Gün Salı haftanın en uzun günü
Saat diyordu, günün en güzel saati
Hürriyet canım Hürriyet ver elini
Kat kat duvarlar ardında
Kendimi bildim bileli bekledim seni
İbni Mes'ud (r.a.) buyurmuştur:
- Ahir zamanda, sebepsiz hac yapan çoğalacaktır. Fakat hacdan mahrum ve sevapları kendilerinden alınmış olarak döneceklerdir! Onlardan herhangi birisini, devesi, kumlar ve çöller arasına dalıp götürüyor. Halbuki komşusu yanı başında muhtaç bulunmakta ve ona elini uzatmamaktadır.
Ebu Naşir et-Temmar şöyle
Talabanî, Apo’yla PKK’nın Türkiye’de kitle desteğine sahip olduğunu da belirtiyor. Türkiye’de, Güneydoğu’da yaşayan ihtiyar bir akrabasına sormuş, hangi partiyi destekliyor diye. PKK yanıtını alınca şaşırmış, “Yahu nasıl yaparsın?” demiş, “O adamlar komünist!” Yaşlı akrabası, buna boş ver gibisinden elini sallamış, “Devlete karşı savaşıyor ya!” demiş... Geçmişin kötü hatıralarının, devlete dönük soğumanın, yabancılaşmanın böylesi tepkilere yol açtığını, “Apo’yu marjinalleştirmek için” Türk devletine de görevler düştüğünü sözlerine ekliyor Celal Talabanî. Batı merkezleriyle Batı kamuoyunda PKK ve Apo’nun hızlı bir inişte olduğunu, böyle bir konjonktürde Türkiye’nin de artık PKK terörü ile Kürt sorunu arasında bir ayrım yapması gerektiğini, birincisiyle mücadele ederken, ikinci alanda demokratikleşme ve insan hakları adımları atması gerektiğini anlatıyor Talabanî. Bu açıdan olumlu adımların, Türkiye’de Apo karşıtı Kürtlerin elini güçlendireceğini, onları “iki ateş arasında” kalmaktan kurtaracağını savunuyor.
Korkuyorum! dedi.
Oblomov:
— Neden korkuyorsun, yanında değil miyim? diye sordu.
— Senden de korkuyorum; ama bu hoş bir korku. Kalbim çarpıyor. Ver elini, bak nasıl çarpıyor