520 syf.
9/10 puan verdi
Herkese Selamlar Sizlerde Cumhuriyet zamanı dönemi bir kitap kurgusu okumak isterseniz sizlere bu kitabı kesinlikle tavsiye ederim. Ben kitabı okurken hem keyif aldım hem dönem kitabı olduğu için o dönemin ruhunu bir kadın olarak hissettim. Bu eserde bazı kurguların gerçeklik payında var internetten araştırdım. Kitabımızın anlatıcısı Nermin Hanım en yakın arkadaşı Nahit hanım’ı anlatıyor. Onun gözünden Cumhuriyet döneminde olan olayları bir yakın arkadaşının yaşadığı tüm duygusal çıkmazları tam tamına 20 sene boyunca hiç yan yana ayrılmayan iki yakın dostun hikayesini dinleyeceksiniz. Nahit hanım karakteri ile henüz 19 yaşında iken atamızın hayranlığı bile kazanmıştı. Evlilik çağları geldiğinde Nermin ve Nahit kendilerini uygun birilerini bulmuşlardı. Nermin Kamil ile Nahit Halil ile evlenmişler üstelik ikisi edebiyat öğretmeni olduğu için Ankara’da eğitim vermektedirler. Ellerine anlaşınca tiyatrolar gezmeler her türlü kültürel ve sosyal faaliyete gider olmuşlardı. Nahit Sabahattin Ali ve Necip Fazıl tarafından sürekli mektuplarla şiirler gönderiliyor ama o kesin gözle evli olduğu için eşine ihanet etmeyi kendime yediremiyor üstlük yok demesine rağmen rahatsız edildiği için sinirleniyordu. Ama bir gün Orhan Veli ile tanışana kadar yasak aşk işte o zaman başlıyor ikisinin yüreğine kuş misali konuyordu. Çok spoi vermeden anlatmaya çalıştım ama eser tam klasik tadında ve harikaydı mutlaka okuyun…
Cumhuriyet Gibi Bir Kadın Nahit Hanım
Cumhuriyet Gibi Bir Kadın Nahit HanımOsman Balcıgil · Destek Yayınları · 2025134 okunma
448 syf.
·
Puan vermedi
Yıllar önce, nefesimin kesildiği anı tüm iliklerime kadar hissettiğim olmuştu, o böyle bir hisse... Bu neydi? Bir ceset vardı karşımda.
Pusulası Dağ
Pusulası DağBurçin Sarıdoğan · Lapis Kitap Yayınları · 202424 okunma
Reklam
Kız çocuğu okula mı gidermiş!
Ve işte o gün, bir kız çocuğu kaderin yol ayrımında doğru yöne yürümeye başladı. Köyde benden başka okula giden kız neredeyse yoktu. Bir elin parmakları kadar bile değildi.. Bu haber kısa sürede yayıldı. Köyün imamı vaazlarında kıyameti koparmaya başladı: “Kız çocuğu okula mı gidermiş! Başımıza taş yağacak!” diyordu her fırsatta. Cemaate korku salıyor, babamı da hedef tahtasına oturtuyordu. Köylüler önce fısıltıyla, sonra yüksek sesle konuşmaya başladılar. Babamı ayıplıyor, arkasından konuşuyorlardı. Sırtı her gün biraz daha kamburlaşıyor, gözleri sessizce uzaklara dalıyordu. Ve sonunda… Babam dayanamadı. Bizi alıp Ağrı merkeze taşıdı. Biliyor musunuz, Bu taşınma, sırf benim için yapılmış bir fedakârlıktı. Bunu yıllar sonra daha iyi anladım
Sayfa 225·Kitabı okudu
“Birden aklına çocukken sirke gidip de filleri ilk gördüğü gün geldi. Üç tane fil vardı ve bu altı tonluk canlıların kaçmaması için ayaklarına ince birer halat bağlamışlardı sadece. Nava’nın aklı karışmıştı. Babasına neden hayvanların ipleri koparmadıklarını sorduğunu hatırlıyordu.” “Bu koşullanmalarla ilgili bir şey,” diye açıkladı babası. “Filler daha bebekken kalın demir zincirlerle bağlanırlar. O ilk aylar boyunca da ne kadar çabalarlarsa çabalasınlar, bu zincirleri kıramadıklarını görürler.” “Ama ipler zincirlerden daha ince,” dedi Nava. “Filler ipleri koparabilir.” “Evet. Ama eğiticiler filler zincirleri kıramayacaklarını öğrenene kadar ip kullanmazlar. Bak Nava, aslında o filleri orada tutan ipler değil, kendi akıllarındaki koşullanma. İşte bu yüzden bilgi önemlidir. Eğer bir şey yapabileceğini düşünürsen, aslında bu mümkün olmasa bile yapabildiğini görürsün. Eğer yapamayacağını düşünürsen, o zaman da çoğunlukla yapamazsın, çünkü denemezsin bile yapmayı.”
Sayfa 325 - April Yayıncılık·Kitabı okuyor
40 Yaşındasın şiiri - Dursun Ali Erzincanlı
Rahmetini umarak Günahkar bir dille; Allah Azze ve Celle
Reklam
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.