Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
"Kayboldum diye düşünüyorum. Zamanın ve aklımın içinde bir yerlerde kayboldum."
Sel Yayıncılık
Reklam
Buluşma yeri, bir kitapçının önü. Beklediğim kişi trafiğe takıldı. Ben de elbette kitapçıda zaman gecirdim, raflarda kayboldum. Ve sonra İzmir' de buldum kendimi...
"Kalabalıklara karıştım, kayboldum, fark edilmez oldum ve mutluluğu buldum."
104 syf.
9/10 puan verdi
Jean -Louis Foournier ile tanıştığım ilk kitap oldu ve devamı da gelecektir. Nereye gidiyoruz baba? kitabıyla Prix Femina'yı kazandı. Kitap türü anlatı ama bence bu kitap normal düz bir anlatı değil. Kitabın konusu ise, iki tane engelli çocuğu olan babanın bunaltıcı, bazı yerlerde mutlu, bazı yerlerde ise hüzün dolu ruhunu ve hissiyatını anlatıyor. Dilinden yana şüpheniz olmasın, çünkü çok akıcı. Hayatın içinden bir yerlerden göz önüne seriyor yaşadığı şeyleri. Bazen hepimiz hayatı olduğu gibi kabul ederiz veya kabullendiğimizde bazen mutlu hisseder bazen de isyankar hissederiz ama bu kitapta bunların dışında bir yaşam ve anlatı var. Eminim bu kitap empati duygusunu dahil geliştirecek bir anlatı. İnanın zorlanarak bazı bölümlerini okudum, bazı yerlerde kahveyi yudumlarken ağladım, hissettim, düşündüm, kayboldum... Bu kitap okunmalı ve okutulmalı..
Nereye Gidiyoruz Baba?
Nereye Gidiyoruz Baba?Jean-Louis Fournier · Yapı Kredi Yayınları · 20092,953 okunma
323 syf.
10/10 puan verdi
·
23 günde okudu
Tarih
Üstad'ın bir çok kitabını okudum ,yalnız bu kitap kadar hüzünlendiren bir kitabına rastlamadım..iskilipli Atıf Hoca'nın olayı gönlüme çok ağır geldi.Bu kadar haksızlığa uğraması şöyle dursun gösterdiği tavır ,edep ve vakar karşısında kayboldum.Osmanlı ahlakı değilde nedir ?? Ruhumda bir düğüm oluşturan Üstadın kitabı adeta bu sözleri bize nakşediyor. Tarihini bilmeyen geleceğine yön veremez .Mutlaka okunması ,kütüphanenizde bulunması gereken bir kitap ,benim için kitabın ana fikir cümlesi olarak İskilipli Atıf Hocanın sözleri ile noktalamak istiyorum . -Zâlim ve katillerle elbette mahşer gününde hesaplaşacağız. İskilipli Atıf Hoca
Son Devrin Din Mazlumları
Son Devrin Din MazlumlarıNecip Fazıl Kısakürek · Büyük Doğu Yayınları · 20082,541 okunma
Reklam
kızım, sen bir kadın olacaksın
"cinsellik, kimliğimizi kadın ya da erkek olmak olarak kurar.. **** karine: "cinselliğin önemi üzerine sorduğunuz soruyu uzun uzun düşündüm ve çok büyük şeyler bulamadığımı söylemek zorundayım.. bu zevke giden bir yol ama aynı şekilde zevk veren ve bu kadar karmaşık olmayan başka şeyler de var; iyi bir kitap okumak ya da bir paket çikolata yemek mesela.. cinselliğin çiftleri birleştiren şey olduğu söylenir ama aynı zamanda bunu doğru yorumlamak gerekir yoksa daha çok bir gerilim kaynağı olur.. ah hayır, ben gerçekten biraz kayboldum.. eğer cinsel yaşam gerçekten de bir değer hak ediyorsa kendime tüm bunları birbirine nasıl bağlayacağımı soruyorum.."
Sayfa 30 - ayrıntı
Bitti. Sanırım ben de bittim. Bazı bitişlerin ardından başlamak zordur ama bir yerden başlamalıyım artık. O bir yer, neresi onu da bilmiyorum. Yolculuktan yolculuğa sürüklenirken, zamandan zamana savrulurken buldum kendimi. Bir kitap içinde kaç hayat yaşanabilirse o kadar hayat yaşadım. Bir kitap içinde ne kadar kaybolunursa o kadar kayboldum. "İnsan yola bir kere çıktı mı, bazen nereye gittiği ya da niye gittiği önemini kaybediyor." Hayat da bir "yolda olmak" değil mi? Ve hepimiz yolun tadını çıkarmak yerine gideceği yeri düşünerek yolculuğu kendine zehir eden yolcular değil miyiz? "Nereye gideceğini bilmiyorsan hangi yoldan gittiğinin hiçbir önemi yok," der Alice Harikalar Diyarı kitabın da. Sanırım bazen yazarlar da yanılabiliyor. Dizi burnundan gelince, hiçbir final seni mutlu etmiyor çünkü.
"Burada tamamen yalnız kalmadığımız sürece bir çözüm yolu arayamayız. Onlar bizi izliyorken biz sadece kurtulmaya çalışan birer köle gibi yürüyebildiğimiz yere kadar yürür ve sonra kaybederiz." Son cümlesinin üzerinde gezinen gözlerim orada kalakaldı. Bir cümlede kaybettim kendimi. İki kelimenin arasında bir yerde kayboldum. "Sonra kaybederiz." Sanki başka hiçbir seçenek yokmuş gibi, kurtulmak bir seçenek değilmiş gibi. Sonra Uraz satırlarına acımasızca devam etti.
the albatross.
kötü bir tohum tüm bahçeyi öldürdü. kötü tohumun ben oldumu söylediler. bahçeyi ben yok ettim. kendi bahçemi ararken kayboldum. kanatların kuleye sıkışmış. seçtiğin ölüme sıkışıp kalmışsın. kanatlarını paraşüt gibi açtığın gün kulağında sihirli bir melodi. ve sen seçtiğin hayatta kanatlanacaksın. rüyalarımıza gelen ziyaretlere aynı gözyaşlarını döktük biz farklı gözlerden. tanıdığımız şeytanlar. geceleri ziyaretleri. kalbimize oluşan yükleri. korkunç bir tehlikenin içinde, gök kubbemiz üzerimize yığıldığında, istenmeyendik. nasıl ordaydık? önemi yok. bu yüzden kalbimizden geçiyoruz. yüklerimizden geçiyoruz. seçtiğimiz hayata kanatlanıyoruz. biliyorum. ilk hali gibi değil kanatlarımız. biliyorum. görüyorum bu halini. anlatmayacağım. biliyorum. ama biz. biz kanatlanacağız. aklımızın almadığı sevgileri kalbimiz alacak. senin sevgini kalbime sığıştıramadığım başka bir sevgiyle karşılaşırsam aşık olacağım. seni çok seviyorum azra.
Reklam
Hiç kaybolmuş hissettiğin oldu mu? Hayatının ortasında öylece durduğun, müziğin sesini kısıp etrafına boş boş bakındığın ve "Ben şimdi nereye gideceğim?" diye düşündüğün oldu mu? "Burası neresi, neden buradayım ve buradan nereye gideceğim?" gibi sorularla boğuştun mu hiç? Halbuki evindesin, odandasın, sokağındasın. İnsan evinin içinde, odasının içinde, yatağını içinde kaybolur mu hiç? İnsan yıllardır yaşadığı sokağın içinde kaybolur mu? İnsan doğduğundan beri yaşadığı bedenin içinde kaybolur mu? Ben kayboldum. Çok defa kayboldum, çok defa yolu buldum. Bazı yolları hala bulamadım, evrenin bazı yerlerinde hala kayıp haldeyim, hala bulunamadım. Evrenin bazı zamanlarından bir nokta gibi kaybolup gittim. Kimse tarafından bulunmadım çünkü kimse tarafından aranmadım. Ruhum bazı sokaklarda kayıp, bazı telefon konuşmalarında, bazı mesajlarda, bazı akşam yemeklerinde kayıp. Ruhumu masaya bırakıp odama gittiğim akşam yemekleri geçirdim. Sevgisiz büyüdüm, meraksız, ilgisiz ve hatta umarsız.
Nasıl bir dünyaydı bu? Ne kayboldum, ne yolumu bulabildim. Ne kaçabildim, ne kurtulabildim. Hep bir cümle önden gidiyordu hayat, ne yetişebildim, ne tutabildim. Değiştiremedim yazgıları. Yürüdüm, koştum, döndüm, uçtum bir uçtan diğerine. Ne oldu? Yine başladığım yere döndüm. İsimler değişir. Yüzler, tenler, renkler, yerler değişir. Ancak sonlar ve sonlara giden yollar asla değişmez.
Ateşyürek… Neden ağlıyorsun ? “ Çünkü kayboldum ve doğru yolu bilmiyorum.”
240 syf.
8/10 puan verdi
Tatil için Denizli’ye Ali’nin arabasıyla gidecek olunca Şamil C**’dan aldığım kitapları götüreyim bari dedim. Zaten birçoğunu okumuştum ama okumadıklarımı da koydum bavula. Geriye üç kitap bıraktım. İkisi, kütüphaneden alınca tek seferde bitiremeyeceğim kalınlıkta, bir de bu kaldı işte. Neden kaldı? Önünü, arkasını, içini okumadım. Sadece ismi,
Macunaima
MacunaimaMário de Andrade · Africano Kitap · 201920 okunma
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.