Yaşıyorsak, hayata dair en anlamlı cümleleri söyleyebilme şansı hep var. Geri dönebilme ve yeniden başlama şansı. Yeniden başlayabilme. Ne olursa olsun yeniden. Usanmadan, unutmadan, utanmadan... Tekrar görüşürüz.
İlle de geleceksin, veda etme sakın. Hiçbir cümlenin sonuna bitiş sözcükleri ekleme. Yarın hep senin için ve umut hep senin. İdamına yarım saat kala annesi ve kardeşleriyle konuşuyordu adam. Sean Penn oynuyordu filmde. Dead Man Walking'in bir sahnesiydi bu. İdam mahkûmu adam ailesiyle son konuşmasını yapıyordu telefonda. Dik durmaya çalışıyordu, sesinin titrememesi için çaba sarf ediyordu telefonun başında. Tedirğinliğini, korkusunu gizlemeye çalışıyordu. Telefon konuşmasının sonunda "Tekrar görüşürüz" diye kapattı telefonu. Tekrar görüşürüz! Yarım saat sonra ölüm muhakkak olduğu halde. Yarım saat sonra görüşürüz. Nefes alıp vermeye devam ettiğimiz ölçüde tekrar görüşürüz. Tekrar görüşebiliriz. Bu umudun adıdır işte. Duanın adıdır bu. Yaşıyorsak sonrası hep var. Sahici bir umut olarak var. Hakikat bu. Buna bütün kalbinle inan. Buna bütün varlığınla inan. İnsan inanmaktan ibarettir, insan hatırlamaktan, insan umut etmekten, insan hayal etmekten... Hakikat bu. Yarın varsa her şey var. Tanrı varsa her şey var.
Reklam
Sanki ölmüş gibiyim, diye düşündü Janice ve benden başka her şeyin canlı, hareketli ve hayatta ben olmaksızın devam etmeye hazır olduğu bir bahar gecesinde mezarlıktayım. Bu, çok küçükken her bahar mezarlığın yanından geçerken orada yatanlar için ağladığım zaman hissettiklerim gibiydi, çünkü ölmüşlerdi ve öylesine güzel gecelerde bana hayatta olmam adil değilmiş gibi gelirdi. Yaşamaktan suçluluk duyardım. Şimdi, bu gece buradayım, sanki beni mezarımdan çıkarmışlar ve hayatın ne olduğunu, kasabayı ve insanları, o kara kapı yüzüme tekrar kapanmadan önce son bir kez daha görebileyim diye kasabanın üzerinde uçmama izin vermişler gibi.
Sayfa 171 - İthaki, 7. BaskıKitabı okuyor
+739
Sonuçta kişi sevgiyi yeni birinde, bir yabancıda aramaya başlar. Yabancı bir kez daha “yakın” kişi haline dönüşür. Âşık olma süreci yeniden alevlenip hızlanır ve tekrar yavaş yavaş uzaklaşma başlar. Bu da öncekiler gibi yeni bir zafer, yeni bir aşk isteğinin kabarmasıyla son bulur. Her seferinde yeni aşkın, daha önce yaşananlardan farklı olacağı hayaline kapılınır. Bu boş düşün doğmasında cinselliğin yanıltıcı yapısının rolüde oldukça büyüktür.
304 syf.
·
Not rated
Kalbinizi ne pahasına olursa olsun korur muydunuz? Olumsuz duyguları hissetmemek için herkesin kalbini aldırdığı bir topluma uyum sağlamaya çalışan June, kalbini aldırmamış tek kişidir. Bununla beraber yaşadığı zorluklar ve sıkıntılar June'u çok sevdiği ablasından istemesede onu uzaklaştırmaktadır. Bir gün sokakta terk edilmiş bir kavanozda bir kalp bulur ve bu kalbin ablasının eski haline gelmesinde işe yarar mı diye düşünür. Bu arada Max ile tanışır ve bu maceraya beraber atılırlar. Gerek kitabın olay örgüsü olsun gerek çizimleri olsun çok güzel ve keyifli bir çizgi romandı. Özellikle resimleri incelemeden geçmek istemedim sayfaları. Sadece gençler için değil yetişkinler içinde güzel mesajlar içeren bir çizgi roman. June: Kalbine sahip çıkan tek kişiyim. (Syf. 44) . June: İyi misin? Max: Tekrar hissetmeye başladım. (Syf. 134)
Kalpsizler
KalpsizlerKerilynn Wilson · Genç Timaş · 2023376 okunma
Gerçeklikle düş arasındaki çizgi bir kez koptuğunda içine düştüğümüz kısır döngü sonsuza dek sürebilir. Her an kendini tekrar eden yanılgı yeni bir hakikat kurar ve bütün anlamlar yer değiştirir.
Sayfa 133 - Doğan KitapKitabı okuyor
Reklam
1,000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.