Bir "dili öğrenmek", muhakkak o dil üzerine yazılmış "edebî kitaplar" ile fazla meşgul olmakla elde edilebiliyor. Yoksa "İmam Sibeveyh" kadar "kavâid bilmekle" dil öğrenilmiyor.
Yine bu tecrübem bana anlattı ki, medrese hocalarının Arapça öğrenememeleri, sarf ve nahiv, fıkıh ve ferâizden, "edebî kitapları okumaya" vakitleri kalmadığı içinmiş.
Artık bundan sonra bulabildiğim edebî kitaplarla meşgul olmaya başladım"
Veled Çelebi İzbudak, Tekke'den Meclis'e, s. 30.