176 syf.
10/10 puan verdi
·
26 saatte okudu
Selammm Canımlar Bugün sizlere kısacık ama bir o kadar da derin olan bir kitapla geldim. Dediğim gibi o kadar kısa ki bir kaç saat içinde kolaylıkla okunacak türde bir kitap. Tür olarak psikoloji, dram ve romantizm harmanı diyebiliriz. Konusuna gelecek olursak; Eser henüz 11-12 yaşlarında bir çocukken mahallelerine taşınan kendinden yaşça büyük Müzeyyen' e aşık olur. Öyle ki Müzeyyen' in sevdiği, beğendiği ve ilgisini çeken her şeyi kendisi de sevmektedir. Bunların başını kitaplar çekmektedir. O kadar keyif aldım ki kısacık kitapta pek çok kitaba ve karakterlerine konuk oluyoruz. Bu da yetmezmiş gibi aslında Eser'in bir kitabı okurken ki hayal alemine çoğu okurun da yaşadığına yemin edebilirim. Yani kısaca çok bizden bir kitaptı. Velhasıl kelam Müzeyyen bir gün memleketine döner ve evlenir aradan biraz zaman geçtikten sonra da gazete de ölüm haberi çıkar. Bu Eser' i ne kadar yıkmış olsa da hala Müzeyyen hayattaymışçasına yaşamını sürdürür. Fakat işte tam bu noktada kitabın psikolojik yönü ağır basar ve Eser de anlamlandıramadığımız bir takım sıkıntılar vardır. Kitabın ilerleyen sayfalarında ufak çaplı şoklar yaşasak da bir bit yeniği olduğunu okuyucu olarak seziyoruz bana göre. Benim çok severek okuduğum, hayal aleminde gezdiğim bir kitap oldu. Keza kitapta o kadar yerinde ve masalsı betimlemeler kullanmıştı ki yazar, betimleme sevmeyene sevdirecek cinstendi. Yazarın kalemine bayıldım, kurgunun özgünlüğü inanılmaz güzeldi diyor ve yorumumu bitiriyorum. İlgisini çekenlere şimdiden keyifli okumalar dilerim
Zamanın Yankısı
Zamanın YankısıSerdar Çatak · Martı Yayınları · 202423 okunma
88 syf.
8/10 puan verdi
·
23 saatte okudu
Gayet sade ve yalın bir dille yazılmış bir eser.Kitabın bazı sayfalarında yer yer halk ağzıyla geçen konuşmalar ve kelimeler mevcut.Bu sebepten dolayı bazı yerlerini anlamayabilirsiniz. Çünkü kitap Adana/Kozan yöresinde yaşanan bir olayı anlatıyor. Bu yüzden yazarımız samimiyet yakalamak açısından hafif şive katmış diyelim. Bu da benim nazarımda kitaba tatlı bir ambiyans olmuş bence.Sayfa sayısı az olduğundan ötürü birkaç saatte bitireceğiniz türden bir eser. Yoğunluktan ötürü bir günde bitirme şansım oldu.Kitabın konusu ise; Anadolu’nun bir köyünde yaşayan halkın geçim sıkıntısını, pamuk tarlalarında çalışarak kazanılan alın terinin önemini, kız çocuklarının değersizleştirilmesi ve geleneksel toplum yapısının bireyler üzerindeki baskısını ele alıyor. Ayrıca pamuk tarlasında gecesini gündüzüne katarak çalışan ve üç kuruş için hayatından feragat eden eli öpülesi köylüleri konu alan bir hikâye. Ve tabi ki hala tarla, toprak, arazi kavgasından ötürü birbirlerini öldüren, öldürmeye teşebbüs eden sığ zihniyetleri de anlatıyor. Hikâyenin sonu beklemediğim gibi bitti. Büyüklerin hataları yüzünden her zaman küçücük bedenler kurban oluyor ne yazık ki…Okumanızı tavsiye ediyorum.
Mevsimsiz
MevsimsizEmel Artam · Sokak Kitapları Yayınları · 20211 okunma
Reklam
192 syf.
8/10 puan verdi
İN - Baykal Kaseti Dink Cinayeti ve Diğer Komplolar
İN - Baykal Kaseti Dink Cinayeti ve Diğer Komplolar
Dün okumuş olduğum bu kitapta fetö'nün işleyiş şekline yönelik bilgiler ağırlıktaydı. Sınav sorularının çalınıp kendi mensuplarına verilişi. İstemedikleri komutanların terfilerini engellemek amacıyla uydurulan, konulan deliller. Emniyet mensuplarının
İhanet
İhanetCan Ataklı · Halk Kitabevi · 201727 okunma
192 syf.
·
Puan vermedi
Kitaba başlamadan önce bir durun. Cioran ve felsefesi hakkında kısa bir araştırma yapın. Eğer hala 'evet, gerçekten hazırım' diyebiliyorsanız başlayın derim. Kısa sürede okunabilecek, kolay hazmedilebilecek bir eser değil. Her sayfa, her cümle üzerinde durup bazen dakikalarca düşünmeyi gerektiriyor. Cioran mutsuzluğu seçmiş ve kanıksamış bir adam. Nietzsche gibi kendine bir çıkış kapısı da bulmamış. Ona göre bu hayata geliş sebebimiz bile mutlaka bir yerlerde bir günah işlemiş olmamız. Hiçbir şeyin anlamı yok. İnt*har etmemiz bile anlamsız. Çünkü hepimiz "palavracı iblisler olduğumuzdan sonumuzu erteliyoruz." Bu sebeple "aşağılık birer kürek mahkumuyuz ya da evrenin leşi üzerinde sürünen bir solucanız." Satırlarca altını çizdiğim sayfa var kitapta. Okurken gözleriniz bazen okuduğunuzun şiddetinden yuvalarından çıkacakmış gibi oluyor. Yazara kızıyor hatta 'hadi canım, o kadar da değil, zavallı, ne yaşadı ki acaba' tarzında monologlarda buluyorsunuz kendinizi. Korku filmi sahnelerini aratmayan satırlar bir yandan şok edici, dehşete düşürücü iken diğer yandan ilginç bir şekilde haz da veriyor. Yani ben öyle hissettim. Kitabın sonlarına doğru yazara hak verdiğim yerler bile oldu. En ilginç bulduğum yerlerden biri Duanın Küstahlığı bölümünde Tanrıya dua etmeme gücü için yalvarırken aslında yine dua ediyor oluşu paradoksluğuydu. Pek çok farklı konuya ayrı metinlerde değindiği için durup dinlenip gücünüzü toplayıp okumaya devam edebilirsiniz. Okuyacak okurlara kolaylıklar dilerim.
Çürümenin Kitabı
Çürümenin KitabıEmil Michel Cioran · Metis Yayınları · 202110,2bin okunma
288 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
İlk defa katili tam olarak bildim
BİR TIK SPOİLER İCEREBİLİR Müthişti, tek kelimeyle harikaydı. Kitap okurken postit kullanmayi severim ve bu kitabı okurken postit kullanmayi bıraktığım yerde (syf 125) katili bulmuştum Ama hala eksik olan bir şeyler vardı. Kılık değiştirme kısmını da anlamıştım ama yanlış kişi olarak anlamışım. Katilin kim olduğunu öğrendiğimde kocaman "NE!" diye bağırdım. Sanırım ilk defa katilin kim olduğunu doğru tahmin ettim
Mavi Trenin Esrarı
Mavi Trenin EsrarıAgatha Christie · Altın Kitaplar · 20062,589 okunma
327 syf.
10/10 puan verdi
·
34 saatte okudu
HASİP SARIGÖZ ÖTÜKEN'E YOLCULUK Yazarımız
Hasip Sarıgöz
Hasip Sarıgöz
kaleminden özenle yazılmış @ss_yayinlari tarafından çıkan #ötükeneyolculuk kitabı ile geldim. Yazarımız Hasip Sarıgöz ile Ata yurdumuz ötüken doğru bir yolculuğa çıkıyoruz. İstanbuldan bindiğimiz uçak bizi Ulanbatur indi ve bizi Cengiz han karşıladı çünkü havalimanın adı
Köklerden Göklere Ötüken’e Yolculuk
Köklerden Göklere Ötüken’e YolculukHasip Sarıgöz · S.S International Publishing · 20238 okunma
Reklam
280 syf.
·
Puan vermedi
·
11 günde okudu
Gizli Bahçe
Mary Hindistan'dan Yorkshire'e gelen bir kızdır. Ailesi vebadan ölmüş ve Bay Craven onu malikanesine götürmek için hizmetçiyi görevlendirir. Bu malikanede gizli bir bahçe keşfeder. Dickon malikanede yaşayam bir hizmetçinin oğludur ve gizli bahçede tanışırlar. Dickon hayvanlarla çok güzel anlaşıp sohbet edebilir bu da Mary'i çok etkiler. Her fırsatta gizli bahçeye gider. Bir gün durduk bir zamanda hasta,yatalak, ölmek üzere olan kuzeni Colin ile tanışır. Colin normalde aksi huysuzdur. Fakat Mary'i çok sever. Buna bütün evdeki hizmetçiler ve doktor şaşırır. Colin'in annesi ölmüştür. Annesi öldükten sonra babası onlardan uzaklaşır. Colin ise çaresizce ölmeyi beklerken Mary onu hayata döndürür. Ona gizli bahçeden bahseder. Dickon ile tanıştırır. "Yaşayacağım Mary, sonsuza kadar yaşayacağım." Sözleriyle hayata tutunur kilo alır güzenşli günlerde bahçede koşarak yeşillere doyarak güçlenir. Uzakta olan babası rüyasında gizli bahçeyi görür ve Dickon 'un annesinden aldığı mektupla eve geri döner. Gizli bahçeyi açar ve Colin onun kollarına atlar. Babası şaşırır ve yürüyerek herkese nasıl güçlendirici artık yürüyebildiğini gösterir. En sevdiğim kısım umudun en olmaz dediğin zamanda, herkes bitti dediğinde aslında hala bir şeyler düzelebilir mesajını vermesiydi. Mary'nin o huysuz umutsuz mutsuz herkesi bıktıran halinden gizli bahçe sayesinde cıvıl cıvıl haline dönmesi de yine sevdiğim kısımlardı.
Gizli Bahçe
Gizli BahçeFrances Hodgson Burnett · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20217,4bin okunma
430 syf.
8/10 puan verdi
Kitabin üstündeki ismi görünce genelde verilen ilk tepki "uçurtma avcısının yazarı Khaled Hosseini. Kesin yine çok duygusal bir kitap ben okuyamam ya da gerçek hayat olduğu için bünyem kaldırmaz." Bu cümleleri kuran bir çok insan var ve sırf kitabın gerçek hayattan esinlenilerek yazılmış olması bile onları etkliyor. Gerçek hayatın acı yönlerine vurgu yapan bir kitap olduğu için çoğu kişi okumuyor. Bizleri okuyunca bile çok etkileyen kitabı gerçekte yaşayan ve maalesef hala yaşıyor olan bir cok insan bulunmakta. Kitap çok fazla anlatilabilecek değil direkt okunulmasi ve gerçek hayatta bunlarin yasaniyor olduğunu anlamamızı gerektirecek bir eser. Bu kitapta da en başta kadınların yasamis olduğu acı gerçekler ile karsilasiyor olsak da aslinda bir yandan kadının kadina dost olduğunu da çok güzel gösteren bir eser. Kitapta gecen karakterlerin içsel yaşantılarını, mecbur bırakıldıkları zorlukları, isteyip de elinde olmadan vazgeçtiği yaşantılarını, kaybettikleri ve geri döndürülemeyecek olan bir çok şeye tanıklık ediyoruz. Her ne kadar bilmek ya da görmek istemesek de kitabın son sayfasını da bitirip kapatınca acı bir çok şeyle de yüzleştiren bir kitap. Kim bilir belki de yanı başımızda bunlara benzer bir cok hayat varken hiç birini görmeden yaşayıp gidiyoruz. Herkesin okumasi gereken başlıca kitaplardan birisi.
Bin Muhteşem Güneş
Bin Muhteşem GüneşKhaled Hosseini · Everest Yayınları · 2020100,4bin okunma
504 syf.
10/10 puan verdi
·
7 günde okudu
Kitabın ilk 300 sayfası ilk kitap gibi durağan ama güzeldi. Helede Fallon'un arkadaşları ve Lore ile olan diyalogları beni gerçekten güldürdü. Şöyle söyleyeyim 350lere geldiğinizde kitap çok daha hızlı akıyor çünkü beklediğimiz şeyler olmaya başlıyor diyebilirim. Biraz fazla ayrıntıya girdiğini söyleyebilirim ama bu aşırı rahatsız etmedi beni. Fallon ve yılanının daha fazla sahnesinin olmasını çok isterdim doğrusu. Phoebus gibi bir arkadaşım gerçek hayatta istedim doğrusu , adam baya iyi bir karakter. Her konuşması beni güldürdü diyebilirim. Arkadaşlık ilişkisi gerçekten güzel işlendiğini düşünüyorum. Sonlara yaklaşırken o tatlı güzel sahnelerin bir şekilde bozulacağı belliydi diyebilirim. Aşırı iyi bir son olmuş doğrusu. Bu kadar merak içinde üçüncü kitabın çıkmasını nasıl bekleyeceğimi bilemiyorum. Fallon'un son kitapta daha da karakter gelişiminin olmasını bekliyorum doğrusu. Çünkü bazı tavır ve hareketleri hala biraz ana karaktere yani güçlü olması gereken bir kraliçeye tam yakışmıyor. Lore'a bir sözüm yok doğrusu baya iyi Keşke baştan sonra daha çok görebilmek isterdim.
Çarpan Yürekler Evi
Çarpan Yürekler EviOlivia Wildenstein · Olimpos Yayınları · 202418 okunma
107 syf.
·
Puan vermedi
·
5 günde okudu
Kısa özlü kelimelerle engin duygu ve düşünceleri anlata bilme sanatı diyor şair İbrahim Terzioğlu. Satırları ile küllenmiş ateşin altındaki koru açığa çıkaran satırları ile Alparslan Yige için. Bir cümlede binlerce duyguyu ifade edebilmek şairlik ve şiirler. Bu duyguların satırlarda yansımasını okurken o hislerin dehlizlerinde geziyorsunuz. Şiir sever olarak severek okuduğum kitabı tavsiye ederim. Yazarın kalemini çok sevdim diğer kitaplarını okuyacağım. Bu güzel dizeler için teşekkürler @alparslanyge BU GİDİŞLE Açtığın yaralar sızlıyor hala Kanıyor hatıralar Yenik düşecek yorgun yüreğim Korkuyorum sonum olacaksın bu gidişle Ve o nasıl bir vazgeçiş Nasıl bir gitmek öyle Bildiğim tüm terk etmeleri kıskandı bu gidişle... KALP YETMEZLİĞİ Kaybettim diyorum soranlara Kalp yetmezliği "Bu yaşta olur mu hç?" diyorlar Oldu işte diyorum Yetmedi onun kalbi Yürek olma yolunda Kesili verdi nefesi...
Tek Hece Bin Cümle Aşk...
Tek Hece Bin Cümle Aşk...Alparslan Yige · Cinius Yayınları · 201411 okunma
Reklam
667 syf.
8/10 puan verdi
·
1 saatte okudu
(Spoiler olacak) Dördüncü kitabı da bitirmiş bulunmaktayım... Söyleyeceğim çok şey var ama ilk söylemek istediğim şey benim bir türlü Rowan karakterine ısınamıyor oluşum. Hatta 250. Sayfalarda filan geri döndüğünde keşke gelmeseymiş filan dedim. Neden bilmiyorum ama bir türlü sevemiyorum o karakteri. Umarım beşinci kitapta biraz olsun aramızdaki
Gölgeler Kraliçesi
Gölgeler KraliçesiSarah J. Maas · Dex Yayınları · 20181,360 okunma
624 syf.
·
Puan vermedi
#çırpınankadın Yaşadıkları acılara rağmen intikamı için başka kadınlar için dimdik kalan mücadele eden adalet isteyen bir kadının hikayesi . Gülnaz genç yaşında annesini kaybeder daha sonra da Ayaz ile evlenir. Kocası küçük bir çocuğu istismar edip öldürünce hapse girer.Kayınpederi ise Gülnaz'a göz koyar , Gülnaz'ın ona karşı koymasıyla Rahmi Ağa kocası hapisteyken başkalarıyla görüşüyor diye Gülnaz'ın dedikodusunu yayar ve ölüm emri verir. Bu görev ise, küçüktür çok hapis yatmaz diye küçük oğlu Bedran'a verilir. İstanbul'a kaçan Gülnaz'ın peşine düşer Bedran. Ama onu bulduğunda öldüremez. Babasının ona iftira attığını anlar ve onunla birlik olur. Gülnaz ile tuttuğu ev Rahmi Ağa'nın azgın emellerinden onun vahşetinden kaçanların sığınağı olur. Gülnaz, Çeman, Ester, Narin... Adaletin sağlanamadığı yerde Gülnaz adalet olur. Yardıma muhtaç durumdakilerin hiçbir çıkar gözetmeksizin acılı kalplerine dokunur onların umudu gizli kurtarıcısı olur. Kadına şiddet, daha oyun çağında iken çocukların gelin olması, istismar, adaletsizlik hepsi bizim kanayan yaramız. Bu acı gerçekleri Gülnaz'ın hayatına tanık olarak okuyoruz. Gülnaz'ın, diğer kadınların yaşadıklarını okurken kahroldum ve malesef ki bu okuduklarım bir kurgudan ibaret değil hala memleketin bir köşesinde bunları yaşayan kadınlar var. Hepimizin dileği bu yaşananların değişmesi Yazarımızın kalemine sağlık
Çiğdem Bayram
Çiğdem Bayram
@elpisyayinlari
Serpil Meriç
Serpil Meriç
Seher Koyunlu
Seher Koyunlu
#kitap41 #kitaptavsiyeleri #bookstagram #kitaptavsiyesi #bookideas
Çırpınan Kadın
Çırpınan KadınOsman Akdere · Elpis Yayınları · 202316 okunma
364 syf.
10/10 puan verdi
“senin avuçlarındaki her dikiş benim tenimde bir iz, lina.” #BazıİnsanlarBöyleYaşar merhabaa ikinci kitabın yorumuyla geldim! şunu söylemeliyim ki ilk kitaba göre çok daha beğendim. ilk kitap daha çok giriş temalıydı ama bu kitap… ortaya çıkan gerçekler, aral ve lina’nın birbirlerine daha çok yakınlaşması beni bayılttı. ilk kitap daha kasvet doluydu. lina’nın psikolojik sorunları daha baskındı. ama bu kitapta lina’nın da artık aileye katıldığını ve yavaştan iyileştiğini okuduk. kitapta ki chat sahnelerini ve özellikle lina’nın sarhoş olduğu sahneleri keyifle okudum. normalde kız karakterin sarhoş olup ölümüne saçmalama sahnelerinde cringe komasına girerim ama lina’nın ki neyse ki cringe’likten epey uzaktı. şahin - kürşat sahneleri yine keyifliydi ama çakırca kardeşlerle lina’nın daha içli dışlı samimi olmasını beklerdim. kitapta inanılmaz detaylar öğrendik. lina’nın babasının kısmen ne olduğu ve aral’la bağlantılarını. lina’nın ve aral’ın aslında geçmişleri olduğunu… ve ah, aral çakırca mafya, dağ ayısı, orman kaçkını, ataerkil, “sen benimsin” diyince kendini havalı sanan mağara adamlarından hallice karakterlerden sonra geldin gözümüzü gönlümüzü açtın. Ne güzel seviyorsun sen öyle, mis gibi adamsın bir çok şey öğrenmemize rağmen hala öğrenilmeyen ve merak ettiğim bir sürüüü nokta var. heyecan ve aksiyon asla durulmuyor, kitabın akıcılığı hiç bozulmadı. okurken de asla sıkıldığımı hatırlamıyorum. seriyi kesinlikle öneriyorum arkadaşlar, kesinliklee🩶
Bazı İnsanlar Böyle Yaşar 2
Bazı İnsanlar Böyle Yaşar 2Filiz Puluç · İndigo Kitap · 053 okunma
Resim