Vedat Geçit
@vedatgecit
Avukat
Akdeniz Üniversitesi Hukuk Fakültesi
Antalya
Batman
38 moderatör puanı
135 kütüphaneci puanı
1641 okur puanı
Mayıs 2012 tarihinde katıldı
Kitaplara ne kadar çok yer verirseniz verin, asla yetinmezler. Önce, duvarları işgal ederler. Ardından her yeri kaplamaya başlarlar. Evin kitapların işgalinden nasibini almayacak tek köşesi tavanıdır. Yeni kitaplar eve gelmeyi sürdürürler ve siz tek bir eski kitabı bile başınızdan atma fikrine tahammül edemezsiniz. Bir de bu arada, yavaş yavaş ve hiç sezdirmeden, yeni ciltler kendilerinden öncekileri itelerler. Aynı buzullar gibi.
Sayfa 29
''Dekorların yıkıldığı olur. Yataktan kalkma, tramvay, dört saat çalışma, yemek, uyku ve aynı uyum içinde salı çarşamba perşembe cuma cumartesi, çoğu kez kolaylıkla izlenir bu yol. Yalnız bir gün, 'neden' yükselir ve her şey bu şaşkınlık kokan bıkkınlık içinde başlar."
Korku katilidir aklın. Korku, mutlak yıkım getiren küçük ölümdür. Korkumla yüzleşeceğim. Onun etrafımdan ve içimden geçip gitmesine izin vereceğim. Ve geçip gittiğinde, onun izlediği yolu görmek için iç gözümü kullanacağım. Korkunun geçtiği yerde hiçbir şey olmayacak. Yalnızca ben kalacağım.
Okur Takip Önerileri
Yatarız; bir düş, uykuyu zehirlemeye kadir, Kalkarız; başıboş bir düşünce günü kirletir, Hisseder, düşünür, akıl yürütürüz; ağlar ya da güleriz, Sevgili acılarımızı kucaklar, tasalarımızı def ederiz. Hep aynı, ister keder, ister neşe, Çıkış yolu serbesttir yine de insanın dünü asla yarını gibi olamaz, Değişim dışında hiçbir şey ayakta duramaz!
Kadın dostlarımızın Napolyon Bonapart'la şu ortak yönleri vardır ki, herkesin başarısızlığa uğradığı yerde başaracaklarını sanırlar hep.
Ve çoğu kez, para aracılığıyla zaman kazanmak gerekirken, yaşamımızı para kazanarak tüketiyoruz.
“Harp dediğin, halk şenliklerine benzemeli bir nevi. Boğa güreşlerindeki gibi çalgılı, biletli olmalı. İki memleketin bakanları, generalleri banyo donlarıyla, ellerinde sopalar, sahaya çıkıp birbirlerine saldırmalılar. Sağ kalan hangi memlekettense, o millet galip sayılmalı. Bu, hem daha basit, hem de daha iyi. Burada onların yerine bizler dövüşüyoruz.”
Asla cırcır böceği öldürmedim. Felipa'nın dediğine göre, cırcır böceklerinin nefes bile almadan sürekli gürültü yapmalarının sebebi, arafta acı çekmekte olan ruhların haykırışları duyulmasın diyeymiş. Cırcır böceklerinin tükendiği gün dünya aziz ruhların çığlıklarıyla dolacak ve hepimiz korku içinde kaçacak delik arayacakmışız.
Sayfa 50Kitabı okudu
Genç Werther'den Sizlere...
Tanrı bağışlasın sizi, benim canlarım, benden esirgediği bütün iyi günleri size versin!
Namus üzerine en güzel övgüleri de, gençliğinde ahlaksız ve iğrenç bir yaşam sürmüş insanlar uydurmuştur.
"Bak! İyi adamlar yalnızlıktan ölüyor, iyi kadınlar ise kötü adamların balkonlarından yeryüzüne bakarken."
Sayfa 51
1998 ilkbaharında Bluma Lennon, Soho’daki bir kitapçıdan Emily Dickinson’ın Şiirlerinin eski bir baskısını aldı ve ilk köşe başında, tam da ikinci şiiri okumaya başladığında bir arabanın altında kaldı.
Kitabın ilk cümlesiKitabı okudu
Bakıyorum da, insanları kazanmak için en iyi çare onların sevdiklerini sever görünmek, doğru dediklerine doğru demek, kusurlarını övmek, her yaptıklarını alkışlamak. Yaranacak mısın, aşırı gitmekten hiç korkma. Yalan söylediğin istediği kadar belli olsun, suratından aksın, en zeki insanlar bile kanıveriyorlar dalkavukluğa. Pohpohu bastınız mı, en gülünç, en yüzsüzce söylenmiş sözleri bile yutuyorlar.
Sayfa 41Kitabı okudu
Çağdaş dünyamızda artık toprağa, kana, devlete, ırka, bayrağa ve şahıslara tapılıyor.