- Yanılgılar olur insanda, arayıp bulacaksın. Nereye ulaşmak istiyorsan oraya doğru yürüyeceksin. Çok kimse bilmez nereye ulaşmak istediğini, sadece yürür. Dünya kaç kere doldu boşaldı. Kim biliyorsa nereye yürüdüğünü iz bırakarak gitti, kim ki sadece yürüdüyse, yürüyerek gitti. Sen ve ben, biz iz bırakmak isteyenlerdeniz. Sen kalabalıklar içinde yaşamayı tercih ettin, ben yalnızlığıma çekildim. Yalnızlık güç verir; ama etkili olamazsın. Kalabalık yorar; ama daha fazla insana ulaşırsın. Ben dağlara çekildim. Sen İstanbul'a yürüdün ve zaman içinde kaybolduk. Kesiştiğimiz nokta bizi yine bir araya getirdi. Yıllar sonra yollarımız yine buluştu. Geldin ve bir yol kenarında beni buldun. Ben sana mecbur değildim, sen de bana, güzel olan bu zaten, mecbur olmadan gönül çekerek buluşmak. Biz böyle buluştuk, benim sana anlatacaklarım birikti, senin bana söyleyeceklerin birikti.
Tek kalemde yılların birikimini anlatma. Ben anlatayım, uzun uzun yollarda yaşadıklarımı. Yalnız başıma seyahatlerimi, yasa adamlarının bana sorduklarını, benim onlara söylediklerimi.
Dost...
Dedi ve sustu. Uzunca süre sustu. Fotoğraf çektim birkaç kare daha. Köpekler havlamaya başladı durup dururken. Bagajı açarak onun için getirdiklerimi çıkardım. Poşete dokunmaktan çekindi, tek tek çıkararak verdim getirdiklerimi. Aldı, bir kenara yığdı. Köpekler kokladı verdiklerimi. Bir şey demedim. Sessizce kaldı. Derin derin ötelere doğru baktı. Sakalları savruldu bir anda çıkan hafif rüzgârla, saçlarına değdi rüzgâr.
Sayfa 132 - Matbuat Yayın, 2. Basım - Aralık 2016, BÖLÜM 2, AKIL AKINCISI