Bazen, yaşam öyle iğrenç, içinden çıkılmaz bir hâl alıyor ki insan ne yapacağını bilmiyor... Soruyorum kendime benim sorunum ne diyorum, ne yapıyorum, nereye gidiyorum ve neden böyleyim... Ama bütün cevaplarım yapışmayan bir bant gibi yere düşüyor. Ben, bu dünyanın insanı olamayacak kadar beceriksiz ve her zaman farklı bir dünyaya kaçmak isteyecek kadar basit biriyim. Suç nerede; beni yaratanda mı, beni yetiştirenlerde mi yoksa bende mi?
Her gün bu kaos bu bitmek bilmez yapılması gerekenler, seni anlamayanlar, yanlış anlayanlar gölgesinde gelişen yaşam benim ruhuma fazla... Bir şey istemiyorum aslında hiç bir şey istemiyorum. İçim öyle boş ki ne koysam sırıtıyor, düşüyor ve kırılıyor. Sonra suçlu oluyorum ama bilinmiyor ki herkesin ruhunun renklerinin o boşlukta izi var. Ama günah keçisi bulmak kolay çünkü vicdan tatmini lazım gerisin geri...