Çünkü kelimenin tam ve eksiksiz anlamıyla bir veda bu anlama gelir: İki insan, birbirinden kopmadan önce, birbirlerini nasıl görmüş, nasıl tanımış oldukları hususunda anlaşırlar. Aralarında neyin hedefine ulaştığı, neyin yarım kaldığı hususunda. Bunun için korkusuz olmak gerekir. Uyumsuzlukların verdiği acıya katlanabilmelidir insan.
Sayfa 286Kitabı okudu
Sen artık yoksun ve gerçek bir veda için yüz yüze gelmek gerekir.
Sayfa 286Kitabı okudu
Reklam
Sonunda Ölüm Olan Öykü
Aniden açıyorsun gözlerini, herhangi bir Lost bölüm başlangıcı gibi. Eskide kaldı, evet. Ama sen gayet iyi hatırlıyorsun o uykusuz geceleri, sen de eskide kaldın çünkü. İyi uyuyabildin mi bari? O kapalı burunla nasıl yapıyorsun bilmiyorum geceleri? Kaç kere ameliyat ol dediler sana, korkulacak bir şey değil ki, yarım saatte halloluyormuş. Neyse
Hangi bahçelerde hangi çocukluk kaldı Treni buralardan çoktan gitmiş gençliğin Beklese kim gider, Beklemese de bir nefes ver, Bir gazel dök, nerede veda ettiysen kendine...
Veda Treni
Göz açıp kapayıncaya kadar oluşuyor keşkeler. Böyle böyle geçiyor ömür. Ardında tadı damağında kalan mutluluklar, peşi sıra pişmanlıklar ve cevapları olmayan sorularla veda treninin bacasından tüten duman eşliğinde omuzlara alınıyorsun. Ne acı değil mi? O yüzden hayıflanacak eksiklikler yerine, şükredecek mutluluklar peşinde koşmalı insan. Koşabilen ayakları varsa, aldığı nefes tamsa her koşulda boğazdan geçecek olan tek bir lokma... Sağlık seninle olsun, zaten dünya hırsları çok saçma...
64 öğeden 51 ile 60 arasındakiler gösteriliyor.