_Cumhuriyet, erdemli insanların yönetimidir. _Bir kişiye yapılan haksızlık, tüm topluma yöneltilmiş bir tehdittir. _Hür bir milletin kurtarıcısı olabilir. Köle bir milletin ise başka bir efendisi çıkar ortaya. _Sadece mutlu olmayı istesek kolay olacaktı ama biz başkalarından daha mutlu olmak istiyoruz. Bu da oldukça zor, çünkü onları daima
_İslam = Arapçılıktır. Asimilasyonla inananı araplaştırır. Her müslüman halk, araplaşmaya mahkumdur. Kuran’ın kendisi, Araplar için Arapça olduğunu söyler.(Şura 7) İnsanın tüm yaşantısı, giyimi, yemesi, içmesi, gezmesi, eğlenmesi, sevmesi, düşünmesi ve inanması “çöl bedevîlerinin kabile kanunu” ölçütlerine göre ayarlanmaktadır. İslamlaşarak milli
Reklam
Yahudi Padişah'ın Taasubu
Yahudiler arasında, Hz. Îsâ (a.s.) düşmanı ve hristiyanları öldüren zâlim bir hükümdar vardı. Halbuki peygamberlik zamanı ve nöbeti Hz. Îsâ’ya gelmişti. Hz. Mûsâ (a.s.) devri geçmişti. Öyle olmakla beraber o Mûsâ’nın, Mûsâ da onun rûhu gibi idi. “Allah’ın peygamberlerinden hiçbirini diğerinden ayırt etmeyiz.” (Bakara Sûresi, 285) O şaşkın
Wittgenstein
Anlam orada duran bir nesne değildir. Bilâkis, anlam dil-oyunu içindeki unsurların kullanımından doğar: “Bırakın, anlamlarını size kelimelerin kullanımı öğretsin.” Bu durumda bir kelimenin anlamını bilmek demek, onun kullanımını bilmek demektir. Wittgenstein’ın “anlam kullanım tarzıdır” tezini en iyi satranç oyunu analojisi ifâde eder: Satranç oyununda bir taşa anlamını fiziksel özellikleri vermez. Bir taşın değeri satranç tahtası üzerindeki kurallarca belirlenir. Sözün gelişi, vezirin değeri oyun kurallarının kendisine verdiği hareket kabiliyetinden kaynaklanır. İnsanlar kelimelerin anlamlarını onları nasıl kullanacaklarını öğrenerek öğrenirler; tıpkı, satrancın nasıl oynandığını taşları nesnelerle bağdaştırarak değil de taşların nasıl hareket ettiklerini öğrenerek öğrendikleri gibi.
Sayfa 110Kitabı okudu
Vezirin Özellikleri
Tanımadığın adamı tanımak istersen, onun tanıdıklarını öğren; o zaman anlarsın. Her şey kendisi gibi olanların arasına katılır. Yürüyen, uçan her şeye bir bak, her biri kendi dengini kendisine eş tutar. Sen doğrulara katıl, eğrilerle bir olma. Kötü iyiye katılmaz, kaçar. Her şeye uyan bu kurala sen de uy.
Sayfa 97 - TÜRKİYE DİYANET VAKFI YAYINLARI 2005Kitabı okudu