"Bu o kadar basit değil..."
Adi herif. "Gayet de basit. Eğer durumu düzeltmeyi taahhüt etmeyeceksen bana amirine gitmememi söyleme."
"Bunu yapmak istemezsin."
Şimdi de beni tehdit mi ediyordu? "İstemezdim ama artık istiyorum. İzle ve gör"
Topuklarımın üzerinde döndüm ve doğrudan Boris'in ofisine gitmeye hazır olarak kapıya yöneldim. Ama elim kapı kolundayken aklıma bir şey gelince arkamı döndüm.
"Ve bir şey daha," diye hırladım onun taş gibi ifadesiz yüzünedoğru. "Vegan donut'lar veganlar içindir, seni kereste."
Sayfa 90Kitabı okudu
"Veganlar, hayvansal ürün olduğundan bal yemiyorlar. Benim de hemfikir olduğum görüşe göre, arılar balı bizim için değil, kendileri için yaparlar. Onlara ait balı aldığımızda, bu hırsızlık oluyor. Aklıma gelmişken, arıcılık hakkında yazılmış Robbing the Bees (Bal Çalmak: Balın Biyografisi) adlı mükemmel bir kitap var!"
Sayfa 24
VEGAN?
Dişi hayvanlar kadınlıkları yüzünden sömürülür ve sanki varlıklarının amacı buymuş gibi taşıyıcı annelere, süt annelere dönüştürülür. İnsan olmayan bu hayvanlar anne hayvanlar olarak sömürülür. Doğurganlıkları ve dolayısıyla üretkenlikleri bittiğinde kesilir ve hayvanlaştırılmış protein olurlar. Veganlar hem dişilleştirilmiş hem de hayvanlaştırılmış proteini boykot eder.
Sayfa 164Kitabı okudu
Veganlar B12 vitamini eksikliği sorunuyla kaçınılmaz olarak karşı laşır; eksiklik anemiye yol açar. İnsanlar kendi B12 vitaminini yapamaz; bitkiler de ihtiyaçları olmadığından B12 vitamini üretmez. Dolayısıyla B12 vitamininin tek besinsel kaynağı et, süt ürünleri, deniz mahsulleri, eklembacaklılar, diğer hayvansal gıdalar ve vitamin takviyesidir.
Sayfa 55Kitabı okuyor
Bizimki gibi bir arz ve talep sistemi dahilinde tüketici, satın aldığı şeylerin üretimini desteklemektedir. Hayvanları ve onlardan elde edilen ürünleri tüketmek gereksiz olduğundan ve aslında hem insan sağlığını hem de küresel var oluşu tehdit ettiğinden, etik vegan bunun için bir mazeret olamayacağı sonucuna varır. Kısacası, veganlar bilincimizi, kültürümüzü ve tüketim yöntemlerimizi değiştirmeyi istemektedirler.
Sayfa 25 - Yeni İnsan Yayınevi, 1.Baskı, 2020
veganlık
“En iyi bilinen B vitamini eksikliği sendromlarından biri, kobalamin olarak da adlandirilan B12 vitamininin eksikliğinden kaynaklanır. Uzun süredir vegan beslenenler bu vitamine aşinadır çünkü veganlar B12 vitamini eksikliği sorunuyla kaçınılmaz olarak karşılaşırlar; eksiklik anemiye yol açar. insanlar kendi B12 vitaminini yapamaz; bitkiler de ihtiyaçları olmadığından B12 vitamini üretmez Dolayısıyla B12 vitamininin tek besinsel kaynağı et, süt ürünleri deniz mahsulleri, eklembacaklılar, diger hayvansal gıdalar ve vitamin takviyesidir. Veganlarin dikkatine! O haplara ihtiyacınız var.”
― Nathan H. Lents, Insanin Kusurlari, p. 52
Sayfa 52Kitabı okudu
Veganlar için cehennem tanımı + süt banyosu
Onlara göre cehennemin radyodan sadece köylü müziği dinleyebileceğin ve yemek içinse yalnızca kızarmış tavuk bulabileceğin bir yer olması.
Sayfa 225Kitabı okudu
Bir dildeki en tehlikeli ifade sorulsa şunu söylerim: “Böyle gelmiş böyle gider!” ya da “Bu eskiden beri böyle!” Buna uygun davranılsaydı, ne kölelik kalkardı ne de kadın hakları savunulabilirdi. Katliam yüzyıllardır sürüyor diye veganlar buna sessiz kalmak zorunda değil.
veganlar şok
Et tüketimi, büyük beyni sağlamak için gerekli biyolojik yapıtaşlarının kaynağıdır. Metin Özbek: İnsanımız, başlangıçta, et ve balık yeme alışkanlığını benimsemeyip sadece bitkisel ağırlıklı beslenseydi, bugün bulunduğumuz noktada muhtemelen olamayacaktı. Zira insanı benzersiz kılan değişim (özellikle prefrontal korteksteki sıra dışı büyüme) atalarımızın, başlangıçtan bu yana düzenli olarak tükettiği kırmızı et ve balık sayesinde mümkün olmuştur.
Sayfa 249Kitabı okudu
Canlı hayvanlarla deney yapanlar, insan olmayan canlıları kullanarak öğreneceklerimiz olduğunu iddia eder ve hisseden canlılara işkence edilmesini ve onların katledilmesini bu iddia üzerinden haklı göstermeye çalışırlar. Radikallerin, veganlar gibi, hayvanlardan öğreneceğimiz tek şeyin çevremizle nasıl huzur içinde ve sağlıklı bir ilişki içinde yaşayabileceğimiz olduğunu anlaması gerekiyor. Hayvanları kendi doğal ortamlarında gözlemlemeli ve onların doğayla ilişkilerini, mümkünse, kendi ilişkimize uygulamalıyız.
İnsanlar ve doğa arasındaki uyumun böyle anlaşılması, bir gün, “bilim” adı altında kanser tedavisi için hayvanlara işkence yapmaktan çok daha fazla hayat kurtaracak ve çok daha fazla hayatı anlamlı kılacaktır. Sonuçta, birçok kanser türünün kökünde doğanın insanlar tarafından acımasızca kullanılması yatmaktadır. Hiçbir radikal, böyle bir problemin çözümünün doğa tahribatı yoluyla hayvanlar üzerinde deney yaparak geçeceğini düşünemez.
-Hem Paleo diyetini uygulayanlar hem de veganlar (saygılarımla) süt ürünlerinden iyi bir nedenden ötürü uzaklaştı. Bazıları bunları tolere edebilirken çoğu bireyde obeziteye, diyabete, kalp hastalığına, demansa ve kansere yol açan, ayrıca osteoporoz riskinin yanı sıra alerji, astım, egzama, geniz akıntısı, akne ve hassas bağırsak sendromu riskini artırabilir (azaltmaz).
"Sosyalistler tarafından proletaryaya, feministler tarafından kadınlara, toplumcular tarafından farklı renkteki insanlara ve marjinal etnisitelere, “youthist”ler tarafından genç ve yaşlılara, ve özgürlükçüler tarafından devletin namlusu ucundakilere karşı gösterilen bu şefkat, veganlar ve radikal çevreciler tarafından insan olmayan dünyaya karşı hissedilen şefkatle aynı duygudur. Her birimizin tüm bu radikal “tipler” haline gelmesi -ve ideolojileri tek, bütünsel bir teori, görüş, strateji ve uygulamada birleştirmesi- gerektiği artık göz ardı edemeyeceğimiz bir gerçektir. Sadece gerçek şefkat üzerine kurulu bir bakış açısı ve hayat tarzı günümüz toplumunun sömürgeci oluşumlarını yok edebilir ve arzu edilen gerçeklik ve ilişkileri inşa etmeye başlayabilir."
Bizim veganlar olarak söylediğimiz şu: Hayvanın da bedeni ve hayatı kendisine ait; insan hayvanın bedenini istediği şekilde kullanıp, onun hayatını dilediği gibi sonlandıramaz.
Sayfa 121 - Propaganda YayınlarıKitabı okudu
