Hüseyin'i Allah katından sana üflenen ruh belle!.. Arına paklana yücelirsen sen de Rabbinden bir delil oldun demektir. Aşka şahit isen bu Şehadet kutlu olsun. Sen Aşk ile her dem diri kalanlardansın. Ve "Aşkın Şehidi"sin!..
Birbirinizi sevin veya en azından sevmeye çalışın. Kardeşinizi gördüğünüzde Allahı hatırlayın. Ve size bakan da Allahı hatırlasın... Kalbinizin sıcaklığını dostlarınıza hissettirin... Kardeşinizin gözünün içine baktığınızda içiniz sevgi pınarına dönüşsün. Gönlünüzde sevgi pınarı o denli kaynasın ki, yanıbaşınızdaki kardeşiniz adeta bunu duysun, hissetsin...Gönül ikliminizin manevi sahillerine feyiz dalgaları vursun. Hissettiğiniz gönül sefanızı dil çarşafına dökemez, kimseye anlatamaz olursunuz. Fakat bu ruh halini içten yaşar, bir şeyler içer yudumlarsınız... Kana kana içersiniz... Vücudunuzun her bir hücresi sevgiyi içer, sevgiyi yudumlar...Evet böylece ruhunuz gıdasını almış olur... Tarifi imkansız bir hal yaşar ve artık sevdiğiniz ve sevdikleriniz uğruna, ölüme bile seve seve koşarsınız... Hem şehid ve şehadet sevginin en doruğuna tırmanmanın ve lutfedilen büyük nimetin adı değil mi?
Sayfa 66 - Allah İçin Sevmeyi Öğrenmeliyiz
Reklam
İyiliği emretme kötülükten alıkoyma sorumluluğu, cihad, şehadet, infak, fedakarlık, adalet, bilinç, tekamül, izzet, vahdet ve amel sorumluluğu yerine; ağlama, gam tevessül, takiyye, nefret, küfür, dalkavukluk ve yersiz sorumsuz, adaletsiz bir şefaat anlayışı konulmaktadır. Bunlar bizim halkımıza ancak ahiretteki kurtuluşu vadetmektedir. Halkımızı uyuşuk, tepkisiz, zayıf ve zulme rıza gösteren bir hale sokmuştur.Her amel karşısında beceriksiz, dirilişe ve direnişe karşı ümitsiz bırakmıştır.
"Evet" de ne demek? "Bilinçli ve özgür insan, mutlak güçsüzlük durumlarında bile zulme karşı savaşmakla yükümlüdür." demektir.
Sayfa 59
Göç Sıla sıygası ezber edilen, g/öç beliren… Kahverengi Ya da Koyu renk perdeler gece çekilirdi camlara; Kâbuslar da gece başlardı. Ara sıra...
Güzel ölümler ile güzel cennetlerde güzel dostlarla buluşmak için, gecede ve gündüzde, yaşlıda ve gençte ölümler alıp ölümler satan o zamanı bildim. Yeryüzünde ışığın azalıverdiği o zamanı, güneşin, üzüntüden ışığını kesiverdiği o ânı. Bir ibret ile bir vuslat arasında, bir rüya ile bir gerçek arasında, dosttan ayrılmanın ne olduğunu anladım. Bir ucunda yanışlar, bir ucunda aldanışlar olmadan gelen ölümlerdeki saadeti, göklerin bulutlandığı ve kalplerin yandığı bir eşikte, bu dünya ile öte dünyanın eşiğinde, gidenlerle kalanların eşiğinde kara mı ak mı, yakın mı uzak mı olduğunu bilemediğimiz bir vetirede ölümü bildim. Adı şehadet idi…
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.