Şeriat siyasi parti değildir.
Şeriat felsefe, ideoloji değildir.
Şeriat İran ya da Mısır ya da Şiilik değildir!
Şeriat Suudi Arabistan ya da Vehhabilik, İşid ya da El Kaide değildir!
Şeriat Kur'an'dır, Sünnettir!
Hz. Peygamber'in (sav) örnek hayatıdır.
Kısacası Şeriat İslâmdır.
Yemen kadısının fetvası...
-Vehhabilik küfürdür!
Abdülaziz oğlu Suud'un ise bu fetvâya cevabı, Medine'deki bütün Sahabî mezarlarını yerle bir etmek ve toprak üstünden silmek oldu. Bugün de aynı vaziyette olarak en büyük Sahabilerin yattığı Bakiy mezarlığı, yıkıntıları bile düzleştirilmemiş bir yangın yerine döndürüldü. Herhalde tepeden inme İlâhî bir hıfz eseri olarak Allah Resulünün mukaddes Ravzasına dokunamadılar; toprak altından bir tünel açıp bu işi yapmayı düşündüler, fakat yapamadılar.
Gaye şu: Ölülere tevessül edilemez!!! Yani ölüden bir imdat beklenemez!! Ve yani, ruhaniyet diye bir varlık kabul olunamaz!..
Bu mecrada hayatımda daha önce hiç karşılaşmadığım ve duymadığım Müslümanlığın alt dalları,çeşitleri(Vehhabilik,Selefilik,Halefilik ve bilimum …lik) sıralanıyor ve herkes hınca hınç birbiri ile mücadele halinde..
Bu tartışmaların içinde olmayan biri olarak dışarıdan durum o kadar vahim görünüyor ki;Müslümanlar kendi arasında nifaka düşmüş,düşmanı eleştiren yok.İslam ile çelişen “en Müslüman,Ehl-i sünnet benim”ispatı çabalarını ve kibrini bir kenara bırakıp enerjimizi ve nefretimizi asıl düşmanlarımız üzerine yöneltsek ?İslâm ayrışma değil birleşme ve toparlama dînî değil midir?
Vehhabilik, İbn-i Teymiyye bahsinde kullandığımız tabirle, bir nevi İslâm materyalizmasıdır ve materyalizmanın son durağı Allah'ı tanımamak olduğu halde bunlar tanıdıkları ve en doğru tanımanın kendi mezheplerinde olduğu iddiasındadır. Ruha, ruhaniyete, onun ölüm sonrası devam ve tasarrufuna inanmaksızın Allah'a nasıl inanılabilir, veya Allah'a inanıp da ruh nasıl inkâr edilebilir? Hem göze inan, hem de onun gördüğüne inanma, olur mu?.
Sorarsanız «inanıyoruz!» diyeceklerdir. Fakat zoraki bir inanıştan sonra gizli bir inkâr içinde o inanıştan kurtulmaya çabaladıklarını teslim etmeyeceklerdir. İnsanı, öldükten sonra sıfıra ulaşmış kabul edenler, bütün iz ve işaretlerini yeryüzünden silenler ve Allah Resulünü ziyareti bile günah sayıcı bir anlayıştan gelenler, hangi tevil yoluna saparlarsa sapsınlar, öteleri, ötelerin hikmetlerini kabul etmemek mevkiindedirler.
“Suriye'de Hıristiyanlık/Müslümanlık, Filistin'de Araplık/Yahudilik, Hicaz'da Şeriflik/Vehhabilik meseleleri, bizzat Türk/Arap meselesinden daha azılı idi. Nitekim biz çıktık; nifak, bütün Akdeniz, Kızıldeniz ve çöller boyunca yanıp durmaktadır..."
Suriye'de Hristiyanlık ,Müslümanlık, Filistin'de Araplık, Yahudilik, Hicaz'da şeriflik ,vehhabilik meseleleri bizzat Türk -Arap meselesinden daha azılı idi. Nitekim biz çıktık nifak bütün Akdeniz, Kızıldeniz ve çöller boyunca yanıp durmaktadır.
En basit bir ilmihal bilgisine sahip değilken
koskoca âlimleri ALLAH’ın davasına ömrünü
adamış insanları eleştirmeyi severiz biz.
Nereden ve nasıl başlamasını bilmeyen
dinini daha iyi öğrenmek için adım atan
kardeşlerim maalesef sapık fırkaların eline
düşüyor. O, samimiyetleri kullanılıp onları çok farklı yerlere çekiyorlar.
Kardeşimin, üniversite arkadaşındanda şahit oldum zamanında.
Bu konu benim için çok hassas çünkü biliyorum
yaşadım o nereden başlamam gerekiyor zorluğunu.
Bu zorluğu yaşayan kardeşlerimin samimiyetlerinin kullanılması beni öfkelendiriyor.
Ömer hocamızın bu konuda çok faydalı sohbetleri var.
Vehhabîlik nedir?
Amaçları ne?
Ne yapmak istiyorlar gibi izlemenizi tavsiye ederim.
Öncelikle bu videoyla başlayabilirsiniz izlemeye.
youtu.be/F0Ydp-tDVKQ?si=...
1818 yılında , Vehhabi tehlikesinden dolayı, 5 yıl sonra ilk defa Mekke’ye giden Hacı kervanı. Hem coğrafi şartlar ve hem saldırılar yolundan döndüremiyor insanları. Tek amaç kutsal topraklara gitmek. Yolda bir çok eşyalarını kaybediyorlar ama olsun, yeterki amaç hasıl olsun. Zaten gittikleri yerde kendilerine bir ihram yeter.
Usta yazardan mükemmel bir kitap daha. Kervan; hem gerçek anlamında hem de hayatın kendisi Bir kervanda kimler olmaz ki, alimler, dervişler, etmişler, hırsızlar, hainler, iyiler ve kötüler. Aynı hayat gibi. İstikamet vardır, yollardaki güzellikler kötülükler vardır ve varılacak yer vardır. Önemli olan insan hangi kervandadır.
Osmanlı’nın ve milletimizin ne kadar büyük olduğunu, sadece 5 yıllık bir hasret sonrasında kutsal mekanların ne hale geldiğini göreceğiz bu kitapta.
Güzel nasihatlar, güzel insanlar tanıyacağız ve Vehhabilik ile ilgili bilgiler edineceğiz.
Baştan sona zevkle okuduğum bu kitabı, tekrar okuyacağım kitaplar listesine almış bulunuyorum.
Herkese keyifli okumalar.
sayın 1k'nin değerli kullanıcıları dün fb-gs futbol karşılaşması özelinde 'bazı aksaklıklar'(?!) çıkaran suud yönetimini niçin yüksek sesle eleştirmiyorsunuz?
-bu suudlar vehhabilik adı altında islamın kutsal mekanlarını yok etmiyor muydu?
-bu suudlar arapları ecdada ihanet ettiren arap lawrence'a ait evi restore etmedi mi?
-bu suudlar değil miydi osmanlının kabeyi saldırılardan korumak için inşa ettiği ve I. dünya savaşında türk garnizonu olarak kullanılan kale olan el-ecyadı yıkıp yerine mekke tower'i inşa eden?
-bu suudlar değil miydi mekke tower üzerine koyduğu hilal üzerinden baal putu baphomete selam çakan?
-bu suudlar değil miydi 2015te döneminin kralı olan abdullah bin abdulaziz el-suud için şanlı türk bayrağımızı yarıya indirerek bir günlük yas ilan ettiğimiz?
neyse siz eleştirmeyin, sizin yerinize suudlara cevap veren prof. dr. ahmet vefik alp var.
kendisi 1970-80li yıllarda türkiyeye gelen suudi diplomatların Anıtkabir'i ziyaret etmemeleri üzerine; ''madem siz türkiyede Anıtkabir'i ziyaret etmiyorsunuz, o halde ben de size Anıtkabir'i ülkenize, riyada getiririm.'' diyerek riyad türk konsolosluğu binasını Anıtkabir'e benzer inşa ederek suudların diplomasi/bürokrasi sebepli zorla Anıtkabir'e benzeyen riyad türk konsolosluğuna gelmelerini mecbur kılmıştır.
malumatfurus.org/riyad-buyukelci...arkiv.com.tr/proje/tc-riyad-...