Hiç boşuna heveslenmeyin, katil uşak değil!
Şaka şaka :)
Spoiler vermemmm.
Bazı suçlular vardır ki; onları hiçbir resmi yargı sistemi suçlayamaz. Çünkü;
Güya kanıt yoktur.
Güya şahit yoktur.
Güya olay masum bir kazadır.
Bir de kahraman zannedilenler vardır.
Gerçeği ise GÜYA SADECE kendileri bilirler! Tabii güya...
Halbuki, vicdanları tarafından sürekli dayak yiyen bu insanlar, ‘Günahı boynuna ama...’ diye, ne dedikodulara malzeme olurlar kimbilir :)
Tam da bu tarife uyan 10 kişi, cazip tekliflerle bir adaya davet edilirler. ‘ON KÜÇÜK ZENCİ’ adlı gizemli tablolarla süslü lüks odalarında kalırlar. ‘ON KÜÇÜK ZENCİ’ biblolu yemek masasında lezzetli yemeklerini yerler. Güzelce ağırlanırlar ama ev sahibi ortada yoktur. Neyse; sohbet muhabbet derken aniden ilk ölüm gerçekleşir. Masadan HERGÜN bir biblo ve aralarından da biri eksilmeye başlar. Herkes birbirinden şüphelenir.
Adeta;
OTURUM açılır,
DAVA başlar,
YARGILAMAYA suçu en hafif olandan başlanır.
Çok zeki ve titiz psikopat katilimiz İLAHİ ADALET’in gelmesini beklemeyecektir.
Çok iddialıyım Kim için ‘AHAN DA KATİLİ BULDUM’ dediyseniz, ‘TÜH BOŞUNA GÜNAHINI ALDIK ADAMIN’ diyeceksiniz.
Boğucu detayların olmadığı, çok zekice kurgulanmış, meraktan çatlayarak okuyacağınız bu romanın dünyada 100 MİLYONdan fazla sattığını biliyor muydunuz?
Önce okuyun, sonra da 3 bölümlük dizisini mutlaka izleyin derim.
On Küçük ZenciAgatha Christie · Altın Kitaplar · 201832,1bin okunma
