Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Her şey Allah'ın rahmetiyledir. Resulullah buyurdu (sav) Rabb (c) buyurdu ki: "Kulumu rahmetimle cennetime koyun!' O da tekrar: Ya Rabb, bilakis amelimle!" Rabb (cc), meleklerine buyurdu ki: 'Kuluma verilen nimetlerle onun amelini mukayese edin!" Sadece görme nimeti, beş yüz yıllık ibadeti kapsadı (bitirdi).
Benim ihtiyacım biraz yüreklendirilme, biraz güleryüz, biraz da yolumun açılmasıydı; ama sen bunun yerine yolumu kapattın, tabii bunu kendime başka bir yol seçmem için iyi niyetle yaptın. Ne var ki ben bunu becerecek biri değildim. Örneğin asker gibi selam vermeyi ve yürümeyi iyi başardığım zaman beni yüreklendirirdin, ne var ki gelecekte asker olmayacaktım; ya da tıka basa yemek yediğim, dahası yanında bira içtiğim zaman, ya da senden duyduğum şarkıları anlamadan söylediğimde ya da en sevdiğin deyimleri papağan gibi tekrarladığımda yüreklendirirdin beni, ancak bunların hiçbirinin geleceğimle ilgisi yoktu.
Reklam
Amidülmülk Kündüri'nin öldürülmesi şu şekilde gerçekleşti: Kündüri, oradaki bir mescide gidip iki rekat namaz kılmıştı. Daha sonra da korka korka mescidin arka tarafına giderek üzerindeki samur hırkayı çıkarıp gulama verdi, almasınlar diye gömleğini ve pantolonunu yırttı. Çok geçmeden gulamlar, iplerle geldiklerinde Kündüri onlara, "Ben boğulmak suretiyle öldürülecek fesatçı ve hırsız bir kimse değilim. Kılıçla öldürülmem beni daha çok memnun eder." demişti. Ayrıca içinde bulunduğu durumdaki etkisi sebebiyle, celladı vasıtasıyla Nizamülmülk'e şöyle seslenmişti: "Nizamülmülk'e de ki: Türkler'i divan erbabı ve vezirleri öldürmeye alıştırmakla ne kadar kötü bir iş yaptın! Başkası için kuyu kazan, kazdığı kuyuya kendi düşer
{İnsanlar, imtihandan geçirilmeden sadece iman ettik demeleriyle bırakılıverileceklerini mi sandılar? •Ankebût,2} "Eline bir kitap aldın, kapağını açtın ve okumaya başladın. Gözlerini açıp, ilk nefesini aldığında artık senin olan hayatın seçimlerinle şekillendi.Aklın erdi ve tercihini yaptın.Allah'a inandın. Ondan gelen her şeye, hayra
Kâmile

Kâmile

@GulveKul
·
20 Aralık 2023 23:20
Ashabı Kiram,Rasûlullah Aleyhisselam'ın gidişine nasıl dayanmıştı ki...? Yeryüzününde bi güzel nazar bâki kalacak olsa bu O'nun(ﷺ) bakışı olurdu.. Bı güzel tebessüm kalacak olsa yine O'nun (ﷺ) gül yüzü olurdu.. Birinin gidişiyle bu dünya duracaksa O'nun (ﷺ)gidişi olmalıydı...fakat olmadı. Rasûlullah Aleyhisselam'ın gökteki yıldızları bu acıya dayandı... Bı sıkıntıları olduğunda yanına varıp diz çöktükleri...bütün darliklarina rağmen ellerine bir nimet geçince ikram etmek için yanına koştukları...mescide gittiklerinde kainatın en güzel namazını kılmak için arkasında saf durdukları.."kim bugün bir yetimin başını okşadı" diye rahmet telkinleriyle üzerlerine titreyen.. hayatlarında ki karanlığı nuruyla aydınlatan...bakmaya bile kıyamadikları "sonsuzluk ikliminin batmayan güneşi" artık yoktu yanlarında... Doğan hangi güneş içlerini isıtabilirdi ki... Ama unuttuğum bı şey var O'na en yakın olanlar O'nun ahlakıyla en çok ahlaklananlardı...bunun ilahi bı emir olduğunun bilincinde, emanet edileni tebliğ etmek için dünyanın dört yanına dağıldılar..yeri geldi Ümmü Eymen'e(r.anha) gidip ağladılar ama yılgınlık göstermediler. Ebu Ubeyde bin Cerrah(r.a.)'ın uhutta kırılan dişine bakıp ağladılar ama cihattan geri durmadılar. İçlerinde ki iman gücüyle"Ey insanlar, kim Muhammed (s.a.v.)'e tapıyorsa bilsin ki, Muhammed (s.a.v.) ölmüştür. Kim de Allâh'a ibâdet ediyorsa, bilsin ki, Allâhü Teâlâ diridir, ebedîdir”demişlerdi. Gönlümüz sevdiklerimizin hasretiyle dağlanıyorken,onları hatırlamak en büyük tesellilerden... Radıyallâhu anhüm ecmain...
Cesur olmayan hiç kimsenin hayatımda yeri yok. Hata mı yaptın kabul etmek cesarettir ! Yanlış mı düşündün itiraf etmek cesarettir ! Hayattaki her duruş ya cesurca ya da korkakçadır. Hepsi mi ?! Hepsi !!! ~Korkakların ayakları kaçmak içindir..
...Fakat onlardan erkekle karısının arasını açan şeyi öğreniyorlar...(Bakara 102) Tefsiri: Büyü ilimlerinde en büyük dilek, kadını ayartabilmek için kocasından ayıran bir muska veya tılsım elde etmek idi. Bu, onların ne kadar bozulduklarını göstermektedir. Onların en büyük zevki, başkalarının kadınlarıyla ilişki kurmak ve onları kocalarından ayırmaktı. Bu bozulmasın en kötüsü idi. Çünkü toplumun temel taşını oluşturan ailenin köklerini yıkmak demekti. Eğer karı ile koca arasındaki ilişki sağlam olursa, toplum da sağlam ve güçlü olur. Fakat ikisi arasındaki ilişki kötü olursa, bütün toplum bozulur. Bu nedenle onlar, en büyük kötülüğü yapıyorlardı; çünkü kendi dayanışmalarının ve tüm toplumun bağlı olduğu bu önemli ilişkiyi kökünden kesiyorlardi. Bir hadiste Hz. Peygamber (s.a.v.), Şeytan'ın dünyanın dört bir tarafına vekilerini gönderdiğini söyler. Vekiller geri döndüğünde O'na ne yaptıklarını anlatırlar. Birisi kavga çıkardığını, ötekisi karışıklık ve kargaşa yarattığını söyler; fakat Şeytan "Hiçbir şey yapmadınız" der. Daha sonra biri gelir ve "Bir adamla karısının arasını ayırdım" der. Şeytan onu kucaklar ve "Gerçekten büyük bir iş yaptın" der. Bu hadisin ışığında, neden iki meleğin İsrâiloğulları'na karı ve kocayı ayıran bilgi ile gittikleri açığa çıkmaktadır. Sadece böyle bir şey, onların ahlâki geriliklerini tam anlamıyla ölçebilirdi.
Reklam
İŞTE BUNUN ADINA SEVDA
Ummadığım bir anda, Kabul olan duamın adına. Bilmem, bilemem heyecanlandım ben, Ah aşk can bulunca, Titredim, titredim, sarsıldım ben. Rüyalarım bir değişik, Sanki bir mesaj verir bana.
Ben her seyi seninle öğrendim her seyi seninle yaşadım. Sen oldum senin oldum. Herkesi karşıma alabilecek kadar güçlüydüm ki aldım da. O kadar çok güvendim ki vardır bir bildiği dedim hep. Gördüm ki heyecandan öte olmamışım senin için. Tek bir gerçek varmış senin bir başkasına ait oluşun. Ben yine de senin her sözünün altına imzamı atardım herkese karşı savunurdum seni o zamanlar. Simdilerdeyse korkuyorum biri seninle ilgili bir şey söyleyecek soracak diye çünkü seni savunacak bir şey bırakmadın bana. Bir şey oldu ve fark ettim ki ben sana kendimi hiç anlatamamışım. Mesela bugünü nasıl geçirdin neler yaptın çok iyi bıkıyorum, hissediyorum. Bu ne kadar acı veriyor bildiğini sanmıyorum. Bu son yaşattığın hayal kırıkları boğazımda bir düğüm olarak kaldı. Benim seni savunacak arkanda duracak yüzüm kalmadı. Yerin bende hep baki. Bazen kendime çok kızıyorum bazen sana. Bazen ikimize aynı anda. Ayıramıyorum onları birbirinden. Hani böyle güzel ikililer vardır bizi onlardan sanırdım. Temeli sağlam ilişkiler gibi. Her düşüncemde her hareketimdr sen de vardın. Çok şey yapacaktık beraber. Bazen tek yapmaya gucum yok ama bazen de çok güçlü hissediyorum kendimi. Sonra gerçekler yüzüme vuruyor. Sen, siz.
Ruhum
Etrafına iğrenerek baktı. Büro çekmecelerinden biri açılmış, sarkıyordu; çekmecenin kenarlarından kullanılmış mendiller, kirli kravatlar ve çoraplar çıkmıştı. Döşemenin ortasında duran kül tablası devrilmiş, küller ve izmaritler halıya saçılmıştı Oda ruhuma benziyor, diye düşündü. Kirli ve tarumar. Gülümsedi. Amma da yaptın, dedi kendi kendine. Alt tarafı bir oda, hizmetli bu sabah temizleyecek ama ruhunu temizleyemez. Ruhunu kim temizleyebilir?
Sevgiyi hak etmediğini düşündükçe gözlerinden akan yaşları tutamıyormuş insan.Hiç sevilmediğini düşününce,ağlarken yazacak kimsesi olmadığını fark edince mesela.Kimseye güvenmeyince.Mutsuz insanları kimsenin sevmediğini öğrenince.Hep gülmek zorundaymış insan.Neşeli olmazsa sevmiyorlarmış onu.En yakınındakinin bile bir gün mutlaka gittiğini
Reklam
Mış gibi yaşam (Güzel bir hikaye)
Amerika'dan gelen bir misafirime su verdim öksürdü, "HELAL" dedim. Anlamadı. Ne anlama geliyor, diye yüzüme baktı. Bildiğim bir öyküyü anlattım. Tanıdığım genç kız evlenmeden önce mobilyacıları geziyor ve güzel bir koltuk takımı görüyor. Bu takımı satan kişi belirli bir fiyattan aşağı inmiyor. Genç kız bu takımı çok beğendiğini
368 syf.
9/10 puan verdi
·
7 günde okudu
Kitabı beğenerek almıştım. Okuyunca da hayran kaldım. Sonunu asla öyle beklemiyordum. Cümleleriyle kendine bağladı beni kitap. Herbir kelimesinde kendimi buldum resmen. Bebekliğinden beri kör olan Atakan ve yaşadığı zorluklar. Aslında kendisi onlara zorluk demiyor çünkü o da normal bir insan ve asla farklı gözle bakılmasını sevmiyor. Hayatımızda çoğu insan onları yabancılaştırıyor. Acaba görmesem ben nasıl olurdum diye düşünmeden edemedim. Atakan'ın hayatını okuyunca onların da bizden biri olduğunu daha iyi anladım. Yazara tek kızdığım konu sonunda ne yaptın sen öyleneden nedennn kitabı kesinlikle okuyun ve sonda üzülmeye hazır olun...
Kimliği Kirletilmişler Mabedi
Kimliği Kirletilmişler MabediKoray Yersüren · Ephesus Yayınları · 2016990 okunma
“Bana ne zaman âşık oldun?” diye fısıldadı kız. “En baştan, ilk andan, seni ilk gördüğümden beri. O anda çılgın gibi tutuldum sana. Aradan geçen onca zamanda daha da çıldırdım. Şimdiyse, mecnun gibiyim sevgilim. Aklım başımdan gitti adeta, mutluluktan başım dönüyor.” “Kadın olduğuma memnunum Martin...” dedi kız ve uzun bir iç çekişten sonra ekledi: “sevgilim.” Martin ona tekrar tekrar sımsıkı sarıldıktan sonra sordu: “Ya sen? Sen ne zaman fark ettin?” “Ben mi? Her zaman, neredeyse en baştan beri biliyordum.” “Yarasa kadar körmüşüm demek!” diye bağırdı Martin, sesinde hafif bir gücenmeyle. “Biraz önce... seni öpene kadar hayal bile edemeyeceğim bir şeydi bu.” “Öyle demek istemedim.” Ruth, Martin’den biraz sıyrılıp ona baktı. “Dedim ki senin beni sevdiğini başından beri biliyordum.” “Peki ya sen?” “Aniden oldu.” Son derece yavaş konuşuyordu; gözleri sıcacıktı, heyecanla doluydu, eriyordu, yanakları hafifçe kızarmış ve öyle kalmıştı. “Biraz öncesine kadar... sen bana sarılana kadar bilmiyordum. Seninle evlenmeyi asla düşünmedim, Martin, biraz öncesine kadar. Ne yaptın da âşık ettin beni kendine?” “Bilmem,” diye güldü genç, “sadece sevdim seni. O kadar çok sevdim ki bırak senin gibi capcanlı bir kadının kalbini, taşı bile eritmeye yeterdi aşkım.”
Sayfa 206 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okuyor
"Yüzünde çiçek açtırmadığınız insanların en son mezarında da çiçek açtırmayın." Ben bunu yaşadım ve çokta sinir oldum. Yaşarken -kim olursa olsun- acısı ve yarası olduğunuz insanların mezarında size gözyaşı dökmek bile hak değil ki daha mezarına çiçek koymak? Hayırdır öldürdüğünüz mutluluklarını bir çiçekle mi kapatmaya çalışıyorsunuz?
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.