"Hanımefendi!
Atı alan Üsküdar'ı geçti. İleri sürdüğünüz bütün şiddetli yasaklara rağmen ben sizi sevdim, seviyorum ve ömrüm oldukça seveceğim. Bu bir kere olup bitti. Gönlüm sizin maddi ve manevi güzelliğinizi bir kere şairlik göklerinin en yüksek noktasına çıkardı. Gönül tahtına oturmuş büyüleyici bir sultan oldunuz. Artık oradan sizi hiçbir şey, hiçbir kuvvet indiremez.
Size karşı gönlümde parlayan sevdayı dondurmak, söndürmek için çirkin bir kız olduğunuzu söylüyorsunuz. Ben sizi görüp de güzelliğinize tutulmadım ki!
On beş yaş. Bu kitap, bilmiyorum, bana on beşinci yaşımı en baştan yaşattı. Tarif edemiyorum. En başlarda kitabın uslubu biraz garibime gidiyordu. Sürekli “garip.” “garip.” Gibi söz tekrarları yapılıyordu ya da aileleriyle olan ilişkileri fazla sevecen veya çocukça geliyordu ama sonra ne oldu bilmiyorum, kapılıp gittim.
On beş yaş yaşayana kadar
~~~~~~~~~~KİTÂB-I AŞK~~~~~~~~~~
Türk ve Dünyâ Edebiyatı’ndan aşka, sevdâya, muhabbete dâir alıntılar... Katkıda bulunmak arzu eden sevgili okurlar davetlidir; lütfen buyrunuz!..
1
Sevgiliye sadakatin özü ve özeti, aşkını sır gibi saklamak, iyilik gördüğünde de, kötülük gördüğünde de bu tavrı değiştirmemektir...
Kitab-ı Aşk, İskender Pala
Sefaletin çaresizliğin de okulu bitirmeye çalışan , zorluklarla mücadele eden bir genç kızın hayatına tanık olacaksınız.
Kızın yaşadığı zorluklar yetmezmiş gibi ona atılan iftiraların önü arkası kesilmiyor, Derslerinde çok başarılı olan Hazan'ın geleceğine dair acımasız planlar Bu kitabın bir kısmından özetti.
Gelelim Hazan'ın kapısı çalan aşkla