328 syf.
9/10 puan verdi
·
Read in 12 hours
İncir Kuşları
Sinan Akyüz kitaplarını hep merak ederdim, en sonunda aldım ve o kadar kalbimi kıran bir kitap oldu ki nereye dönüp ağlasam bilemedim. Kitabın başları Suada ve Tarık'ın temiz ve saf aşkını anlatıyor. Sonra aşıklarımızı savaş ayırıyor. Basitçe değindim konusuna lakin konu bu kadar basit değil. Savaş Bosna Hersek ile Sırbistan arasında. Boşnak müslümanlarına yapılan eziyetleri okurken kalbim paramparça oldu.. Suada'nın ve ailesinin çektikleri.. Ve bu olayların hepsinin gerçek olması.. Suada, ah küçük kız. Gerçekten bir savaş bir kadını ne kadar yaralayabilirse ne kadar benliğinden koparabilirse o kadar yaraladı ve kopardı Suada'yı. Gözünün önünde olan olaylar ve başına gelen iğrenç şeyler adeta Suada'yı bir gecede büyüttü, soldurdu. Böyle durumdayken tek unutmadığı ise Tarık oldu. Onu o kadar çok seviyor ki..bunu hissettim gerçekten. Suada sonra Sırp köpekleri Çetniklerin elinden kurtuluyor ama kendini tanıyamaz ve sevemez biri olarak hayat ona acı bir tecrübe yaşatıyor. Sonrasında Tarık'ın yaşadığını öğreniyor ama bu seferde başına gelenlerden ötürü-sanki kendi suçuymuş gibi- utanç duyuyor ve Tarık'ın bulmak için bir çaba göstermiyor. Ancak Tarık annesinin yardımıyla Suada'yı buluyor ve kaderleri tekrar birleşiyor. O sahnede Tarık'ın Suada'ya söylediği cümleler beni o kadar ağlattı ki..sonunda dedim gerçek aşk sevgi kazanır ne olursa olsun. Kitabın dili oldukça akıcıydı. Gerçek bir hikaye olması yüreğimi kan ağlatsa da iyi ki okumuşum dedim.
İncir Kuşları
İncir KuşlarıSinan Akyüz · Alfa Yayınları · 202126.5k okunma
481 syf.
10/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 6 days
Livaneli' den muhteşem bir eserle karşınızdayım. Konusu itibariyle ilgi çeken ve anakarakteri güçlü bir kadın olan Livaneli eseri. Olaylar Türkiye de yaşayan ve dul olarak yaşadığı zorlukları , yaşamaması gerekenleri yaşayan bir kadını konu alıyor. Kitap baştan sona tarih kokuyor. Geçmişte yaşanan bilmediğimiz adını dahi duymadığımız ölümleri de konu alıyor. Okurken öfkelenmemek elde değil. Profesörümüz Maximillian Wagner'in 59 yıl sonra İstanbul'a inişiyle başlayan hikaye, onu karşılamaya giden 36 yaşında monoton ve tekdüze yaşamının esiri olmuş bir üniversite çalışanı olan Maya Duran'ın, profesörün hikayesine merak salmasıyla başlıyor. Oğlunu tek başına büyütmeye çalışan bir anne olan Maya Duran karışmaması istenilen profesörün yaşantısını araştırıyor ve kendi ailesinin de geçmişi hakkında bilmediği tozlu raflar altına kalan olayları gün yüzüne çıkıyor. Ve başına açtığı belaların içinde buluyor kendisini. Gerçekten tarihsel olayları bu şekilde harmanlamış olması takdire şayan. Tüm övgüleri, abartıları hak eden bir kitap kesinlikle. Sayfa sayısı sizi kesinlikle korkutmasın. Nasıl bittiğini anlamıyorsunuz bile. Konusu zaten tam benlik, sürekli olay olay .. Bitmesini hiç istemeyeceğiniz, sizi kendi içine hapseden yüreğinize dokunacak bir kitap. Her ne kadar duygusal olsamda okurken ağladığım kitap sayısı çok az ve Serenad son kısmında beni ağlattı. Alın okuyun, okutun. Kesinlikle tavsiye ederim.
Serenad
SerenadZülfü Livaneli · Doğan Kitap · 2020137.5k okunma
Reklam
160 syf.
10/10 puan verdi
·
Liked
Gecenin bilmem kaç saatinin kaçı geçiyordu! Sabahattin Ali ile tanıştım. Ben daha önce neredeydim? Neden onca yıl geçtikten sonra şimdi fark ettim bu canım insanı..! Romanı 2 günde bitirmek yerine;8 günde bitirdim . Daha doğrusu sindire sindire okumak ve her sözcüğün beynimde sahnelenmesine izin vermeliydim.. Tutku ve aşkın büyüklüğünü bir kez daha yaşadım ve bir kez daha şahit oldum ne kadar acılı bir sancı olduğunu.. “Aşk sandığınız gibi basit bir şey değil“ diyor Sabahattin Ali.. Değil.. Kesinlikle değil! Aşk öyle büyük ki ne zaman geldiğini anlamaz ne zaman gittiğini de fark etmezsiniz. Kitabın asıl merkezinde geçen iki büyük isim var: Raif ve Maria Puder. Raif, Almanya'da gittiği bir sergide “kürk mantolu bir kadın“ portresiyle tanışıyor. Her gün bıkmadan boyalardan ibaret olan o portreyi izlemek;iki elini yastığın altına koyup uyumayı seven adamın portresi gibi... Raif portreyi her gün izlerken, ben de geçen bir hatırada izledim o adamı! Bir portredeki kadını alıp yaşatmak ve onunla olmak,onunla aşkın ne demek olduğunu keşfetmek.! Sonrasında tutkuya dönüşen bu aşkla:bir Raif sürüklendi bir ben..Birlikte kurulan hayallerin, mektuplaşmaların bir gün bitebileceğini nereden bilebilirdi Raif ! Her şey güzel giderken,bir anda çekip gidebileceğini nereden bilebilirdi! İkinci kez bir kitap beni ağlattı,darma duman etti.
Kürk Mantolu Madonna
Kürk Mantolu MadonnaSabahattin Ali · Yapı Kredi Yayınları · 2021317k okunma
352 syf.
10/10 puan verdi
·
Read in 9 days
Aşık olmak ne güzel , ilk defa şeker yiyen çocuk gibi oluyorsun
Aşk yakıyor Ayrılık kavuruyor Aldatılmaksa hep çok acıtıyor ... Kaderimiz aslında doğduğumuz evlerde yazılır .Yine o evlerde yaralanır , o yaralarla büyür , sonunda o yaraların bizi götürdüğü yere gideriz . Ancak mutluluk her zaman o yolda değildir . Anne babalarımız her zaman haklı değildir , her zaman doğruyu söylemezler .. Bazen çok doğru bildikleri hayatımıza geleceğimize mâl olabilir , bazen doğru bildikleri yanlış olabilir ... Bir insan aynı anda üç kişiyi sevebilir mi ve bunun hayatına mâl olacağını bile bile .. Hiç ayrım yapmadan hiçbirisini ihmal etmeden üç kadını idare etmek çok zor olsa gerek ayrica birisiyle evli ve üç çocuğu var ..eeee doğal olarak hayatına mal olması da gayet normal , hayat motifi bu bence .. İyi okumalar , belki de iyi ağlamalar mi desem beni bile ağlattı aralarda
Camdaki Kız
Camdaki KızGülseren Budayıcıoğlu · Doğan Kitap · 201924.5k okunma
56 syf.
10/10 puan verdi
·
Liked
Spoiler var gibi ama yok da gibi. Aslında yok gibi bir şey… Yazarı tanıtarak başlıyorum. •Zola, İtalyan bir göçmen mühendis olan bir babanın ve Fransız bir annenin tek çocuğu olarak 2 Nisan 1840'ta Paris'te doğdu. •Babası Emile yaklaşık dokuz yaşındayken öldü. Babasının ölümünden sonra annesi ve Emile'yi mali sıkıntılarla
Nasıl Ölünür
Nasıl ÖlünürEmile Zola · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202215.7k okunma
·
Not rated
Dolandırman yoruma başlıyorum; güzeldi. Beni birinci kitaptan daha çok çekti. İlk kitapta okuyucu olarak daha dışardan bir göz olarak okumuşuz. Bu kitap içimizi kavuruyor arkadaşlar. Acı artık daha yoğun çünkü Ezo’nun gözü önünde hem bir bebek hem de günden güne elinden kayan bir koca var; Beritan artık kocasına aşık bir kadın ama tek sahibi
Kuma II
Kuma IIŞehnaz Haşimoğlu · Dokuz Yayınları · 2017621 okunma
Reklam