Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
ÖYKÜLERDEN SEÇTİKLERİM
Uzun bir süredir öykü ağırlıklı okumalar yapmaktayım. Daha önce paylaşmış olduğum bir alıntıda yer aldığı gibi (#69389465), ben de herkesin bir öyküsü, şiiri, şarkısı olması gerektiğini düşünüyorum. Bu nedenle okumuş olduğum 164 tane öykü kitabının içinden bana dokunan öyküleri bir ileti altında paylaşmak istedim. Bu
sıradaki sigaramı bu alıntıya yakıyorum:)
__ Bu gözyaşları hangi nedenle Yağmur gibi dökülüyorlar yanaklarından senin? Ağlıyorsan üzüntüme teselli sağlamak için, Bil ki, benim iyi kızım, bunun bana faydası az, Yaşlar yararlıysa kendi gözyaşım bile avutmaz. __
Sayfa 102 - TÜRKİYE İŞ BANKASI KÜLTÜR YAYINLARI (PDF)Kitabı okudu
Reklam
391 syf.
9/10 puan verdi
·
5 günde okudu
"Modern edebiyatta bundan daha iyi bir kitaba rastlamadım; bu söylediğime Puşkin de dahildir. Dostoyevski'ye ona bayıldığımı söyleyin." –Lev Nikolaleyiç Tolstoy Merhaba... Dostoyevski'nin Ölü Bir Evden Hatıralar kitabını bitirdim. Kitapta hapishane şartlarının nasıl olduğunu, mahkumların ruhsal yapısını ve birbirleriyle olan iletişimini
Ölü Bir Evden Hatıralar
Ölü Bir Evden HatıralarFyodor Dostoyevski · İletişim Yayınları · 201714,4bin okunma
....YOUR LİFE YOUR WORLD YOUR RULES..
..............👤 MY 👤 TALK 👤 BOX👤............. 100/1️⃣0️⃣0️⃣ PROFİLLERDE “Paylaştığım alıntılar onlara katıldığım anlamına gelmemektedir.” ŞEKLİNDE bilgilendirme notlarına rast geliyorum. 🤔 O halde, alıntılarınızı yorumlayın yanlış tanınmak istemiyorsanız. Yorum alanı diye bir şey var çok şükür. Böylelikle sadece yazarlara hizmet etmemiş ve
64 syf.
·
Puan vermedi
Sıradaki Namlu Türkülere Gelsin
Sen türkü yak, ben mermi.. Gökten zembille inen tek şeyin Aşk olduğuna beraberce iman edebiliriz. Zahirde kürek çekmekle teşrik-i mesaisini tamam etmekmeye yeltenenler, elbette bizi zemmedecek. Hatta birkaç cepli cübbe nazırı cümle üftadeleri mürtet ilan edecek. Varsıl olan bizleriz, çünkü biz aşka iman ederiz. Ama sen ağbey, sen türkü yak.. ben
Güzellik Uykusu
Güzellik Uykusuİbrahim Tenekeci · Profil Yayıncılık · 20131,628 okunma
256 syf.
8/10 puan verdi
·
8 günde okudu
1925 ABD doğumlu Mary Flannery O'Connor 39 yaşında lupus hastalığı nedeniyle vefat etmiş ve ardında 32 öykü ile 2 roman bırakmış. "Güney Gotiği" olarak bilinen akımın kraliçesi olarak adlandırılıyor. Güney Gotiği akımı, 20. yüzyılın ilk yarısında ABD'de yaşanan dönüşümlerin Güneylilerdeki sarsıcı etkilerini anlatan bir akım. Irk
İyi İnsan Bulmak Zor
İyi İnsan Bulmak ZorFlannery O'Connor · Metis Yayıncılık · 2020204 okunma
Reklam
42 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
·
30 saatte okudu
Ruhun Gizli Elbisesindeki Sıkıntılar: “Ten Düğmeleri” – Belki De Düğümleri – 23 Ağustos 1995 yılında Diyarbakır’da doğdu. Asıl adı Yusuf KORKUTAN. Mahlası, Yusuf ARAF. İlköğretim, ortaöğretim ve lise öğrenimini Diyarbakır’da gördü. Üniversite öğrenimini ise Sivas Cumhuriyet Üniversitesi’nde Radyo ve Televizyon Programcılığı Bölümü’nde
Ten Düğmeleri
Ten DüğmeleriYusuf Araf · Peron Kitap · 201810 okunma
20.BÖLÜM “ÖĞRETMEN BİZDEN BIKMAYA BAŞLADI”
Sevgili öğretmenimiz her ders farklı haylazlıklarımızla karşılaşmaya başlamıştı . Bir birine silgi atanlar , ön sıradaki kızların saçlarını çekmeler sürekli çöp kovası başına gidip kalem açmalar . Hergün bir kalem feda edilirdi çöp kovası başında . Yada hergün bir silgi kesilip olmayan arkadaş ile paylaşılırdı , o bana ben ona atarken bir
.. Ve sıradaki yağmur?
Yine damar damar Yine hürriyete aşık Benim geceye olan serenadım. Birazdan herşey yenilenecek.Saat 00.Gecede güneş dinlenecek.Yıldızlar ve ay yine muhteşem bir performans sergilerken matematikçiler bile gökteki bu ihtişamın kaçıncı kez sahnelendiğini hesaplayamayacak derece hayran göğe ve ehline. Korkarım bir tek biz elimizden hiç düşürmediğimiz oyuncağımızla bu müthiş performansı gönül gözüyle izleyemeyecek kadar dalgınız. Birazdan mikrofona gök gürültülü yağmur gelecek "şıp şıp" isimli şarkısını terennüm edecek toprağın mis kokusu eşliğinde. Ben bu performans için yavaş yavaş yerimi alacağım. Bir yudum huzur binlerce sevinç içinde. Müsadenizle. Pınar🌺
sonuna vardım dediğim yolu ikinci kez yürüyorum, ne yol aynı yol ne ben aynı ben. ikinci diyorum kaçıncı ikinci acaba, şahsıma münhasır muallak bir kulum. akıl sağlığım gidip gelmekle meşhur hem de iliklerine kadar var olduğuna inanmakla meşgul. zaten benmişim yol diye inandığım, yürümekle varırım sandığım. buna şaşırıp garip bir korku, tarifsiz bir ümitle birbirimize sarılıyoruz, içeride tütsü kokuları, fonda hep derdimiz var. sıradaki hüzün sıradaki hüzne gelsin, bu sabah da Medine’de çocuk olsaydım da üstüme yağmur yağsaydı keşke diyerek uyandım, ve şişşttt keşke yok keşke yokkk. konunun bir konu olmakla ilgisi yok.
Reklam
Temmuz'un ortası... Adana... Anahtar kelimeleri bir araya getirince akla cayır cayır sıcak bir gün, asfaltta pişen yumurtalar, sıcağın sinirlendirdiği insanlar ve daha nicesi gelebilir ama güzden kalma bir gün vardı burada. Bizler de bir ayı devirmeden bir araya gelmenin sevinciyle yine gediklisi olduğumuz mekanımıza gittik, yazlık köşemize hafif
Ömründe bir kez olsun, sokaklarda çığlıklar atarak koşabilmeli insan kaydıraktan kayarken, yuvarlanıp düşebilmeli Tahteravallinin tepesinde asılı kalıp, arkadaşına yalvarabilmeli Bir kez olsun, avuçlarının içine sığmayan bir papatya demetini uzatabilmeli annesine Arkadaşları için kavga edip ,dayak yiyebilmeli bir kez olsun, mahallenin
İhtiyar Kemancı -kimse buna bir anlam verememese de- birdenbire elindeki kitabın arkasında yazan sözleri yüksek sesle okumaya başlamıştı; Sonra paltosunun altından makineli bir tüfek çıkardı. Ey insanlar dedi, çıplak insanlar; Öyle liberal oldu ki her şey... Öyle oruspu oldu ki. Şimdi, bir parça daha temiz bir dünya için kurşun dökeceğim üzerinize. Bedenlerinizden fışkıran kan akıllarınızı başlarınıza getirecek. Tanrım, diyeceksiniz, bunu tamamen unutmuştum. Sakarya çay ocağında akşam saatleri, Ezan okunuyor, Yağmur olanca şiddetiyle yağıyor. Bir gemi görünüyor uzaklarda, bir kez daha diyor sanki, haydi martıların hatrı için. Sakarya çay ocağında akşam saatleri. Saraybosna treninde yine yer kalmadı. Kral adına bir konuşma yapmak pekâlâ sıkıcı da olabilir bu kez. Uzaklardan bir yerden Selahattin Eyyubi'nin atının sesleri duyuluyor, Gazze'de yine akşam oldu. Kudüs radyosunda kan anonsları, sıradaki şarkılar ve silah sesleri...
Sayfa 66
Üzülme gözüm! Ahreti var bir de bu işin... Say ki gördüğün herşey bir kadraj hatasıdır işte. İşimiz bu dünyada olmayıversin. Bu gökkuşağı ve sıradaki şarkı hepsi sana gelsin isterim. Yağmur söylüyorum artık durmadan; -Seccadesi ispatlanmış bir müslümanın gülüşüdür- Huzuruna başka bir boykot ateşleyemiyorum
42 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.