"Oysa hayalet dediğin şey, yaşarken kazık attığın insanlar öldükten sonra duyduğun vicdan azabının sana oynadığı bir tiyatrodur. Vicdan azabı öyle bir hikayedir ki, aynı hayaletler gibi adamı korkudan öldürürür. "
Cehennem dediğin ateş midir yoksa reddedilen gerçeklikler mi veyahut yaptığın kötülüklerin nelere sebep olduğuna dair bir vicdan azabı mı ?
Bedensel bir acı mı yoksa Ruhsal bir acı mı?
[1.) Dış görünüş karakterin yansımasıdır.]
Kilolu kadınların bir kısmı “Kadın dediğin balık etli olmalı”, “Balık etli” kisvesi altında
Kendi tembelliklerinin üstünü kapatmaya çalışmıştır... Ve diğer kadınları küçük düşürmeye çalışmıştır...
“Bu yaptıkları aldatmaca, karaktersizlik, sahtekarlıktır.”
.
Bununla birlikte bazı “Abaza,
Oysa hayalet dediğin şey, yaşarken kazık attığın insanlar öldükten sonra duyduğun vicdan azabının sana oynadığı bir tiyatrodur. Vicdan azabı öyle bir hikayedir ki, aynı hayaletler gibi adamı korkudan öldürür.
oysa hayalet dediğin şey, yaşarken kazık attığın insanlar öldükten sonra duyduğun vicdan azabının sana oynadığı bir tiyatrodur. vicdan azabı öyle bir hikâyedir ki, aynı hayaletler gibi adamı korkudan öldürür.
Hayalet dediğin şey,yaşarken kazık attığın insanlar öldükten sonra,duyduğu vicdan azabının sana oynadığı bir tiyatrodur. vicdan azabı öyle bir hikayedir ki,aynı hayaletler gibi adamı korkudan öldürür.
"İnsanın kendisine çektirdiği acıya azap denir. Teknik adı vicdan azabıdır. Bugüne kadar binlerce hayalet hikâyesi duymuşsunuzdur. İşte bunların başlangıcı da bu vicdan azabıdır. Dünya üzerinde hayalet gördüğünü iddia eden ilk insan, yaşarken canını yaktığı dostunu öldükten sonra o kadar çok düşünmüş ve kendine o kadar çok kızmıştır ki, yıllardır tanıdığı bir yüzü, bedeni evinin odalarında uçuşurken görmeye başlamıştır. Sonra hu olayın üstüne binlerce yıl binmiş ve insanlar her yerde hayaletler görmeye başlamıştır. Oysa hayalet dediğin şey, yaşarken kazık attığın insanlar öldükten sonra duyduğun vicdan azabının sana oynadığı bir tiyatrodur. Vicdan azabı öyle bir hikâyedir ki, aynı hayaletler gibi adamı korkudan öldürür."
"Hayat dediğin neydi ki zaten; bitecek diye korktuğun kısıtlı vakti, bozuk para gibi harcama telaşı." diyor yazar.
Yazarın okuduğum ilk kitabı. Ve okumaya devam edeceğim kesinlikle. Yazarın dili bazı yerlerde benim tarzıma hitap etmese de konunun işlenişi ve duyguların aktarımını çok beğendim. Gerçekten zekice yazılmış, üzerine çok
"İnsanın kendisine çektirdiği acıya azap denir. Teknik adı vicdan azabıdır. Bugüne kadar binlerce hayalet hikâyesi duymuşsunuzdur. İşte bunların başlangıcı da bu vicdan azabıdır. Dünya üzerinde hayalet gördüğünü iddia eden ilk insan, yaşarken canını yaktığı dostunu öldükten sonra o kadar çok düşünmüş ve kendine o kadar çok kızmıştır ki, yıllardır tanıdığı bir yüzü, bedeni evinin odalarında uçuşurken görmeye başlamıştır. Sonra hu olayın üstüne binlerce yıl binmiş ve insanlar her yerde hayaletler görmeye başlamıştır. Oysa hayalet dediğin şey, yaşarken kazık attığın insanlar öldükten sonra duyduğun vicdan azabının sana oynadığı bir tiyatrodur. Vicdan azabı öyle bir hikâyedir ki, aynı hayaletler gibi adamı korkudan öldürür."
onu hatırlıyorum
henüz unutmuş değilim
Allahım yardım et de birazcık daha sürsün bu.
hikayenin bir yerinde onunla karşılaşacağıma inanıyorum çünkü.
ikimiz de çok farklı halde olacağız o zaman.
vücutlarımızda gezdireceğiz gözlerimizi
bir yerlerimizde illa bir değişiklik bulacağız
gözlerimizin aynı bakmadığını fark edeğiz.
ışıltıyı kaybetmiş
_Lord Byron_
_Ey güzel okur! Bir kez burnunu uzattığın bu sayfaların içinden bir daha çıkamayacağına ant içerim!
_Tabuttaki ceset gibi yalnızdım. Yalnızdım bir bulut gibi. Yalnızlık dediğim haremindeki sultanınkidir. Mağarasındaki bir münzevinin değil. Hava saydam, gök mavi ve toprak kıvançlıyken, görünmekten hoşlanmayan, çatık kaşlı bulut gibi
“Şerefinle yaşa.”
“Ağa…”
“Yapacağın hiç bir iş sonunda vicdan azabı olmamalı, Allah rızası için iş gör.”
”Senin dediğin zamanlar çoktan geçti. O eskidendi!”
”Eskiden var olan şeyler şimdi de mümkündür, dedi. Ölürsem de iyi olarak yad edilmelisin. Bu insanın arkasında bırakabileceği en şerefli hayat madalyasıdır.”