“Biz bu savaşta yenilirsek bunun en büyük iki mesulü birinci ve ikinci Cumhurreisleridir. Birincisi memlekete saçtığı ahlâksızlıkla, ikincisi korkaklığı ile buna sebeb olacaklardır. Birincisi on beş yıl Cumhurreisliği ettiği halde orduyu ihmal etti. İnkılâp hastalığına uğramış bir çılgındı. Etrafına ahlâksız insanları toplamış ve onların memleketi soymalarına göz yummuştur. İkincisi on beş yıldan birincinin mesuliyetlerine tamamen iştirak ettiği için suçludur. Ve İtalya'dan korkacak kadar korkak bir adamdır. Birincisi şuursuzdur. İkincisi ahmaktır. İkisinin de müşterek vasfı hilekârlıklarıdır. Millet 'Meclisi diye topladıkları satılmışlar meclisi ile kendi riyasetlerine meşru bir şekil vermek istemiş-lerdir. Fakat bunu dünyaya yutturuyoruz sanacak kadar gaflet göstermişlerdir. Ben pek iyi bilirsin ki, Cumhuriyet Rejimi için en ufak rahatımı bile feda etmem... Okullarda oğlumuza yapılacak Cumhuriyet propagandasını bütün varlığınla önlemelisin. Oğlumuz nerede ve ne şekilde olursa olsun Cumhuriyetin pespayelik olduğunu öğrenmelidir”. Adal’ın okuduğu diğer paragraf ise, Atsız’ın oğlu Yağmur’a yazdığı öne sürülen “meşhur vasiyetin” son kısmında yer alan cümlelerden oluşmaktadır: “İç düşmanlarımız şunlardır... Ermeniler, kürtler, zazalar, çerkesler, abazalar, boşnaklar, arnavutlar, pomaklar, lâzlar, lezgiler, gürcüler, çeçenler, çingeneler içerdeki düşmanlarımızdır. Bu kadar çok düşmanlarla çarpışmak için iyi hazırlanmalı”
Sayfa 220 - ötüken, birinci basım, 2019, istanbul