"yıl 62 mart 28
Pırağ-Berlin tireninde pencerenin yanındayım
akşam oluyor
dumanlı ıslak ovaya akşamın yorgun bir kuş gibi inişini severmişim meğer
akşamın inişini yorgun kuşun inişine benzetmeyi sevmedim
toprağı severmişim meğer
toprağı sevdim diyebilir mi onu bir kez olsun sürmeyen
ben sürmedim
Pılatonik biricik sevdam da buymuş
Nâzım Hikmet'in en beğenilen şiirlerini tek bir şiir kitabında toplamışlar. Şairle yeni tanışanlar için güzel bir başlangıç kitabı olduğunu söyleyebilirim. Biraz büyük Usta'dan bahsetmek gerekirse...
birçok şiirini ezbere bildiğim, gelmiş geçmiş en iyi şairlerden birisidir. toplumcu-gerçekçi şiir anlayışıyla serbest şiirler yazarak ün
"Gerçekten de Vera sana gel dedi, gittin; kal dedi, kaldın; gül dedi, güldün; ve sonunda da öl dedi, öldün abi."
Nazım Hikmet'i şiirleriyle, düşünceleriyle tanırız. Oysa doğumundan vefatına kadar geçen zamanı çoğumuz bilmeyiz. Bu kitap 61 yıllık hayatının özeti niteliğinde hazırlanmış.
Kız kardeşi Samiye Hanım'dan vefatının 10. yılında Nazım Hikmet adına kurulan dernekte konuşma yapması istenir. Samiye Hanım konuşmayı nasıl hazırlayacağını düşünürken ailesiyle anıları konuşmaya başlar. Bu anıları kardeşine mektup olarak anlatmaya karar verir.
Samiye Hanım'ın dilinden abisi Nazım'ın Selanik'te doğumuyla başlayan kitapta, ailesini, gençliğinde etkilendiği düşünce insanlarını, aşkı, hasretiyle devam ediyor.
Kitap sayfa olarak az gibi görünse de Nazım Hikmet hakkında yeterli bilgiler içeriyor. Dilinin akıcı ve samimi olması okumayı kolaylaştırmış. Nâzım Hikmet'in hayatını merak edenlere tavsiye ederim.
Nazım'dan Vera'ya ...
" İçimde mis kokulu
Kızıl bir gül gibi duruyor zaman.
Bugün cumaymış yarın cumartesiymiş,
Çoğum gitmiş azım kalmış, umurumda değil..."
"Ölüm düşüncesi bana acı vermiyor. Hakaretten korkarım ben. Bütün isteğim öldükten sonra aleyhime bir şey söylemesinler. Ne söyleyeceklerse şimdi, yaşarken soylesinler ki ben cevabını verebileyim."
İlhami Bekir Tez'in dört kitabını okudum daha önce sırasıyla:
''Sana tüm şiirlerimi banda kaydedeceğim.
yaşamın tüm sesi seninle kalsın.
...
Sonra Türkiye'ye de ver bu sesi. Bizim barışmamız ölümümden sonra olacak. Ülkeme dönmek için ölmek zorundayım.''
Nazım'dan Vera'ya