Ah Zeze, canım Zeze...
Romanı okurken içimi çeke çeke sürekli tekrarladığım cümlelerdi bunlar... 5 yaşındaki bir çocuğun tramvalarına tanıklıķ etmenin ağırlığındandı iç çekişlerim...
Zezecik 5 yaşında, ucu bucağı olmayan hayal dünyasında, Edmund dayısının deyimiyle "akıl küpü" bir ufaklık...
Zeze, büyük kardeşlerin küçüķleri
Kelimenin tam, ciddi anlamıyla bir veda şu anlama gelir: İki kişinin, birbirinden ayrılmadan önce, birbirlerini nasıl görüp tanıdıkları konusunda anlaşmalarıdır,
Sayfa 649 - Nakkal Elektronik Yayıncılık(pdf)Kitabı okudu
öldükten sonra elbet millet gömüldüğüm çukurun üzerine bir taş daha diker
buradaşuanadekyazmışolduğumincelemelerarasındakibuenuzunincelememiokuyanherkeseşimdidenteşekkürler
(ben olsam uzun demez okurdum. kendim yazdım diye demiyorum. valla. bak yemin ettim. lol.)
okumuş olduğum bu kitap floridadaki ringling kolejinde mimarlık, sanat ve
Adamın teki treni kaçırmakta olduğunu fark edince koşarak sondaki vagona güç bela atmış kendini. Bu vagon yolcu vagonu değilmiş ama adam ne vagonu olduğunu içeri girince anlamış. İçeride et taşımak için kancalar varmış. Adam etlerin en aşağı eksi 32 derecede saklanacağını bildiğinden, can havliyle kendini dışarı atmaya kalksa da vagonun kapısı içeriden açılmıyormuş. Donarak öleceğini anladığında, çantasından kâğıt kalem çıkarıp sevdiklerine bir veda mektubu yazmaya karar vermiş. Bu mektupta an ve an neler yaşadığını paylaşmış. Son satırları “ellerim artık donuyor yazmaya devam edemeyeceğim” olmuş. Adam ertesi gün ölü bulunmuş.
Bütün bulgular donarak öldüğüne işaret ediyormuş. Ancak içeride et olmadığı için soğutucusu çalışmayan vagonda neden donmuş olabileceğini kavrayamamışlar.
Ta ki mektubu okuyana kadar.
Senin Adın Aşk
Zeynep Tokuş Yılmaztürk