Bu aşk değil de ne ?
__ Delikanlı onun sesini dinliyor ve bu sesi, hurma ağaçlarının yapraklarından esen rüzgarın hışırtısından çok daha güzel buluyordu.
Sayfa 115 - Can yayıneviKitabı okuyor
Karşılıklı kaçamak bakışlar ve ürküten bir sessizlik... İnsanın iyiye yorduğu her şey için kendisine kızdığı, ümitlenmekten ölümden korkar gibi korktuğu o anlar... Alper, sessizliğin neyi getireceğinin bilincinde, susmamacasına konuşmaya başladı. Sesi uzun bir tefekkür sürecinin sonunda varılmış derin çıkarımları izah edecekmiş gibi ciddi bir tona
Sayfa 51 - Giriş, Aşka kılavuzmuş yavru kedilerKitabı okudu
Reklam
“Onun gibi düzgün yüz hatları olan kadınların sayısı on binde biri geçmez. Olağanüstü bir yüzü var. Sanki akik gibi işlenmiş. Gözleri de çok güzel.” “Öyle mi düşünüyorsunuz?” diye dalgınca sordu Martin, çünkü ona göre dünyada tek bir güzel kadın vardı ve o da şu anda kolundaydı. “Öyle mi düşünüyorum? Bakın Bay Eden eğer o kız uygun giyinme fırsatına sahip olsa ve nasıl davranacağı öğretilse, sizin ve bütün erkeklerin gözleri kamaşırdı.”
Sayfa 120 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okuyor
Manevî hayat Tanrı’nın Ruhunun içimizde işleyişinden başka birşey değildir, bu nedenle sessizliğimiz ona hazırlığımızın büyük bir kısmı olmalıdır; çok konuşmak veya ondan zevk almak çoğu zaman Ruh’un ve Tanrı’nın sesinin içimizde konuştuklarını işitmekle elde edebileceğimiz bu iyiliğe büyük bir engel teşkil ederler. Dinî şeylerle ilgili retorik ve güzel konuşma diğer meselelerde olduğundan daha boş bir lafazanlıktır; gerçek fazilete, şu anda dünyadaki insanların çoğu gibi, tesirli sözcükler ve çarpıcı ifadeler işiterek veya söyleyerek ulaşacağını düşünen kimse çok fazla konuşabilir ama bu konuştuklarının çok azını cennette bulacaktır. —William Law
Dünyanızdan en çok üç şeyi severim; kadınlar, güzel kokular ve namaz kılan insanlar.
Vedud, Allah'ın(c.c) bir esması yani güzel bir ismidir. Çok seven, çok sevilen ve kendisine çok sevgi beslenilen anlamına gelir..
Reklam
Bizi burada parmaklıklar ardında tutuyorlar, işkence ediyorlar, çürümeye terk ediyorlar. Bunlar çok güzel ve mantıklı; çünkü size göre bu parmaklıklarla sıcak, rahat odanız arasında hiçbir fark yok.
Yalınlıktan ve dinginlikten yoksunuz. Karatavuk ise güzel dişisine serenat yapmaya gidip gitmemek için uç saat kafa patlatmaz, hemen gider. Hoşa gitsin gitmesin, hiçbiri "ya işe yaramazsa" diye bunu devlet meselesi haline getiriyormuş gibi görünmez. Ne uzun vadeli stratejiler geliştirirler ne de sonu gelmez akıl yürütmeler içinde kaybolurlar. Kuşlar kuşkusuz kuşku nedir bilmez ya da bu hissi çok az tanırlar. Aşk konusunda acaba kuşlardan mu ilham almalıyız? Bazı kişiler, buz kesen kış aylarında uyumak için kalbini durdurabilen orman kurbağasına benzer. Hüsrana uğrayan bir aşkın ardından sevmeyi bırakır, yeniden acı çekme korkusuyla artık bağlanmak istemezler. Oysa kuşların kalbi, asla atmaktan vazgeçmez.
Kiniklerin en meşhuru: Sinoplu Diyojen
Diyojen, değer yargılarının yozlaştığı üzerinde ısrarla durur. Örneğin, göze hoş görünsün diye yapılan bir heykel üç bine satılırken, bir ölçü arpa ununun iki tunç paraya gittiğine ve insanı hayatta tutmaya yettiğine dikkat çeker. En iyi aperatifin açlık olduğuna inanırdı. Acıkmadan ya da susamadan bir şey yiyip içmediği için de en pahalı yemeklerden duyulan hazzın çok daha fazlasını bir arpa kurabiyesini paylaşmaktan alır, bir yudum kaynak suyunu Thasos şarabına kıyasla daha büyük bir zevkle içerdi.
Sayfa 31 - 2: İlk stocılar
Benim soluduğum havada çok çalışmak var, ev kirası var, kavga ve demlenme var; herkes bunları konuşur. Ama siz odanın ucuna kadar gidip annenizi öptüğünüzde, dünyanın en güzel şeyini gördüm, dedim.
Reklam
Geçen Bir Kadına
Kulakları sağır eden sokak uluyordu çevremde İnce, uzun, kara yaslı, kocaman bir ıstırap Bir kadın geçti, deddebeli bir elle Kaldırıp sallıyarak işlemeli eteğini Çevik ve asildi heykel bacağı ile Ben, içiyordum, büzülmüş bir acayip insan gibi Gözünde, fırtınanın filizlendiği bu kara gökte Büyüleyen tatlılığı ve öldüren zevki Bir şimşek...sonra gece!_ Ey bakışı ansızın Beni yeniden dünyaya getiren kaçıcı güzel kadın Artık göremeyecek miyim seni ebediyen? Başka yerde burdan çok uzak! Çok geç! Belki de asla! Bilmem nereye kaçıyorsun ,bilmezsin nereye gidiyorum zira Sen, ey sevmek istediğim, sen ey bunu bilen! BAUDELAIRE
Ahh Romeo
Romeo: Yarayla alay eder, yaralanmamış olan. Bak nasıl da sararıp soluvermiş Tanrıça kederden Sen ondan çok daha güzelsin diye. Kıskandığı için vazgeç ona bağlılıktan, Tüm göklerin en güzel yıldızlarından ikisi, Yalvarıyorlar onun gözlerine işleri olduğundan: Biz dönünceye dek siz parıldayın, diye. Gözleri gökte olsaydı, yıldızlar da onun
'Biliyor musunuz, bir ağacın yanından geçeceksiniz, onu göreceksiniz ve mutlu olmayacaksınız ha, işte bunu aklım almaz! Sevdiğiniz bir insanla konuşacaksınız ve mutlu olmayacaksınız! Ah, anlatamıyorum... Kötü durumda bir insanın bile adım başı göreceği öylesine çok güzel şeyler varken mi mutlu olamayacaksınız? Bir çocuğa bakın, güneşin doğuşuna bakın, bir otun boy atışına bakın, sizi seven insanların gözlerinizin içine bakışına bakın...'
Ephesos (Efes)
"250.000 nüfusuyla Efes, Roma'dan ve İskenderiye'den sonra birinci yüzyılın en büyük şehirleri arasında yer alır. Bugün İstanbul Türkiye için ne ise, birinci yüzyıl Efes'i, Anadolu için öyleydi. Anadolu'nun en çok vergi alınan yeri, aynı zamanda Anadolu'nun kültürel, ekonomik, sosyal ve dini merkeziydi. Dünyanın yedi harikası arasında yer alan Artemis Tapınağı burada bulunur. Efes'teki tiyatro hala günümüzün en güzel antik eserleri arasında yer almaktadır. Efes şehri birçok İncil kahramanına ev sahipliği yapmıştır. Havari Yuhanna, İsa'nın annesi Meryem ve Luka buralardan geçmiş ve rivayetlere göre burada gömüşmüşlerdir."
Senin gibi olmak için neler vermezdim. Sen o kadar iyi bir insansın ki... Sen çok iyisin. Ben ise çöp evet çöpten bir farkım yok ve şimdi Duru'yu da bu çöplüğe sürüklüyorum. O da çok iyi birisi ve ben sizi hak ediyor muyum bilmiyorum. Aksine. Bizden daha çok hak ediyordu mutlu olmayı. O almadan vermeyi severdi. Sadece maddi değil manevi olarak da elinden geldiğince her şeyi paylaşırdı. Ona sonuna kadar güvenebilirdik. Kendisine gözüm kapalı bir şekilde canımı bile emanet ederdim. İçinde barındırdığı iyiliğin üzerini örtmelerine müsaade etmesi kendi hatası değildi. O da karşısına çıkan insanlara güvenerek perde çekmişti bu iyiliğe. Ama biliyordum ki perde kapalı olsa da pencere sonuna kadar açıktı. Duru'ya zamanında vermiş olduğum söz aklıma geldi. Buna fırsatım olmadan Ali benden hızlı davranmıştı ve şimdi güzel bir ilişkileri vardı. Düşündüğünden daha iyisin Ali. Sen bunu göremiyor ola- bilirsin ama ben bunun farkındayım. Duru da bunun farkında. Sen kendisine sevgini açmadan önce de farkındaydı. Birlikte köye gittiğimiz her gün illaki senin konun açılırdı ve seni ne kadar sevdiğinden söz etmeden kapanmazdı konu. Yine ben de aynı şekilde. Artık hayatıma aldığım insanları sınavdan geçiriyorum. İnanır mısın, sınavı geçmeyi başaran tek insansın. Hayvanları buna dahil etmiyorum. Biraz torpil katıyorum el- bette araya ama onlardan bir zarar görülmez. Eğer bu kadar iyi olmasaydın sınavı geçebilir miydin sanıyorsun?
Sayfa 226 - İkinci adam yayınlarıKitabı okudu
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.