Ne çok istek. Ne çok özlem. Ve ne çok acı, yüzeye ne kadar yakın, yalnızca birkaç dakika derinde. Yazgı acısı. Varoluş acısı. Hep orada olan, yaşam zarının hemen altında sürekli uğuldayan acı. Ulaşılması böylesine kolay olan acı.
“Ben sizinki kadar teşekküllü ve oturmuş bir hayat kuramadım.”
“İstemediniz mi, beceremediniz mi?”
“Beceremeyeceğimi düşündüm.”
“Neden?”
“Becerme gayretlerinin nasıl tarumar olduğunu gördüm. Beyhude kalıyor çabalar.”