Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Agalloch

Ölümüm hangi koşullarda olursa olsun, ben, komünist geleceğe sarsılmaz bir inançla öleceğim. İnsana ve geleceğine duyduğum bu inanç, bana şimdi bile, hiç bir dinin veremeyeceği bir direnme gücü veriyor.
Reklam
Beni, eğer, dünya devrimi ileriye doğru bir büyük adım atmazdan önce öldürürlerse - ki herşey onu gösteriyor - en azından, bütün yaşamım boyunca hizmet ettiğim dava yolunda zafere duyduğum yıkılmaz güvenle geçeceğim yokluğa.
Ezilecekler! Savaş ve isyanların kanından, çağa ve gerektirdiği gö­revlere layık bir yeni nesil doğacak.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Yaşam tavsamış bir hapishane havası içinde geçmeye devam edi­yor: dört duvar arasında, arkadaşsız...
Kitleler adına düşünmek ve hissetmek yeteneği, özellikle de önemli politik dönüm noktalarında, en gelişmiş haliyle ona (Lenin) özgüydü...
Reklam
Devrim yaklaştığında en çok kazanan, aşırı uçtaki parti olur. Bir devrimin başı ezildikten sonra en çok kaybeden de aşırı uç­taki partidir.
İnsanın doğası, derinliği, kuvveti onun manevi yedek güçleri ile belirlenir. Doğal yaşam koşullarının dışına itildiklerinde, kendilerini bütün özleriyle ortaya koyar insanlar, çünkü tam da böyle zaman­larda bu yedek güce başvurmaları gerekir.
Yaşam kolay bir şey değil... Sizi, kişisel felaketlerin ötesine, güç­süzlüğün ve bütün nankörlük ve ahmaklıkların ötesine taşıyacak bir büyük düşünce yoksa kendinizden öte, bıkkınlık ya da ahlaksızlığın içine düşmeden yaşamak olanaksız...
İnsan ancak "öteki"sini tümleyicilik oyunundan dışlayan sınır­lar çizerek kendine insan adını verir: yani doğanın, hayvanlığın, ilkelliğin, çocukluğun, deliliğin, tanrılığın saflığını...
Söz hiçbir zaman nesnenin kendisini vermez, bize hakikatten daha derin dokunan, daha etkili biçim­ de «çarpan» bir "benzerleme" (simulacre) verir.
Reklam
Stalin'in baskı politikasında, kişisel intikam hedefi hep çok önem­li bir faktör oldu... Stalin şöyle demiş: "Keyiflerin en büyüğü, düşmanını hedeflemek, hazırlan­mak, gerektiği gibi intikamını almak ve sonra uyumaya gitmektir."
"Dagegen ist nun einmal kein Kraut gewachsen (bunu iyileştirecek bir ot daha bitmedi)" diye yazıyordu Engels yaşlılık ve ölüm üzerine. Doğumdan mezara kadar giden ya­şamdaki bu acımasız yer kuşağı üzerinde sıralanmıştır bütün olaylar ve bütün deneyimler...
Bu düzen kendi kendisini ümitsizliğe buladı. Kokuş­muşluk içinde çöküp gidecek...
Tarihin tohumlarının yalnız filiz vermekle kalmadığını, çiçek de açtığını ortaya koyacak olan tek şey, bilimsel düşüncenin ilerlemesi ve yeni bir sa­natın gelişimidir. Bu anlamda, sanatın gelişimi bir çağın canlılığının ve öneminin en büyük tanıklığıdır.
6,2bin öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.