وَالَّذ۪ينَ يَصِلُونَ مَٓا اَمَرَ اللّٰهُ بِه۪ٓ اَنْ يُوصَلَ وَيَخْشَوْنَ رَبَّهُمْ وَيَخَافُونَ سُٓوءَ الْحِسَابِۜ Onlar, Allah’ın riâyet edilmesini emrettiği haklara riâyet eden, Rablerine saygı besleyen ve kötü hesaptan korkanlardır. (Ra'd, 13/21) وَالَّذ۪ينَ صَبَرُوا ابْتِغَٓاءَ وَجْهِ رَبِّهِمْ وَاَقَامُوا الصَّلٰوةَ وَاَنْفَقُوا مِمَّا رَزَقْنَاهُمْ سِراًّ وَعَلَانِيَةً وَيَدْرَؤُ۫نَ بِالْحَسَنَةِ السَّيِّئَةَ اُو۬لٰٓئِكَ لَهُمْ عُقْبَى الدَّارِۙ Onlar, Rablerinin rızasına ermek için sabreden, namazı dosdoğru kılan, kendilerine verdiğimiz rızıklardan gizli olarak ve açıktan Allah için harcayan ve kötülüğü iyilikle ortadan kaldıranlardır. İşte bunlar için dünya yurdunun iyi sonucu vardır. (Ra'd, 13/22)
اَفَمَنْ يَعْلَمُ اَنَّـمَٓا اُنْزِلَ اِلَيْكَ مِنْ رَبِّكَ الْحَقُّ كَمَنْ هُوَ اَعْمٰىۜ اِنَّمَا يَتَذَكَّرُ اُو۬لُوا الْاَلْبَابِۙ Rabbinden sana indirilenin gerçek olduğunu bilen kimse, (onun gerçek olduğunu) göremeyen (kalp gözü) kör kimse gibi olur mu? (Bunu) ancak akıl sahipleri anlar. (Ra'd, 13/19)
Reklam
32. Ebû Hüreyre’den (ra) rivayet edildiğine göre Resûlullah (sav) şöyle demiştir: Allah Teâlâ şöyle buyuruyor: “Mümin bir kulumun dünyada sevdiği dostunu aldığım zaman, o kimse (sabrederse ve) Allah’tan ecir beklerse onun karşılığı cennettir.” (Buhârî, Rikâk, 6)
Sabahın aydınlığı gecenin karanlığını bastırıyor. Medine'nin sakinliğinde Bilâl'in ezan sesi yükseliyor.Bu sırada Allah Resûlü(sav) uzun gece ibadeti sonrasında seher vakti mübarek bedenini dinlendirmek için uyumakta. Bilâl(ra) ezan okuduğunda Allah Resûlü(sav)uyanır ve yaptığı ilk şey de ağzını misvaklamak olurdu. Ardından şöyle derdi: "Bizi öldürdükten sonra dirilten Allah'a hamd olsun.Bizi huzurunda toplayacak olan O'dur
Susmak ve Unutmak
“Dudağını kapat; çünkü susmak iyi. Gönlünü boşalt çünkü unutmak iyi.” Molla Camî (ra)
... Dârü'l-Erkam'ın sofrasına semadan Rahman Sûresi geldi. Efendimiz (sas):" Bu sûreyi Kâbe'nin karşısında hiç çekinmeden kafirlere karşı haykıracak var mı içinizde?" diye sordu. Sorunun karşısında Abdullah b. Mes'ud'un (ra) eli kalktı ama Efendimiz o zamanki talebeler arasında bedenen en zayıf o olduğu için: "Olmaz." dedi. Tekrar aynı durum yaşanınca Efendimiz kabul etti. Abdullah b. Mesud Kâbe'nin avlusuna gitti ve yüksekçe bir yere çıkarak Rahmân Suresi'ni okudu. Durumun farkına varan kafirler onu ayaklar altına alarak dövdü ama Abdullah b. Mesud bayılana kadar Rahman Suresi'ni okumaya devam etti. Kendinden geçince birkaç Müslüman tarafından Efendimiz'in huzuruna taşındı. Efendimiz onun hâlini görüp duygulandı ve:"Ben sana demedim mi, sen güç yetiremezsin!" deyince Abdullah b. Mesud:" Ya Resûlûllah! Ne olur izin ver, bir daha gideyim. Vallahi onlar ben Rahmân Suresi'ni okurken ve onlar beni tekmelerken hiç bu kadar zelil duruma düştüklerini görmemiştim." Dedi...
Sayfa 37 - Siyer Yayınları
Reklam
Roj baş ji te ra hevalê min. Zamanı geri alsalar, Ben yine severdim seni. Hatırıma geldikçe, Gülüşün, Keşke demiyorum, Ve sen hâlâ iyikimsin.
Vakit Bâbı
"İmam Şafii (ra) der ki: 'Sûfilerle sohbet ettim ve onlardan sadece iki kelime istifadem oldu. Onların şöyle dediklerini işittim: 'Vakit kılıçtır. Onu kesersen kesersin. Yoksa o seni keser. Nefsini hak ile meşgul et. Yoksa nefsin seni batıl ile meşgul eder."
Sayfa 114 - İnsan Yayınları 60, 3.cilt
Bir ayet
اَلَّذ۪ينَ اٰمَنُوا وَتَطْمَئِنُّ قُلُوبُهُمْ بِذِكْرِ اللّٰهِۜ اَلَا بِذِكْرِ اللّٰهِ تَطْمَئِنُّ الْقُلُوبُۜ Onlar ki; iman edip, kalpleri Allah’ın zikriyle mutmain/huzur ve güven içinde olanlardır. Dikkat edin! Kalpler ancak Allah’ın zikriyle mutmain olur. (13/Ra'd, 28)
Osman ra ve müslümanların haksız katline dair..
Osman bin Affan (ra) evde mahsur iken, biz onunla birlikte idik. (Evde bir giriş vardı.) Biz oradan içeri girdiğimizde Belat'takilerin (Mescid-i Nebevi ile Medine çarşısı arasında taşla döşenmiş bir yer) sözlerini işitirdik. Osman (ra) oraya girdi, sonra rengi atmış bir şekilde dışarı çıktı. "Ey müminlerin emiri, ne oldu?" diye sorulunca: "Onlar biraz önce beni öldürmekle tehdit ediyorlardı. Bugüne kadar onların bunu yapacağından emin değildim" dedi. Biz: "Ey müminlerin emiri, onlara karşı Allah sana yeter!" dedik. Osman şöyle dedi: "Beni niçin öldürmek istiyorlar?! Ben, Rasûlullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu işittim: "Bir müslümanın kanını akıtmak, şu üç şeyden birisi dışında helâl değildir. Müslüman olduktan sonra küfre düşen veya zinaya karşı koruma altında iken zina eden ya da haksız yere bir canı alan kimse." Vallahi ben ne cahiliye döneminde, ne de müslüman olduktan sonra asla zina etmedim. Aziz ve yüce olan Allah beni hidayete ulaştırdığından beri, dinimden başka bir din istemedim ve (haksız yere) hiç kimseyi öldürmedim. O halde beni öldürmekle bunlar ne istiyorlar?!"
Ebu Ümâme bin Sehl bin Huneyf'ten rivayet edilmiştirKitabı okuyor
Reklam
idarecilere kısas'a dair..
Ömer bin Hattab (ra) hutbe verdi ve şöyle dedi: "Dikkat edin! Kimin valisi kendisine zulmediyorsa, durumu bana bildirsin ki, onu yakalayayım." Bu söz üzerine Amr bin As ayağa kalkarak:"Ey müminlerin emiri, eğer bir kimse, idareciliğini yaptığı kimselerden birini terbiye etmek (için ceza vermek) isterse, ona da kısas mı uygulayacaksın?" deyince, Ömer: "Niçin ona kısas uygulamayayım ki? Ben, Rasûlullah'ın (sav) kendisi için bile kısas uyguladığını gördüm" dedi.
Ebu Firas'tan rivayet edilmiştirKitabı okuyor
Dediler ki: "Anlat bizlere, Canlardaki dert hangi derttir?" Dedi ki: "Dilerim Allah göstermez onu size, O derdin alametleri gizlidir. O çok mecalsiz bir derttir, O dertten sağlığa kavuşmak imkânsızdır
Ebû Hüreyre'den (ra) rivayetle: Resûlullah (sas) buyurdu ki: "Öyle bir zaman gelecek ki din sahibi bir kimse dinini ancak dağlara, mağaralara kaçarak koruyabilecek, dini selamette olabilecektir. O zamanda kişinin Allah'ın gazabına sebep olmadan geçimini elde etmesi de kolay olmayacaktır. İşte bu zamanda kişi hanımı ve çocukları eliyle helak olacaktır. Eğer hanımı ve çocukları yoksa anne babası eliyle helâk olacaktır. Anne babası da yoksa helakı akrabaları ya da komşuları eliyle olacaktır." Sahâbeler sordular: "Bu nasıl olacak, Yâ Resûlullah?" Buyurdu ki: "Bu kişiler adamı geçiminin darlığından dolayı kınayacaklar, o da kınanmamak için geçimini kazanmada helâkine sebep olacak yollara başvuracaktır."
Hadi oku ve hayal et
Dinle, havadaki demdeme, kuşlardaki civcive, yağmurdaki zemzeme, denizdeki gamgama, ra'dlardaki rakraka, taşlardaki tıktıka birer manidar nevaz… Sözler
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.