304 syf.
8/10 puan verdi
·
9 günde okudu
Sen Gerçekten Farklı Mısın?
Afşin Kum ülkemizde kalitesi ya da başarısı tabii ki tartışılabilir birisi olsa da, yaptığı işte nadir bulunan kalemlerden olduğundan fazlası ile saygı duyulmayı hakeden birisi. Distopya türünde ülkemizde bir başkası daha var mı, şu an inanın anımsıyamıyorum. Afşin Kum Boğaziçi gibi çok önemli bir üniversiteden bilgisayar mühendisliği bölümünü
Kübra
KübraAfşin Kum · April Yayıncılık · 2020856 okunma
432 syf.
·
Puan vermedi
Selamlarrrr Yazarla tanışma kitabım olur kendileri ve şuan ben diğer kitaplarını da merak eden bir ruh halindeyim. Enfes bir kurgu okudum. Kitabımız fantastik, romantik bir serinin ilk kitabı. Tam bir giriş kitabı niteliğinde anlatım yavaş ve hazmedilecek şekilde işlenmiş. İlk başlangıçta kitapta karşılaşacağımız, yaratıklar, kadim varlıklar,
Tülün Ardında Kalan
Tülün Ardında KalanHarper L. Woods · Pukka Yayınları · 202410 okunma
Reklam
...korumamız gereken insanların kendisi, işleri değil
Aynı şekilde otonom arabalar da insanlara çok daha iyi bir ulaşım hizmeti sunacak ve özellikle trafik kazalarının yol açtığı ölümler azalacaktır. Günümüzde her sene 1,25 milyona yakın insan hayatını trafik kazalarında kaybediyor (bu sayı savaş, suç ve terör kaynaklı ölümlerin toplamının iki katı). Bu kazaların yüzde 90'ından fazlası düpedüz insan hatalarından kaynaklanıyor: alkollü araç kullanmak, direksiyon başında kısa mesaj yollamak, uyuyakalmak, yola dikkat edeceğine dalıp gitmek. ABD Ulusal Karayolu Trafik Güvenliği İdaresi 2012'de ABD'de gerçekleşen ölümcül kazaların yüzde 31'inin alkol kullanımı, yüzde 3'ünün hız, yüzde 21'inin de dikkat dağınıklığı sebebiyle yaşandığını söylüyor. Otonom arabalar bunların hiçbirini yapmayacak. Bu taşıtların kendi sorunları ve sınırları bulunsa da (ve kimi kazalar kaçınılmaz olsa da) tüm insan sürücülerin yerini bilgisayarlar aldığında trafik kazalarının neden olduğu yaralanma ve ölümlerin yüzde 90 oranında azalması bekleniyor. Bir başka ifadeyle, otonom arabalara geçilmesi yılda bir milyon hayatı kurtaracak. Bu açıdan bakınca, ulaşım ve sağlık hizmeti alanlarında sırf insanları işlerinden etmemek için otomasyonun önüne geçmek delilik olur. Sonuçta esas korumamız gereken insanların kendisi, işleri değil. İşinden olan şoför ve doktorların yapacak başka bir şey bulmaları gerekecek.
ÜŞÜRKEN ÜŞÜŞEN DÜŞÜNCELER (50)
Geçen Pazar hava sıcaklığı 26 dereceydi. Hafta içi ise eksi 5 dereceye kadar düştü; kar yağdı, ayaz çıktı. Canım öyle üşümek istedi ki! Normalde soğuğu hiç sevmem. Şöyle düşündüm: “Belki de bu benim son kışım, bir daha hiç üşüyemeyeceğim; güzelce bir üşüyeyim.” İyi oldu; yüzüm ve kulaklarım başta olmak üzere baldırlarım, omuzlarım, bütün vücudum üşüdü. Her gün “Bu son günüm olabilir” diye yaşanmaz elbette. Ama arada bir, o günün son günümüz olabileceğini düşünmek iyi gelir. Yaş ilerledikçe son günümüze yaklaştığımız da kesin. Dolayısıyla, özellikle yaşlandıkça hırslanmak, talihin bize o güne kadar bahşetmediklerini âdeta bir alacak gibi görüp acımasızca koparmaya çalışmak sağlıklı bir tavır değil bence. Daha da trajik bir ölüme ne gerek var! Seksen doksan yaşında yaşlılar görüyorum; hiç ölmeyecekmiş gibiler. Para biriktiriyorlar, mal mülk edinmeye çalışıyorlar… Ben altmıştan sonrasını bonus olarak görüyorum. Uzun yaşayacağım, sağlığım bozulacak, acılar çekeceğim diye korkuyorum. Şuradan şuraya kıpırdamam daha fazlası için! İyi kötü bu yaşa gelmişim; son birkaç yılımı da dingin yaşayayım, sonra da ölüp gideyim, diye düşünürüm. Aslında altmış bile geç. İyi bir planlama yapıp otuzdan sonrasını özgürce yaşamak kim bilir ne hoş olurdu! Tûl-i emel besleyenler uzun bir ömür sürse ne olacak? Daha acı bir hayat, daha acı bir son!.. Kendi adıma, her geçen yıl alacağın arttığı, tahsilinse zorlaştığı bir ömrün uzamasını pek de istemezdim.
Defterin kapağında büyük, köşeli harflerle şu sözcük yazılıydı: BUDALALIKLAR. Kien’in bakışları önce bu sözcük üzerinde durdu, sonra sayfaları çevirdi, defterin yarısından fazlası doluydu; unutmak istediği her şeyi buraya geçirirdi, önce tarihi, saati ve mekânı yazmakla işe başlar, bu verileri, insanların ne denli budala olduklarını gözler önüne seren yeni bir olayın dile getirilmesi izlerdi. Her olayın sonuna da bir başka özdeyiş eklerdi. Derlediği budalalıklar, bir daha asla açılıp okunmazdı...
Reklam
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.