Devlet yöneticiliğini, Hz. Peygamber'den tevarüs eden kutsal bir vazife olarak değil, dinin selameti ve ümmetin salahı için yerine getirilmesi vacip dünyevi bir görev olarak telakki eden Ibn Teymiyye, hilafet veya imamet meselelerini teorisinde neredeyse tümüyle ihmal etmiş hatta hilafetin nazari temellerini eleştirmiştir.