şaziye..

şaziye..
@verbavolentscriptamanent
"kendi sokaklarında kıblesiz yolcu..."
Sabitlenmiş gönderi
"insan kelimelerden yaratılmıştır; seslerden, susmalardan, imâlardan: konuşmaktan, konuşmaktan... korkulardan, kuşkulardan, kuruntulardan; biraz umuttan, biraz tutkudan, bolca rüyadan, onmayan, uslanmayan meraktan, azıcık akıl, azıcık fikir, azıcık izan ve çokça duygudan yaratılmıştır..."
Reklam
"Kaç kişi söyleyebilir ki," diye sorar Aztek şair, "ölümün ötesinde bir hakikatin yer alıp almadığını?" "Bizler yalnızca rüyayız, yalnızca rüyadan yükseliriz: Her şey bir rüyadan ibaret"...
Sayfa 173 - El yazması, Cantares MexicanosKitabı okuyor
ve bahar almış yürümüşken, bir daha...
şaziye..

şaziye..

@verbavolentscriptamanent
·
17 Ekim 2023 22:00
Dünyanın, insanın ve gündeliğin kaç bin yıllık dehşetinden uzaklaşmak için, şiir niyetine: "kır böcekleri, ardıç kuşları, bal ve akik sarıları... kar serçeleri, taş bülbülleri, kiraz kuşları... ezan çiçekleri, mercanköşkler, bal petekleri... turnalar, arı kuşları, sabunotları... aksöğütler, süpürge çiçekleri, buhurumeryemler... çoban kaldıranlar, erguvanîler, ah o kuşlar, kuşlar... dere kumruları, saksağanlar, akleylekler... zakkum kokuları, ökseotları, akşamsefaları... çalı bülbülleri, kumkuşları, kervan çullukları... yelkovan çiçekleri, üvezler, zemberek otları... su turnaları, çapkınlar, baştankaralar... kum zambakları, kar sümbülleri, çan çiçekleri... kandil çiçekleri, gülibrişimler, melekotları... çayırdüğmeleri, çobanpüskülleri, karakavaklar... anber ağaçları, çoban dikenleri, su sümbülleri... çalı gölgeleri, taş yoncaları, mühr-ü süleymanlar... kuş iğdeleri, diken ardıçları, kevenler... sıracaotları, keşişbaşları, kaya gülleri..." (Öyle miymiş'ten)

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Çiçeklerin Kültürü
Çiçeklerin KültürüJack Goody
10/10 · 15 okunma
"... insan, kendini kime ne olarak bırakacak?"..... yanıbaşında duran soru: insan kendini kendine ne olarak bırakacak? şimdiki sen'den sonra(larda)ki sen'e ne kalacak?
Reklam
"Tepeden yuvarlanan taşın yol alışı, öğle güneşi, sıcak, darlaşan ikindi; hayat bazen işte bir hışırtı, bir kuşun iç çekişi, uzaktan bir kanat sesi; acaba o çobanlar, bir zamanda dağdan dereden kayarak geçenler, yerde bir kiremit parçası, birinin yere düşmüş bir parça anısı, kimden kime bir hayal olarak kalacak? İnsan kendini kime ne olarak bırakacak?"
şaziye.. tekrar paylaştı.
"Aslında ne tenha bir yer burası. Bir söz, bir hakikat bütün dünyayı, milyarları dolaşıyor da ne bir sahip, ne bir göğüs kafesi buluyor sığınıp saklanacak. Ne tenha bir yer burası, bir acı, goygoycudan, bir dert, kendi derdini unutmak isteyenden, bir düşünce, kendi düşüncesini sağlamlaştırmak isteyenden, bir hakiki söz, onu sade ezberine almak ve heybesine kendinin olarak katmak isteyenden başkasına rast gelemiyor. Aramak, sahibini aramak ve onu teselli etmek için değil, bulup rast gelip kendine mal etmek için bir gayrette olmaya hitap ediyor. Bunca doğan, söyleyen ıssızlığını ve yalnızlığını alamıyor toprağın; kabirler de, ah kabirler de olmasa, dünyanın tutunacak tek taşı da olmasa daha da kayardı her şey muhtemelen."
s. 10, 11Kitabı okudu
"İnsan, iç dünyasındakilerin yarısını da dışarıdaymış gibi algılayarak yarı kör gezinir. Kimi kez gölgelerde, yaşamın gönlüne yüklediklerini dışarı püskürterek, ya da güneşte aydınlanmış gönlünün şiirini en gerçek kıyısına yerleştirdiği bir çiçek gibi açarak dolaşır durur."
142 syf.
·
Puan vermedi
·
23 saatte okudu
Platero ile Ben
Platero ile BenJ. R. Jiménez
7.8/10 · 29 okunma
"Kuyu! Ne derin bir sözcük, Platero, öyle koyu yeşil, öyle serin, yankılı! Sanki bu sözcüğün kendisi, bir burgu gibi, suya çarpıncaya dek, sıkıntılı kara toprağı oymuş. ...Gece bastırıyor, oynak yıldızlarla süslü ay, orda derinlerde yalazlanmakta. Sessizlik... ... Bir gün kendimi bir kuyuya atarsam, bil ki kendimi öldürmek için değil, yıldızları daha hızlı koparmak için yapacağım bunu."
Reklam
"Sen benden önce ölürsen... Hiç tasalanma Platero, seni La Piña'daki meyve bahçesine, çok sevdiğin kocaman çam ağacının dibine gömeceğim. Yaşamanın erincine, kıvancına yakın olacaksın. Yanıbaşında küçük oğlanlar oynayacak, küçük kızlar alçak iskemlelerinde dikiş dikecek. Yalnızlığın bana söylettiği şiirleri duyacaksın. Portakal bahçesinde çamaşır yıkayan kızların türkülerini işiteceksin, kuyu kovalarının zincir şıkırtısı senin sonsuz rahatlığını kıvançla dolduracak, yenileyecek. Bütün bir yıl boyunca ketenkuşları, çulhakuşları, ispinozlar, ağaç tepelerinin sürüp giden mutluluğu içinde, senin durgun uykunla Moguer göklerinin sonsuz, değişmez mavisi arasına, türküleriyle küçücük bir ezgiler tavanı örecekler."
"Anlaşılan, Platero, akşam çanlarının çaldığı sırada, şu bizim yaşamamız günlük gücünü yitiriyor, içerden daha yüce, daha arı, daha kalıcı bir güç her şeyi... bağış kaynakları gibi, şimdi güller arasında yanıp sönmeye başlayan yıldızlara doğru yükseltiyor. Daha çok güller... Kendin göremediğin, uysalca göğe doğru kaldırdığın gözlerin de bir çift güzel gül, Platero."
Resim