500
500.gün... Evet sevgili 500 gün oldu. Zamanın nasıl geçtiğini anlayamıyorum. Daha geçen ayrılmıştık ve de ben bisikleti yokuşa sürüyordum, daha geçen ayrılmıştık bir durak önce inip Kız Kulesinin arkasındaki Galata Kulesini izliyordum, daha geçen ayrılmıştık ansızın senden bir mesaj gelmişti bana, daha geçen gün bahçeden odaya çıkıp anlayabilmen
En büyük sırrım kalbimle aram da olandı. İkimiz de seni seviyorduk ama bunu bir biz biliyorduk. Kimselerin ama hiç kimselerin haberi yoktu. İki kişinin bildiği sır değildir safsatalarına aldanıp sana da söyledik. Oysa ne gerek vardı? Hiç bilmesen değişen ne olacaktı? Yani ne kaybedecektik? Zaten uzağımdaydın, bak şimdi daha da uzağıma göç ettin. Çünkü sen bizi öyle gizliden gizliye değil, alelade, düpedüz yanlış anladın. Daha başlamadan bittik, tükendik. Gelmediğin benden çekip gittin. Bir yara boyu terk ettin beni. Kolay olandı gitmek, sende zor olmayana başvurdun.Oysa yazılacak ne çok şey biriktirmiştim içimde. Ama artık içimde kalanlarla yetinmeyi de öğrendim. Ve en çokta neyi öğrendim biliyor musun? İnsan ne kadar çok acı çekerse çeksin, yine de yeni bir yarayla baş başa kaldığın da ne yapacağını bilmiyor.
Geri17
78 öğeden 71 ile 78 arasındakiler gösteriliyor.