Ömrümün Defteri Böyle Kapansın
Bu iletimi değerli https://1000kitap.com/osmanyalciner ' e ithaf ediyorum. Bu fukara sadece edebiyat değil, sinema hastasıdır aynı zamanda. Dolayısıyla artistlerin de. Evini bilmediğim artist çok azdı bir zamanlar. Bayramlarda evlerini ziyaret eder el öperdik. Zeki Müren’e Cağaloğlu yokuşunda rastlamıştık. Arabasının önüne attık
Ve Kadını Ağlattı
Sonu yoktu biliyordu Şairin ondan Haberi bile yoktu Sadece mısraları okudu Kendinden çok şey buldu Oturup ağladı kadın Uzaklarda ki adama
Sayfa 23 - KarinaKitabı okudu
328 syf.
9/10 puan verdi
·
12 saatte okudu
İncir Kuşları
Sinan Akyüz kitaplarını hep merak ederdim, en sonunda aldım ve o kadar kalbimi kıran bir kitap oldu ki nereye dönüp ağlasam bilemedim. Kitabın başları Suada ve Tarık'ın temiz ve saf aşkını anlatıyor. Sonra aşıklarımızı savaş ayırıyor. Basitçe değindim konusuna lakin konu bu kadar basit değil. Savaş Bosna Hersek ile Sırbistan arasında. Boşnak müslümanlarına yapılan eziyetleri okurken kalbim paramparça oldu.. Suada'nın ve ailesinin çektikleri.. Ve bu olayların hepsinin gerçek olması.. Suada, ah küçük kız. Gerçekten bir savaş bir kadını ne kadar yaralayabilirse ne kadar benliğinden koparabilirse o kadar yaraladı ve kopardı Suada'yı. Gözünün önünde olan olaylar ve başına gelen iğrenç şeyler adeta Suada'yı bir gecede büyüttü, soldurdu. Böyle durumdayken tek unutmadığı ise Tarık oldu. Onu o kadar çok seviyor ki..bunu hissettim gerçekten. Suada sonra Sırp köpekleri Çetniklerin elinden kurtuluyor ama kendini tanıyamaz ve sevemez biri olarak hayat ona acı bir tecrübe yaşatıyor. Sonrasında Tarık'ın yaşadığını öğreniyor ama bu seferde başına gelenlerden ötürü-sanki kendi suçuymuş gibi- utanç duyuyor ve Tarık'ın bulmak için bir çaba göstermiyor. Ancak Tarık annesinin yardımıyla Suada'yı buluyor ve kaderleri tekrar birleşiyor. O sahnede Tarık'ın Suada'ya söylediği cümleler beni o kadar ağlattı ki..sonunda dedim gerçek aşk sevgi kazanır ne olursa olsun. Kitabın dili oldukça akıcıydı. Gerçek bir hikaye olması yüreğimi kan ağlatsa da iyi ki okumuşum dedim.
İncir Kuşları
İncir KuşlarıSinan Akyüz · Alfa Yayınları · 202126,2bin okunma
481 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
6 günde okudu
Livaneli' den muhteşem bir eserle karşınızdayım. Konusu itibariyle ilgi çeken ve anakarakteri güçlü bir kadın olan Livaneli eseri. Olaylar Türkiye de yaşayan ve dul olarak yaşadığı zorlukları , yaşamaması gerekenleri yaşayan bir kadını konu alıyor. Kitap baştan sona tarih kokuyor. Geçmişte yaşanan bilmediğimiz adını dahi duymadığımız ölümleri de konu alıyor. Okurken öfkelenmemek elde değil. Profesörümüz Maximillian Wagner'in 59 yıl sonra İstanbul'a inişiyle başlayan hikaye, onu karşılamaya giden 36 yaşında monoton ve tekdüze yaşamının esiri olmuş bir üniversite çalışanı olan Maya Duran'ın, profesörün hikayesine merak salmasıyla başlıyor. Oğlunu tek başına büyütmeye çalışan bir anne olan Maya Duran karışmaması istenilen profesörün yaşantısını araştırıyor ve kendi ailesinin de geçmişi hakkında bilmediği tozlu raflar altına kalan olayları gün yüzüne çıkıyor. Ve başına açtığı belaların içinde buluyor kendisini. Gerçekten tarihsel olayları bu şekilde harmanlamış olması takdire şayan. Tüm övgüleri, abartıları hak eden bir kitap kesinlikle. Sayfa sayısı sizi kesinlikle korkutmasın. Nasıl bittiğini anlamıyorsunuz bile. Konusu zaten tam benlik, sürekli olay olay .. Bitmesini hiç istemeyeceğiniz, sizi kendi içine hapseden yüreğinize dokunacak bir kitap. Her ne kadar duygusal olsamda okurken ağladığım kitap sayısı çok az ve Serenad son kısmında beni ağlattı. Alın okuyun, okutun. Kesinlikle tavsiye ederim.
Serenad
SerenadZülfü Livaneli · Doğan Kitap · 2020135,9bin okunma
6 haftalık gebe bir hemşire "Hamileyim yapmayın" dediği halde 4 hasta yakını tarafından saçından tutup yerlerde sürüklendi ve karnından tekmelendi. Ve yine bugün insanlıktan nasibini almamış bir grup hasta yakını, “damar yolu açarken çocuğu ağlattı” gerekçesiyle bir hemşirin kolunu kırdı. Ne doktoru, ne hemşireyi, ne öğretmeni, ne kadını, ne çocuğu, ne bir hayvanı hiç kimseyi koruyamıyorsunuz. #SağlıktaŞiddeteHayır
56 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Spoiler var gibi ama yok da gibi. Aslında yok gibi bir şey… Yazarı tanıtarak başlıyorum. •Zola, İtalyan bir göçmen mühendis olan bir babanın ve Fransız bir annenin tek çocuğu olarak 2 Nisan 1840'ta Paris'te doğdu. •Babası Emile yaklaşık dokuz yaşındayken öldü. Babasının ölümünden sonra annesi ve Emile'yi mali sıkıntılarla
Nasıl Ölünür
Nasıl ÖlünürEmile Zola · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202215,2bin okunma
160 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Gecenin bilmem kaç saatinin kaçı geçiyordu! Sabahattin Ali ile tanıştım. Ben daha önce neredeydim? Neden onca yıl geçtikten sonra şimdi fark ettim bu canım insanı..! Romanı 2 günde bitirmek yerine;8 günde bitirdim . Daha doğrusu sindire sindire okumak ve her sözcüğün beynimde sahnelenmesine izin vermeliydim.. Tutku ve aşkın büyüklüğünü bir kez daha yaşadım ve bir kez daha şahit oldum ne kadar acılı bir sancı olduğunu.. “Aşk sandığınız gibi basit bir şey değil“ diyor Sabahattin Ali.. Değil.. Kesinlikle değil! Aşk öyle büyük ki ne zaman geldiğini anlamaz ne zaman gittiğini de fark etmezsiniz. Kitabın asıl merkezinde geçen iki büyük isim var: Raif ve Maria Puder. Raif, Almanya'da gittiği bir sergide “kürk mantolu bir kadın“ portresiyle tanışıyor. Her gün bıkmadan boyalardan ibaret olan o portreyi izlemek;iki elini yastığın altına koyup uyumayı seven adamın portresi gibi... Raif portreyi her gün izlerken, ben de geçen bir hatırada izledim o adamı! Bir portredeki kadını alıp yaşatmak ve onunla olmak,onunla aşkın ne demek olduğunu keşfetmek.! Sonrasında tutkuya dönüşen bu aşkla:bir Raif sürüklendi bir ben..Birlikte kurulan hayallerin, mektuplaşmaların bir gün bitebileceğini nereden bilebilirdi Raif ! Her şey güzel giderken,bir anda çekip gidebileceğini nereden bilebilirdi! İkinci kez bir kitap beni ağlattı,darma duman etti.
Kürk Mantolu Madonna
Kürk Mantolu MadonnaSabahattin Ali · Yapı Kredi Yayınları · 2021313,5bin okunma
352 syf.
10/10 puan verdi
·
9 günde okudu
Aşık olmak ne güzel , ilk defa şeker yiyen çocuk gibi oluyorsun
Aşk yakıyor Ayrılık kavuruyor Aldatılmaksa hep çok acıtıyor ... Kaderimiz aslında doğduğumuz evlerde yazılır .Yine o evlerde yaralanır , o yaralarla büyür , sonunda o yaraların bizi götürdüğü yere gideriz . Ancak mutluluk her zaman o yolda değildir . Anne babalarımız her zaman haklı değildir , her zaman doğruyu söylemezler .. Bazen çok doğru bildikleri hayatımıza geleceğimize mâl olabilir , bazen doğru bildikleri yanlış olabilir ... Bir insan aynı anda üç kişiyi sevebilir mi ve bunun hayatına mâl olacağını bile bile .. Hiç ayrım yapmadan hiçbirisini ihmal etmeden üç kadını idare etmek çok zor olsa gerek ayrica birisiyle evli ve üç çocuğu var ..eeee doğal olarak hayatına mal olması da gayet normal , hayat motifi bu bence .. İyi okumalar , belki de iyi ağlamalar mi desem beni bile ağlattı aralarda
Camdaki Kız
Camdaki KızGülseren Budayıcıoğlu · Doğan Kitap · 201924,3bin okunma
... Ve kadını ağlattı şair yazdıklarıyla Kendine aşık etti en güzel şiirleriyle..
328 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
10 günde okudu
Vadideki Zambak. Baştan söylemem gerek bu kitabı okumak gerçekten zor. Öyle, yılda 5 kitap okuyan adamın kaldırabileceği tarzda bir kitap değil. Sağlam okuyucu olmak lazım bitirebilmek için. Uzun uzun duygu anlatımları, uzadıkça uzayan sözler ve sözlerin arasındaki düşünceler ile dolu bir kitap. Beni ağlatmayı başaran ikinci kitap oldu. Yazar o kadar iyi anlatıyor ki duyguları ve durumları hüngür hüngür ağlattı beni. Kitapta aşkın zorluğunu, bir adamın bir kadını sevmesini ve ardından gelişen olayları okuyoruz. Kitabı kesinlikle okumalısınız. Ne söylesem spoiler olacağı için çok da bir şey yazamıyorum. Okuyun pişman olmayacaksınız.
Vadideki Zambak
Vadideki ZambakHonore de Balzac · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202242,2bin okunma
·
Puan vermedi
Dolandırman yoruma başlıyorum; güzeldi. Beni birinci kitaptan daha çok çekti. İlk kitapta okuyucu olarak daha dışardan bir göz olarak okumuşuz. Bu kitap içimizi kavuruyor arkadaşlar. Acı artık daha yoğun çünkü Ezo’nun gözü önünde hem bir bebek hem de günden güne elinden kayan bir koca var; Beritan artık kocasına aşık bir kadın ama tek sahibi
Kuma II
Kuma IIŞehnaz Haşimoğlu · Dokuz Yayınları · 2017604 okunma
432 syf.
10/10 puan verdi
·
40 günde okudu
Gazeteci Zeynep Erdem bir sabah evine geldiğinde yatağında tanımadığı bir kadının cesedi ile karşılaşır. Ölen kadını son gören kişi ise yan komşusu Savcı Güçer Öztürk'tür. Kadın kim, bu cinayetin sebebi ne, savcı ile mi yoksa gazeteci kız ile mi bağlantısı var? Yoksa her şey geçmiş ile mi alakalı? Güçer'i ilk Sancaktarlar Serisi'nde görmüştüm. İsmini ilk okuduğumda böyle bir isim mi varmış demiş, yadırgamıştım. Ama bu kitapta okurken belki de o ilk şaşkınlığı attığım için olsa gerek çok sevdim. Adam resmen ismini yaşıyor. Meral Kır kitaplarının bu kitaba kadar olan hepsini okudum. Diyebilirim ki bundaki olay örgüsü hepsini bastırmış. Katil kim, amacı ne bir türlü tahmin yürütemedim. Gerçekten iyi gizlenmiş. Bir ara paranoyak gibi herkesten şüphelendim. Son kitaptaki karakterler hariç az önce de dediğim gibi tüm karakterleri biliyorum. Genel itibariyle de tüm kitapları sevdim ama eskilerden 2 karakteri çok sevdim diyebilirim. Barış ve Mehmet. Bu kitabı okurken de acaba Güçer onları geçebilir mi diye düşündüm. Sanırım geçemedi. Güçer'i sevdim, esprili ve flörtöz tavırları pek tatlıydı. Fakat beni esas Zeynep'in yaşadıkları ve dik duruşu çok etkiledi. Eskiden olsa böylesi ketum, kimseye güvenmeyen insanları yadırgadım belki ama artık anlıyorum ki böyle olmaya insanlar sürüklüyormuş. Çocukluğundan beri içinde bulunduğu sevgisizlik ve güvensizlik Zeynep'i bu hale getirmiş. Zor bir insandı. Ben kitabı çok sevdim. Ahh o son bölüm, ağlattı.
Hedef Sensin
Hedef SensinMeral Kır · Olimpos Yayınları · 2019335 okunma
Resim