesiyle mümkündü. O ise yanmayı ve yakıp yıkmayı tercih etti. Yakıp, yıkanlar hep zorbalar değil miydi? Öyle ki İblisin aldandığı bir başka şeyde "ateşten olan kendisinin ateşin kendisine zarar veremeyeceğini düşünmesiydi." Ne büyük aldanış.!!!
Reklam
kuşkular denizinde kürek çekiyorum kıyıyı umuyorum hayalimde ve kaderimde her kürekte çarpıyor heyecanla genç kalbim bilmiyorum okyanus var her insanın kaderinde falan filan şiiri falan boşverelim de hayatın bu garantisizliği , ne olacağının aşırı bir şekilde belirsiz olması ,zamanın geri alınamıyor olması gerçeği, yetiştiğin çevrenin hayatını ve fikirlerini büyük oranda şekillendiriyor olması, hayatta mutlak bir doğru, anlam, amacın belirgin olarak önümüze sunulmamış ve bizim bulmamız inisiyatifine kalmış olması, ya beceremezse kaygı ve hezeyanları, psikolojik durumun insanı ele geçirmesi ve büyük oranda değiştirilememesi, bu modern hayatta içgüdülerin etkisinin az iradenin gerekliliğinin büyük olduğu işlere mecburiyetten bu genç ömrün boyunca savaş vermiş olmam ve hala devam etmesi, gençlik duyguları, eksik kalmış ve doyurulamayack duyguların eksikliğinin yarattığı zararla savaşmak, altı delik bir kovayla kendini doldurmaya çalışmak, ne olduğunu olacağını bilememek falan filan... yoruldum
İnsan gitmesin, bitmesin diye çabaladıkça çoğu zaman daha çok dibe batıyor. Bazen içinde bulunduğumuz durumları gözlemleyebilmek için sakin olmaktan çok daha fazlası gerekiyor. Sizi gerçekten seven bir insanı kalbinden birden fazla kez yaralarsanız ne olur? Kalbi iyileşir mi? İnsan gerçek aşkına ihanet eder mi? Bazen birinin yokluğu, en çok istediğin an ona gidemeyeceğini, gecenin herhangi bir saatinde özlediğin için arayamayacağını anladığında başlıyor. Verilen sözler, kurulan hayaller ve arzuların önemsiz olduğunu tam da o an anlıyorsun. Büyük bir pişmanlık ve sıkıntı çöküyor insanın içine. Sebepsiz ve sonsuz. En kötü durumlardan biri de, karşınızdakinin onca çabasına rağmen onu yüzüstü bırakmak sanırım. Bu acının duygusu tarif edilemez ancak unutulmaması gerek birkaç şey daha var. Her ne olursa olsun, bir zamanlar birbirini seven iki ruh yabancı olamaz. Hayattaki “ keşkelerimiz “ çoğu zaman bize zulüm etse de, insanın içine bir umut ışığı da doğurmuyor değil. Artık bitti. İkimiz de mutluluğu bir başkasında arayacağız. Belki çok daha mutlu olacağız, belki üzüleceğiz ama bir zamanlar birbirimize ne kadar iyi geldiğimizi hiç unutmamalıyız. En kötüsü de bu. Birbirimize verdiğimiz dersler bizi mükemmel yapacak, cezasını ise hatıralarımız çekecek.
📰 Yeni Çağrı Gazetesi'nde bu haftaki yazımda kıymetli büyüğüm, usta yazar Okay Tiryakioglu 'nun "Kanuni" kitabına yer verdim. 📍Kanuni Sultan Süleyman Han, 72 yıllık yaşamında, yaklaşık 46 yıl boyunca padişahlık yapmış, 13 kez sefere çıkmış ve saltanatı boyunca geçen bu 46 yılın, 10 yıl 1 ayını tamamen seferlerde geçirmişti. 📍Yazarımız Okay Bey ise Kanuni dönemini üç ayrı kitapta toplamıştır ve bu eser serinin ilk kitabıdır. Kitap, Belgrad ve Rodos'un fetihleri ile başlıyor. Tüm zamanların en büyük imha savaşlarından biri olan, iki saat içinde 657 yıllık Macar Devleti'nin yok olduğu ve II. Lajos'un bataklıkta boğularak öldüğü Mohaç Meydan Muharebesi ile son buluyor. Bu eşsiz kitapta iki büyük fetih ve muhteşem bir meydan savaşını okurken, aynı zamanda saray entrikalarının da içinde buluyorsunuz kendinizi ve 1500’lü yılların Osmanlı'sına gidiyorsunuz. 📍Üçlü serinin ilk kitabı olan "Kanuni" ile ilgili çok daha fazlası, kültür sanat bölümünde, sayfa-8'de. Yazımın linkleri hemen aşağıda 👇 yenicagri.com/okay-tiryakiogl... egazete.yenicagri.com/basili-gazete-s... yenicagri.com/ugur-maleri 🙋‍♂️Çok okuyun, kitapla ve sevgiyle kalın... ▪︎▪︎▪︎ #Kitap #YeniÇağrıGazetesi #Gazete #KöşeYazısı #Makale #inceleme #kitapincelemesi #kitapyorum. #kitaptavsiyesi #UğurMaleri #Kanuni #okaytiryakioğlu #timaşyayınları #timaş #osmanlıdevleti #KöşeYazarı #kitapincelemesi #çokokuyun
"Mutluluk ellerinizdeyken hep küçüktür, ama bir bırakın, ne kadar büyük ve değerli olduğunu anında anlarsınız."
Maksim Gorki
Maksim Gorki
Reklam
Gülmek
“…gülmek kuşkunun kırbacıdır…” der Eco. Kendi içerisinde direnmenin, başkaldırının bir simgesidir bu minvalde değerlendirilince. Yaşanılan çağa, içimizde set konulamayan onca kötülüğe ve karanlığa karşı belki de kuru ve eylemden yoksun sözlerden daha büyük bir eylemdir gülmek… o sebeple Eco’ ya ilave olarak gülmek kendi içerisinde bir devrim potansiyeli taşır…
• 2. Bölüm - OSMANLIYI ATATÜRK YIKTI YALANI! (!)
- 1299 yılında kurulan Osmanlı Devleti, uzun yüzyıllar boyunca dünyanın en büyük askeri ve ekonomik gücü olarak Avrupa Devletlerine karşı önemli zaferler kazanmıştır. - Osmanlı Devleti'nin 17. Yüzyıla kadar büyük bir güç olmasının nedeni, Eğitim kurumlarında akli bilimlere birincil öncelik vermesidir. Fakat bu yüzyıldan sonra, devlet
Selanik göçmeni bir ailenin çocuğu olarak 1905 yılında doğdu. Selanik’ten aklında kalan en büyük olay büyük teyzesi Emine’nin, çok sevdiği bir arkadaşının oğluna süt annelik yapmış olmasıydı. Cavit Cav ‘Ben teyzemin süt verdiği Mustafa Kemal‘i hayatımda hiç görmedim, hep aileden biri olarak hissettim ama hiç karşılaşamadım’ der. Cavit Cav Aksaray
Dünya Adil Bir Yer Değil
Bugün dünyadaki 35. yılım, doğum günüm. Cahit Sıtkı’nın deyişiyle: “Yolun yarısı”. Bu zamana kadar yaşadıklarımdan, şahit olduğum binlerce hayat hikâyesinden, kendimce okuduğum kitaplardan, dinlediğim müziklerden, izlediğim filmlerden bir terapist olarak şunları öğrendim: İnsan nisyanla malüldür ve fena halde hüzne, hüsrana mahkûmdur. Her hal
Reklam
"Kalın zırh, seni kendinden korumaz. En büyük dertler ve belalar kabul etmediğimiz hatalarımızdan kaynaklanır." Murat Menteş
"İçimde söylemek istediğim çok şey var sanki.Çok büyük şeyler. Bunları ifade etmenin yolunu bulamıyorum.Bazen bana öyle geliyor ki bütün dünya, bütün hayat, her şey içimde duruyor ve sözcüsü olmam için feryat ediyor. Hissediyorum...ama anlatamıyorum.." ☘
Jack London
Jack London
Ermeniler yaptıkları kanlı saldırıları konuşmuyor!
ABD'li Orta Doğu uzmanı Profesör Michael Gunter, 1915 olaylarının yıl dönümü olarak kabul edilen 24 Nisan'a ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Gunter, "Ermeni çeteleri, 1915 olaylarından çok önce katliama varan isyanlar düzenledi ancak Ermeniler, kendilerinin masum olduğu imajına zarar vermemek için yaptıkları kanlı saldırıları
Bugün bayramdı. Çocuk Bayramı. Beyaz bonbonlu pembe eteğimi giydim. Kahverengi saçlarımı iki yandan bağladım. Kaşlarımı yukarı taradım ve gözlerimi aydınlattım. Kıpır kıpırdı içim. Büyük bir volkan gibi. İşte sahneye çıkmak için hazırdım. Sahne bugün bizimdi. Küçük ellerin, küçük ayakların ve küçük beyinlerin..Bugün söyleyeceklerimiz çok çoçukca denilip saçmalık derecesinde bulunmayacak tek gündü.
Anı yakala...
Hayat büyük ve harikulâde bir gizemdir ve kesin olarak sahip olduğumuz,bildiğimiz tek şey şu anda tam burada olduğumuzdur, Kaçırmayın... - Leo Buscaglia
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.