1960'larda CHP'li hukukçu Hıfzı Veldet Velidedeoğlu
"Velidedeoğlu'na göre, “ileriye, daima ileriye, aydınlığa ve refaha doğru götürmek Atatürkçülüğün özüdür.” Ona göre toplumda fakirliği giderecek önlemler almak, “zayıfı kuvvetliye ezdirmemek”, devrimciliğin bir amacıdır. “Aşırı ve geniş fakirlik yanında sayılı zümrelerin aşırı lüksü ve serveti”, sonunda toplumda çatışmalar doğurur. 1963'e
Sayfa 191 - TİMAŞ YayınlarıKitabı okudu
Velidedeoğlu (1963):
"Atatürk, fikir köleliğine karşıydı. Türk kadınını köle gibi kullanmaya, ağaya ve şeyhe taparcasına bağlılığa karşıydı. Şimdi toplumumuzda çıkarcı Atatürkçüler onun için heykellerini dikmek, bayramlar ve matem günleri düzenlemekle, Atatürk'ü "putlaştırmakla" meşguldürler. Atatürk'ün ölümünden beri inkılap prensiplerinin özü unutulmuş, yüzüstü bırakılmış, çiğnenmiştir."
Sayfa 67 - Kırmızı - 5.BaskıKitabı okudu
Reklam
Velidedeoğlu (1963)
"Atatürk, fikir köleliğine karşıydı. Türk kadınını köle gibi kullanmaya, ağaya ve şeyhe taparcasına bağlılığa karşıydı. Şimdi toplumumuzda çıkarcı Atatürkçüler onun için heykellerini dikmek, bayramlar ve matem günleri düzenlemekle, Atatürk'ü "putlaştırmakla" meşguldürler. Atatürk'ün ölümünden beri inkılap prensiplerinin özü unutulmuş, yüzüstü bırakılmış, çiğnenmiştir."
Tanınmış hukukçumuz Velidedeoğlu, dinci ve solcu hareketlerin birbiri karşısında mücadele ettiği o yıllarda ( 1963 ) Atatürkçü ilkeler bakımından karamsardır… Türk halkı… yarım yüzyıldan beri bir türlü okuyamadığımız Türk halkı, dini taassubu ile uyutulup maddi ve manevi çıkarlara alet olarak kullanılıyor” gözlemini yapmaktadır. Atatürk fikir köleliğine karşıydı. Türk kadınını köle gibi kullanmaya, ağaya ve şeyhe taparcasına bağlılığa da karşıydı. “ Şimdi”, diyor Velidedeoğlu, “ toplumumuzda çıkarcı Atatürkçüler onun için heykeller dikmek, bayramlar ve matem günleri düzenlemekle, Atatürk’ü “ putlaştırmakla” meşguldürler. Atatürk’ün ölümünden beri inkılap prensiplerinin özü unutulmuş, yüzüstü bırakılmış, çiğnenmiştir ve şunu ifade ediyor: “ Cahil halk doğal olarak tutucudur, onu eğitmek gerekir.” Eğitimin, Atatürkçülük için hayati önemini kabul etmemeye imkân yoktur.
Sayfa 42 - Kronik kitapKitabı okudu
Aziz Atatürk! Ruhun üzülmesin; inkılâp bayrağı, ona emanet ettiğin ellerden hiçbir zaman düşmiyecektir. (Atatürk Devrimlerinin Hukuki Yönü) 10.11.1963, Cumhuriyet
Resim