Akış
Ara
Mesajlar
Bildirimler
Kaydedilenler
Ne Okusam?
Profil
Gönderi Oluştur
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.36.20
Son Ayı'nın Devam Kitabı Çıktı!
🔗Detaylar: konumuzkitap.com/2024/04/son-ayi...
Son Ayı romanıyla birçok ödül ve aday kazanan Hannah Gold'un yeni kitabı ve aynı zamanda Son Ayı'nın devam kitabı olan Ayı Dönüyor okurseverlerle buluştu!
Serinin ikinci kitabını kaçırmamanızı öneririz! Seriyi karıştırmamanız adına aşağıdaki sıralamayı not alabilirsiniz.
April ve Ayı Serisi
1. Kitap: 
Son Ayı
2. Kitap: 
Ayı Dönüyor
İçimdeki Son
Bugün, seni içimde bitiriyorum. Artık geçmişin gölgesinde yaşamayacağım. Seninle ilgili düşüncelerim, duygularım artık beni esir almaktan çıktı. İlerlemek için bu adımı atıyorum. Belki bir gün, zamanla, bu satırları okurken bile içimde bir burukluk olmayacak. Şimdi kendime dönüp, kendi hayatımı yaşamak istiyorum. Bu kararla birlikte, içimdeki huzursuzluğu ve acıyı geride bırakıyorum. Artık seni düşünmekle vakit harcamak istemiyorum. Bugün, seni içimde bitiriyorum...
BİR AVUÇ İNANAN İNSANLAR İNSANLIĞA ÖRNEKTİR .
🤲🤲🤲🤲🤲🤲🤲🤲🤲
Uzun Bir
Gecenin
Ardından
Dakyanustan
Allah 'u Teâlaya
Kaçan Gençler
Ashab-ı Kehf Kıssası
Ashâb-ı Kehf, putperest bir hükümdar olan Dakyanus devrinde Tarsus’da yaşamış, îman ve tevhîd mücâdelesi vermiş olan sâlih gençlerdir. Zalim kral Dakyanus'un Ashâb-ı Kehf'e karşı sunmuş olduğu puta tapma teklifine karşı
Her gece tanrıya münacat ediyorum yalvarıp yakarıyorum ey ulu tanrı diyorum kullarına sulh ve sükünet bahşet, her dört yazgımda savaşmayın diye söyledim 5. Sinde de söylesem onlar yine bildiklerini okuyup bozgunluğa tutuşurlar, benden kabul olma ihtimali olacak bir merada bulun diye son sözünü beyan eder.
(Boran Deniz)
UZAYLI KOCAKARI
(Ursula K. Le Guin - 1976)
Menapoz, akla gelebilecek en cazibesiz konu herhalde; bu da ilginç, çünkü menopoz hâlâ bir tür tabu kırıntısına sahip olan pek az konudan biri. Menopozdan ciddi bir biçimde söz etmek, genellikle huzursuz bir sessizlikle karşılanır; alaycı bir atıf ise rahatlamış kıkırdamalarla. Sessizlik ve kıkırdama;
Kahraman kız veya erkek farketmez ...
👉... Baba kızını yurda bırakıyor,
Kız babasına: “Baba bari 100 TL versen diyor”
Baba: “Kızım vallahi yok” diyor.
✍️... Kız boynu bükük yurda girerken konuşmayı duyan bir esnaf babaya 500 TL uzatıyor ve çabuk diyor kızını geri çağır arka cebimde kalmış, al bu parayı de diyor.
✍️... Adamın gözleri dolu dolu önce yok diyor ama sonra alıyor parayı ve
sen, ışığınla son yıldız' sın. bense ışık getiren. senin buraya gelmen gerekecekti ve sen gelene kadar ben mucizemi bulamayacaktım.
Bir insan olarak ben eğitimli bir barbarım..
Kitap okur, düşüncelerimi ifade eder ve son derece teknik alanlarda bilgi sahibi olurum..
Aynı zamanda zihinsel ve fiziksel olarak kendimi geliştirmekten geri durmam..
Kaslarımdaki sızı zihnimi yorana kadar koşarım..
Ben barbarım..
Her sabah pencerenin kenarına konan kuş artık gelmez olmuştur. Bayat ekmek kırıntıları, alıngan bir kuşun geride bıraktığı son parçalardır. Kim bilir hangi hoyratlığına alınıp gitmiştir buralardan?
Birkaç sabah daha merakla pencerenin kenarına baktığınızda, kırıntılar hâlâ oradaysa, küçük bir iç buruntusu hepsi o kadar…
Bir kuş giderken neler
Kitap okurken göz kapakların ağırlaşır ya, yavaş yavaş kitabı kapatıp kanepenin kenarına kıvrılırsın ve son okuduğun cümleyi düşünürken uykuya dalarsın, işte benim en huzurlu hissettiğim an bu ve ben hep o anda kalmak istiyorum.
İnsanların kafasını karıştırıyorum,
Mutlu bir kişiliğim ve hüzünlü
bir ruhum var; Kendimi inanilmaz derecede güvende hissetmekten
son derece güvensiz hissetmeye
geçebilirim. Çok seviyorum ama
bazen kalpsiz hissediyorum.
Dışa dönük biriyim ama yalnız olmayı tercih ediyorum. Ayni anda
hem iyileşiyorum hem de acı
çekiyorum. Hala dengeyi bulmaya çalisiyorum ve bu sorun degil.
Mesafe iyidir. Mesafeni koru. En yakınlarının sendeki değerini bilmelerini de sağlar bu... Diğerleri ile yakınlarının aralarındaki gizli çizgiyi çeker. Sınırları sağlar. Sınırları koru.
Bırak diğerleri seni kazanmak için çaba sarf etmeleri gerektiğini anlasınlar.
Zarif ol, senin gibi olmayanlar olacak; ne kötülük yapmayı denerlerse denesinler zarafetinin altında ezilsinler öyleleri. Sen kendi çizginden sakın çıkma. Çizgi düz. Dönemeç yok. Yolun belli.
İyi ol, yumuşak kal, merhametten vazgeçme. Sana baktıklarında iyiliği hatırlasınlar.
Gülümse. Daima. içten. Seni hatırladıkları son fotoğrafta
mutluluğu hatırlasınlar. Yegane amacın bu olsun.
Gözlerinle konuş, göz temasını kesme. Bakmak ve görmek arasındaki farkı bil. Öyle anlamlı bak ki, seni düşündüklerinde en çok gözlerini hatırlasınlar.
İnsanları dinle. Bu dönemde az rastlanılan bir şey bu... Kıymetli olduklarını onlara hatırlat. Kendini seven birine bencil diyemememizin sebebi budur işte. Senin kendine verdiğin değerin paylaşılabilir olduğunu onlara verdiğin kıymetten anlasınlar.
Fransız bir bilginin gözünden: çağımızın psikoloji yetersizliği.
Şüphesiz ki insanlık, kendini tanımak için muazzam bir gayret göstermiştir. Bilim adamlarının, filozofların, şairlerin ve mistiklerin gözlemlerinden meydana gelen bir hazineye sahip olmamıza rağmen, insan hakkındaki görüşlerimiz bazı görünüş ve parçalardan ibarettir. Bu parçalarda sadece bizim metodlarımızı oluşturmuştur.
Gerçekten cehaletiniz pek büyüktür; insanları, insanların davranışlarını inceleyenlerin kendi kendilerine sordukları soruların büyük bir kısmı cevapsız kalmıştır. Ve maalesef ki, iç dünyamızın muazzam bölgeleri, cevherleri hala henüz bilinmemektedir.
Besbelli ki, konusu insan olan bütün bilimler son derece yetersizdir. Kendimiz hakkındaki bilgilerimiz ise pek noksandır.
𝗔𝗹𝗲𝘅𝗶𝘀 𝗰𝗮𝗿𝗿𝗲𝗹 - İ𝗻𝘀𝗮𝗻 𝗱𝗲𝗻𝗲𝗻 𝗺𝗲ç𝗵𝘂𝗹
İnsan Psikolojisi Üzerine Etütler
"İnsanoğlu, farklı düşünenlere karşı son derece kötü ve anlayışsız. Hatta kendi gibi düşünmeyenleri kötüleyip, onlara her türlü hakareti yaparak toplumdan dışlıyorlar. Bununla da kalmayıp, o insanlara karşı yapmadıkları kötülüğü bırakmıyorlardı."
210. Muâz radıyallâhu anh şöyle dedi:
Resûlullah sallallâhu aleyhi ve sellem beni (yönetici olarak
Yemen’e) gönderdi ve şunları söyledi:
“Sen kitap ehli olan bir topluma gidiyorsun, Onları, Allah’tan
başka ilah olmadığına ve benim Allah’ın Resûlü olduğuma
şahitlik etmeye dâvet et. Eğer onlar, bu dâvete uyup itaat
ederlerse, Allah’ın kendilerine her bir gün ve gecede beş vakit
namazı kesin olarak farz kıldığını bildir. Şayet buna da itaat
ederlerse, Allah Teâlâ’nın, zenginlerinden alınıp fakirlerine
verilmek üzere, kendilerine zekâtı mutlak surette farz kıldığını
bildir. Buna da itaat edip uydukları takdirde, onların mallarının
en gözde ve kıymetli olanlarını almaktan sakın. Mazlumun
bedduasını almaktan da son derece çekin, çünkü onun
bedduası ile Allah arasında bir perde yoktur.”